☬ 25 ☬

1K 191 163
                                    

Bölüm: 25

Sabahın erken saatlerinde gürültülü şimşek sesi yüzünden korkuyla uyandı Taehyung. Açık olan pencereden içeri yağmur damlaları giriyor, dışarıdaki gri hava odanın aydınlanmasını da engelliyordu. Şimşek sanki hemen pencerelerinin önüne düşmüş gibi ses çıkmıştı ama Taehyung korkuyla yatakta doğrulmuş olsa da gözleri alfasına döndüğünde Jeongguk'un hala yorgunluktan dolayı horlama eşliğinde dudakları aralık halde derin uykusunu sürdürdüğünü görmüştü.

Gülümsedi. Başka bir şimşek daha çakarken bu sefer Jeongguk derin bir bir nefes alıp yüzünü buruşturmuş, normalde Taehyung'un beline sarılı olan ama Taehyung doğrulduğu için şimdi kucağına düşmüş eli Taehyung'un bacağını sıkmıştı. Yanındaki varlığını teyit ettiğinde yüzü tekrar gevşeyince ve uykusuna devam edince Taehyung gülmek istedi ama Jeongguk'u uyandırmamak için sessiz kaldı. Tekrar yanına uzandı ve elini her ne kadar bacağını kavraması hoşuna gitse de beline tekrar yerleştirdi. Uyuyan alfayı izledi.

Jeongguk ile tanıştıkları ilk zamandan beri aynı odalarda, aynı yatakta uyuyorlardı ve bu ikisine de kimsenin inanmayacağı kadar normalmiş gibi geliyordu. Asıl yan yana uyumamak onlar için farklı, eksik ve yabancıydı.

Odada yağmur seslerine Jeongguk'un tatlı horlama sesi eşlik ederken birden tekrar şimşek çaktığında ve odayı bir saniyeliğine aydınlanttığında Taehyung'un aklında bir an belirdi. En sonki isyanda, Jeongguk'un ölümden döndüğü ve uyandığı gece, isyan edenlerle konuştuğu sırada gökte şimşek çakmış gibi parıltı oluşmuştu. Birden aklına gelen hatırayla kaşları çatıldı. Ama evet, çok iyi hatırlıyordu! Bunu nasıl unutabilmişti?! Yaşadıkları yüzünden ve birbirlerinin iyi olmasını ummaktan bu önemli ama sadece birkaç saniye içerisinde olan, kimsenin fark etmediği olayı unutmuştu.

Tekrar unutmamak için içinden dua etti çünkü Jeongguk'u uyandırıp aylar öncesinden olan olayı hatırlayıp hatırlamadığını soramazdı. Yorgunken onu uyandırmak istemedi. Zaten doğum günüydü, güzelce uyumayı hak ediyordu.

Taehyung ona yaklaştı, alfasına sarıldı ve gözlerini kapattı. Uyumak istese de dakikalar sonra Jeongguk'un homurtuyla ona sıkıca sarılışını hissetmiş sonra ise yeni uyandığı için derin, hırıltılı gelen sesini duymuştu. "Acıktım."

"Günaydın."

"Doğum günlerimde günün aymadığını biliyorsun."

Taehyung gülerek geri çekildi. Jeongguk uykudan dolayı tek gözünü açmıyor, açtığı gözüyle ona bakıyordu. İki gözünü de sımsıkı kapatarak esnedi. Hala uykusu vardı ama acıktığı için birden uyanmıştı. "Uyanman iyi oldu. Yemek yemeden önce sana bir şey sormam gerek."dedi Taehyung.

"Sen de yeni uyanmadın mı?"dedi anlamayarak alfa.

"Evet." Gök gürledi. "Yani birkaç dakika önce şimşek sesi duyunca uyandım. Ve şimşek çakınca oda parlıyor ya... Aklıma bir şey geldi."

"Ne geldi?"diye sordu Jeongguk, yan uzanmış halde uykulu gözlerle omegaya bakarken. Taehyung, alfanın çok tatlı durduğunu düşünmeden edemedi.

"Hatırlıyor musun bilmiyorum ama gölge saldırısından sonra iyileştiğinde olan isyan sırasında sinirlenmiştin. O sırada gök parlamıştı, sanki... Sanki şimşek çakmış gibi."

Jeongguk kaşlarını çattı. Hala uykuluydu ve omegasının dediklerini zihninde bulamıyordu. "Hatırladığımı sanmıyorum. Gerçekten öyle mi oldu?"

"Evet! O an belki hayal gördüğümü sanmıştım ama şimdi eminim! Yemin ederim Guk! Bulutlar bile yoktu ama şimşek çakmıştı! Senin öfkelendiğin bir andı."

shameless | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin