7-YERLE BİR OLMAK

238 22 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim.🥰🥰

NOT: Bu bölüm deprem ile ilgili olduğu için etkilenebileceklerin okumamasını tavsiye ederim!!

Omay Said Salman

İlk başta karanlığın içine gömüldüğümü ve bir daha oradan çıkamayacağımı düşünmüştüm. Sonra kardeşim dediğim kişiler el uzattı bana ve tekrardan aydınlığa çıktım.

Nedenini bilmediğim bir şekilde, belki de onun tavrından dolayıdır, bizden gerçekten olmayacak galiba dedim. Sonra Ceyhun ilk başta çok mantıksız ve saçma gelen fikrini söyledi ama sonra iyi ki dedim, iyi ki Meliha Halaya gitmişiz.

Mezarlığın içine girmeden önce tavrına devam etti ama merdivenlerden inerken elimi tuttu. İlk başta kolumdan çıkınca, benden gerçekten rahatsız olduğunu düşündüm ama sonra elimi tutunca yanıldığımı anlamış oldum.

Sonra kurşun mu döktüler ne yaptılar bize bilmiyorum ama tavırları değişti. Mesela ayağa kalkmasına yardımcı olmak için elimi uzattığımda itiraz etmeden tutup kalktı. Görüşürüz dediğimde, gülerek o da görüşürüz dedi.

Herkes çıktıktan sonra Meliha Hala bana bir şey söyleyeceğini söyledi.

Kurşunun tam ortasında kalp vardı dedi. O kalp ilk başta, başkaları yüzünden taş gibiydi ama nazar çıktıktan sonra yumuşadı dedi. Genelde bunu söylediklerim evlenir ama hadi hayırlısı dediği yerde dinlemeyi bıraktım. Kalbimin sesi dinlememe engel oldu.

Çıkarken gülmemin sebebi de buydu. Allah'tan kimse neden güldüğümü sormamıştı.

Şimdi saat 06.37 idi. Herkes içeride bir yerlere kıvrılmış uyuyordu ve ben hala dışarıda oturmuş, bugün yaşananları düşünüyordum

Düşündüm, düşündüm. Ta ki düşüncelerimi bölecek o ses çalana kadar. Siren sesi.

Kırmızı ışık her yerde yansırken, diğerleri çoktan dışarı çıkmıştı. Hızlıca telsizden haberi dinledim.

"Yer İzmir. Saat 06.30 civarlarında 7.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yıkılan bina sayısı çok fazla. Depremi hisseden iller var ama oralarda yıkım olmamış."

Telsizi kapattıktan hemen sonra hızlıca üstümüzü değiştirdik ve araçlara dağıldık. Hızlı olmak zorundaydık. Biz İzmir'in neresine gideceğimizi öğrenmiştik ama sonradan haber değişebilirdi.

"Savcı ne yaptı acaba?" diye sordu Batuhan. Aracı o kullanıyordu.

"Neyi ne yapacak?" dediğimde hızlıca cevap verdi. "E savcı İzmirliyim demişti. Ailesi orada yaşıyor olabilir."

Batuhan'a hak verdim ve hızlıca Miray'ı aradım. Saat daha sabahın yedisine geliyordu ama belki işe gitmek için kalkmış olabileceğini düşündüm. Birkaç kere çaldıktan sonra nihayet açıldı.

"Efendim?" dedi uykulu bir ses ile. Sanırım uyandıran ben olmuştum. "Sen daha kalkmadın mı, saat kaç oldu?" dediğimde güldüğünü işittim.

"Bugün günlerden Perşembe ve benim izin günüm."

"Miray, şimdi uykuya bir kenara bırak ve beni iyi dinle. İzmirli olduğunu söylemiştin, ailen orada mı yaşıyor?"

"Sabahın köründe beni bunu sormak için mi aradın?"

"Miray, cevap ver." dedim. Hadi artık, lütfen cevap ver!

"Evet, orada yaşıyorlar. Şimdi bana bu soruyu neden sabahın köründe sormayı tercih ettiğini söyle. "

SİRENLER ÇALMAYA BAŞLAYINCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin