15. BÖLÜM

284 18 3
                                    

"Ölümün pençesinde☠️"

15. BÖLÜM

Zümra'dan
Ayağa kalkıp arkamıza döndüğümüzde yüzü maskeli 2 kişi vardı eli silahlıydı biri tamamen karşıma geçti ve görüş açısına beni aldı.

Şuan evin etrafı sarılıydı ve hepsi karşı tarafa aitti. Rana ve Ayşini rehin almışlardı. Adam hala karşımda durmuş bana silahı doğrultuyordu ben ise hala ona bakıyordum. "Savcı şimdi sadece seni alacağız tedbir olarak da iki kardeşi eğer tek bir yanlış hareket yaparsan ölüleri getirir önünde yıkatırım. Anlaşıldı mı?" Diye bağırdı. Öylece yüzüne bakmaya devam ettim. Öncelikle odanın her yerine baktım sağımda deri koltuk solumda ise şömine vardı ben ise tam ortadaydım adamın arkasında 5 kişi vardı iki kişi Rana ve Ayşini tutuyordu. Adamın gözüne baktım kararı kesindi. "adın ne senin?" Dedim sakin bir sesle. Adam şaka yaptığımı sanar gibi arkasını döndü adama ne diyor bu diye kafa salladı bana dönünce iki adım yaklaştı. "Adım seni ilgilendirmez sen kararını söyle?" Diye bağırdı. Bağırdığı için gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım Adam diğerlerine işaret edip odadan çıkmasını söyledi. Tam bana doğru gelirken telefonu çaldı ve beni bekle deyip odadan çıktı.

Hemen çantamdan telefonu alıp Mirza'yı aradım. " sakın konuşma sakın ve sadece dinle eğer konuşursan hiç iyi şeyler olmayacak lütfen sadece dinle" dedim telaşla. Koltuğun üstüne koyup ayağa kalktım. " şimdi küçük Hanım pardon savcı Hanım diyecektim. Seninle bir yolculuk yapacağız yolculuk esnasında karar verirsin eğer hayır olursa ardından cenaze araçları gelir bilgine. Bir diğer konu ise Mirza abimiz pardon ağamız şimdi sen pek sevgili kocacığını arayıp bir kaç gün tatile ihtiyacın olduğunu ve tek başıma olacağını söyleyeceksin hadi." Dedi adam

Telefonumu elime alıp tekrar aramış gibi yapıp kulağıma koydum. "Nereye gideceğini öğren?" Dedi Mirza. "Kocacım ben bir kaç gün tatil yapacağım tek başıma bilgin olsun" dedim. "Tamam abi şehir dışında depoda misafir edeceğiz oradan da komut geldimi? Çıkarız yarın saat 2 gibi tamam" diye koşuyordu Adam. "Şehir dışına çıkacağım Kocacım sen evde ki depoda arşive bıraktığım dosyalar vardı onları ofise bırak hadi bayss" telefonu kapattım Adam bana dönünce mennun olmuş gibi ifadesi vardı çantamı alıp önden yürüdüm adamda arkamdan geldi. Arabaya binip dağ evinden uzaklaştık. Yolda bir kişi başıma silahı dayamış küfür ediyordu. "Yeter küfür etme artık senin yanında bir kadın var ya hadsiz" dedim en son isyan ederek. Adam neye uğradığını şaşırıp sustu.

Biraz daha ilerledikten sonra telefonu çaldı adamın. "Alo İrem hanım evet aldık kadını gidiyoruz tamamdır yarın 2 de şehirden gidecek. Boşanma mı? O nasıl olacak? Tamam ben bir şekilde halledeceğim" dedi. İrem mı Mirza'ın arkadaşı İrem mıydı beni kaçıran Zümra Boşanma davasından bahsediyor ya ne olacak ha. Tabi ya kocamın kırığı bana nasıl davranırdı ki yol boyunca sesimi çıkarmadan sustum aklımda kuruyordum neler yapabileceğimi geldiğimizde Adam kolumdan sertçe tutup aşağıya çekti. Arabadan indiğimizde Depoya girdik. Beni bir kapının önüne getirdi. Ve kolumdan yaka paça tutup içeri attı simsiyah bir odaydı hiç bir şey yoktu bir yorgandan başka etrafımda dönerken bir ses geldi.

"Nasıl ama 10 numara plan demi?" İğrenç bir kahkaha attı. Görüntü yoktu sadece ses vardı bir süre sessizlik devam etti. Gidip bu duvarın önüne çöktüm. Ve beklemeye başladım. "Kırmızı gömlek yakışmış en azından akacak olan kan belli olmaz" bir İğrenç kahkaha daha pislik kadın. Beni izliyordu. "Neyse sen biraz dinlen bende Mirza'nın yanına gideceğim hatta bak selamı var sana. Ya ne selamı kapat şunu benim işim seninle" dedim Mirza oradaydı tıpkı onun sesiydi bire bir hatta bende arayıp Mirza Ağadan yardım istiyordum maldım çünkü hemde ne mal ses tamamen gidince küfür ettim.

Ağa'nın Minik Savcısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin