5-DUYGUSAL BAĞLAR

331 22 0
                                    


Keyifli okumalar dilerim.🧚🏻‍♀️

Ne yaptığımın farkında bile değildim. O alana girmek zorunda değildim ama içimdeki bir ses orada olmam gerektiğini söyledi. Gitmiştim ne olmuştu ki? Ben gittiğimde işlerini bitirmişlerdi.

O takımı giymem ne kadar doğruydu mesela? Gerek yok deyip şeritlerin arkasında da bekleyebilirdim ama o kıyafetleri giymek istedim. Çünkü giymeseydim yanlarında olmam tehlikeli olacaktı.

Hazır itfaiye kıyafetlerini giymişken birde bir güzel fotoğraf çekilmiştik. Bu arada fotoğraf çok güzeldi. O kadar havalı çıkmıştık ki... Aslında onlar hep bu fotoğraflardan çekiliyorlardı ama nedense bu daha güzel gelmişti. Fotoğrafı gösterdiklerinde fotoğraftan hemen sonra altındaki yazıya bakmıştım.

Time to go home. One person less with one more person.

Eve dönme zamanı. Bir kişi eksik, bir kişi fazla ile.

Bir kişi eksik, bir kişi fazla ile. Eksik olan adam yanarak öldü. Fazla olan kadın, onların yanına bilgi almak için gönderildi.

Onları çok fazla kişi takip ediyordu ve beğeni, yorum sayısı her geçen saniye artıyordu. Ama maalesef gönderiye beni de etiketlemişlerdi. Yani başsavcı beni fotoğrafta tanımasa bile, etiketten ben olduğumu anlamış olmalıydı. Ki anlar anlamazda mesaj atmıştı.

Başsavcı: Umarım oraya gitme nedenin gözlem yapmaktır! Umarım! Yoksa en güvendiğim savcının, itfaiye kıyafetleri içerisinde olmasına başka nedenler aramaya başlayacağım!

Oraya gözlem yapmak için gittim fakat elimde sadece bir fotoğraf var, o da bana anı kalacak bir fotoğraf diyemedim.

"Üff, bir kız yoruma soldan üçüncü yazmış. Soldan üçüncü ben oluyorum bu arada." dedi Batuhan. Sanki sadece o kız yorum atmış gibi! "O kadar hayranımız var ama hala nasıl kız arkadaşım yok aklım almıyor." diye devam etti Batuhan.

Dün onlar merkeze geri dönmüşlerdi, bende kendi evime gitmiştim ama bu sabah buraya geri dönmüştüm. Şimdi yine masanın etrafına toplanmıştık ve onlar kendi aralarında beğenme ve yorum sayısını tartışıyorlardı.

"Ben sana bulayım kız. İrem var mesela; avukat, çok başarılı, hemen bizim ekibe gönderdiler onu. İlgini çeker mi bilmiyorum ama sarışın yeşil gözlü." dediğimde yaslandığı sandalyeden hızlıca doğrulmuştu. "Sarışın, yeşil gözlü mü? Anısı var be savcım. Ama olsun anıları unuturuz, sorun değil." dedi Batuhan, göz devirmem bir oldu.

"Eee nasıl olacak, telefon numarasını mı vereceksiniz?"

"Ha, yok. İzin almadan veremem numarasını. Ama bugün adliyeye gideceğim ve o da orada olacak. Gel istiyorsan sende."

"Olur valla, gelirim. Savcım, Cemal Abi gibi he" dediğinde hemen gözlerimi ona çevirdim.

"Nasıl yani?"

"O da bir derdimiz varsa hemen çözmeye çalışırdı. O mana da söyledim." dediğinde anladığımı belirttim.

"Gelirim yani, güzel olur. Bir bakışımla her şeyi ayarlarım savcım sen merak etme." dediğinde gülmüştüm. "İyi o zaman, ben bir eve gidip geliyorum, sen de oyalanma."

Hızlıca arabama binip gitmiştim. Ayrıca artık başsavcıya verecek bilgim vardı. Buradaki herkes Cemal Selim Çakır'a düşkündü. Aralarında yaş farkı olmamasına rağmen ona abi diyorlar, sayıyorlardı. Bence suçlu bu adamlardan hiçbiri olamazdı. Eğer başsavcıda bana hak verirse suçluyu aramak için başka yerler başka ipuçları bulmamız gerekecekti. Yani artık buraya gelmem için bir sebep yoktu.

SİRENLER ÇALMAYA BAŞLAYINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin