1. BÖLÜM

189 69 122
                                    


Merhaba, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben çok ama çok heyecanlıyım, içimde nedense bir türlü bastıramadığım bir heyecan var. Çünkü ilk defa bir kurgumu sizlerle paylaşacağım. Daha önceden çokça hikayeler, kurgular yazdım fakat hiçbiri bunun verdiği heyecanı veremez bana. İnşallah beğenirsiniz, sizi seviyorum♡︎♡︎♡︎

~~~~~

(İstanbul/2023)

Siz hiç gökte yıldız kayınca dilek tutar mısınız, ya da o tutulan dileğin gerçek olacağına inanır mısınız?
Benim küçükken en büyük hayalim bir yıldızın kaydığını görmek, o âna şahit olup dilek tutmaktı. Ama hiçbir zaman bir yıldızın kaydığını görememiştim. Aslında asıl amacım tuttuğum dileğin gerçek olup olmayacağını öğrenmekti. Peki bir yıldızın kaydığını görsem ne mi dilerdim... Sanırım kötülüklerin son bulmasını dilerdim. 

Yağmurun altında ellerim cebimde, evime gitmek üzere yürüyordum. Açık kahverengi saçlarım kapüşonum olmasına rağmen alnıma yapışmış ve sırılsıklam olmuştu. Ben iki sene önce mezun olmuş gizli, bir diğer adıyla ajan polisim, genellikle gizli işlerde, büyük operasyonlarda oyunculuğumu konuşturup tehlikeli insanların içine girdikten sonra onlardan biri olmaya çalışıyordum. Babam her ne kadar bu duruma karşı gelse de o da artık bazı şeyleri kabullenmişti.
Babamla beraber İstanbul'un en nezih semtlerinden birinde bulunan bir sitenin ikinci katında yaşıyorduk, annem bizimle beraber değildi, çünkü ben henüz bir yaşındayken annem ve babam ayrılmışlardı. Ayrılmışlardı ama annem bir daha beni hiç görmeye gelmemişti, bildiğim kadarıyla kendisi buradaki herkesi silip Bursa'da başka biriyle evlenmişti. Elimde birkaç tane gençlik fotoğrafı vardı ama yanımdan geçse onu tanıyamazdım. Yaşayıp yaşamadığından bile bir haberdim. Ona sinirli miyim, kırgın mıyım bilmiyorum. Belki de benim yanıma gelmek istemişti ama gelememişti, belki de bunca olan bitenin bir açıklaması vardı, ya da en basitinden ben kendimi böyle kandırıyordum.

Siteye girdikten sonra apartmanın kapısını açıp içeri girdim ve hemen başımın üzerindeki kapüşonu elimle geriye doğru ittim. Döner merdivenleri teker teker çıkıp ikinci katta bulunan evimin kapısının önüne geldim, anahtar çantamın içinde olduğu için elimi çantamın içine soktum ve anahtarı bulmaya çalıştım. Anahtarı bulduktan sonra sessiz bir şekilde kapıyı açtım ve içeri girip ardımdaki kapıyı kapattım. Saat oldukça geç olmuştu. Evin içi karanlıktı ama salondan televizyon ışığı, aynı zamanda da televizyon sesleri geliyordu. Ceketimi vestiyere astıktan sonra ağır adımlarla salona doğru ilerlemeye başladım. Kapının önüne geldiğimde babamı koltuğun üzerinde, elinde kumandayla uyuya kaldığını fark ettim. Küçük bir tebessüm edip ona doğru yaklaştım. Baş ucuna geldiğimde birkaç saniye durup masum yüzünü ve nefes alış verişini izledim. Muhtemelen bugün evde tıraş olmuştu çünkü yüzü çok pürüzsüz ve temiz görünüyordu. Hafifçe eğilip elindeki kumandayı aldım ve televizyonu kapatıp koltuğun üzerindeki battaniyeyi onu uyandırmadan, yavaşça üzerine örttüm. Biraz hareketlense de uykusuna devam etti, ben de eğilip bebeksi yüzüne bir buse kondurdum ve odadan çıktım. Bugün oldukça yorulmuştum, o yüzden direkt üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım.

~~~~

Sabah gözümü telefonumun amansızca çalan alarmıyla açtım. Tek gözümü açıp doğruldum ve dirseklerimi yatağa bastırıp alarmı kapattım. Dirseklerimi bırakıp kendimi tekrar yatağa attım. Geç saatte yattığım için yeterince uykumu alamamıştım, bu yüzden de yataktan kalmak benim için oldukça zor olacaktı. Tam tekrar gözümü kapatıp uyuyacağım sırada telefonum çaldı. Ama yeter, bir uyutmadınız! Doğrulmadan kolumu uzattım ve komodindeki telefonumu elime alıp kim olduğuna bile bakmadan kulağıma götürdüm.

KASIRGA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin