Shadybug and Clawnoir

-2-

Yazar Anlatımıyla
"Adrien, Çince dersin iki saat sonrasına ertelendi. Şimdilik serbestsin."

Adrien, Nathalie'ye kafasını salladıktan sonra tekrardan yatağına uzandı. Plagg ise minicik elinde tuttuğu camambert'i ile Adrien'nın omzuna konmuştu.

"Sorun ne Adrien ?"

"Hiç... Sadece yorgun hissediyorum. İki saat sonra Çince dersim var. Biraz kestirebilirim..."

Adrien tam gözlerini kapatmıştı ki. Odasının camının kırılma sesini duydu. Hızlıca yataktan kalkıp camına baktığında kendi kopyasını görmüştü. Fakat dış görünüşü biraz daha farklıydı.

"S-sende kimsin ?!"

Karşısındaki kedi kostümlü kişi ona çok benziyordu ! Tıpa tıp aynısıydı. Adrien'nın aklına ilk Felix gelmişti ama kapı varken neden camı kırsın ki ? O yüzden bu düşünceyi silip bunun bir his canavarı ya da akumalı olduğunu düşünmeye başlamıştı.

"Aval aval bakmayı kes !"

Karşısındaki kopyası sağ elini burnuna götürerek tekrardan Adrien'a baktı.

"Çok saf görünüyorsun... Yoksa burada hâlâ model misin ? Ah gerçi burası paralel evren ne bekliyordum ki."

Adrien karşısındaki kopyasının dediğinden hiçbir şey anlamamıştı ve sorusunu tekrardan daha yüksek bir sesle tekrarlamıştı.

"Sana kimsin dedim ?!"

Karşısındaki kopyası olan kişi bıkkın bir nefes verdi ve Adrien'a doğru döndü.

"Ben Claw Noir. Paralel evrenden gelen senim !"

"N-ne ? Paralel evren mi ?"

"Evet. Aslında bu geçit işimize geldi."

"İşimize ?"

"Shadybug ile benim..."

Adrien, karşısındaki kopyasının Shadybug derken gülümsediğini farketti. Bu gülümseme onu garip hissettirmişti. Sanki aralarında bir şey varmış gibi hissetmişti.

"Siz ?"

"Şimdi bunları boş ver. Buraya paralel evrendeki bizi anlatmaya gelmedim."

Adrien kollarına birbirine doladı ve devam et der gibi Claw Noir'e baktı.

"Bize katılın."

"Neden ?"

"... Bunu zamanı gelince öğrenmen daha iyi."

Adrien ilk düşünüyormuş gibi yaptı ve ardından yüzüne bir sırıtış koydu.

"Sana gerçekten inanacağımı mı sandın ? Senin bir his canavarı olup olmadığını nereden bileceğim !?"

"Sence buradaki süper kötü senin kimliğini bilseydi. Bir his canavarı yaratıp zamanını boşa mı harcardı ? Yoksa dileğini dileyebilmek için direkt mucizeni mi almaya çalışırdı ? "

"Hawkmoth, Uğur Böceği ve Kara Kedi'nin mucizelerini direkt almaya çalışmaz. Akuma gönderir."

"Hawkmoth mu ? Komik ! Peki senin adın ne ?"

"Benim adım mı ? Adrien Agreste."

Adrien karşısındakinin hâlâ bir his canavarı olduğunu düşünüyordu. Claw Noir ise aldığı cevap sonrasında çatık kaşlarıyla bakmaya başlamıştı.