Moire Caelanın McNeilden buraya dek geldiği Viking gemisinde sağa sola bakınarak ilerledi. Uç kısma çok ufak çadırvari kumaş parçası gerilmişti. Gemide bir tayfa da vardı. Onlar çıktığında Caelan dört adamı küreklere bırakıp gerisini indirmişti. Moire ağaç oyuğuna benzeyen yapıyı incelerken başını kaldırıp ortadaki yelkene baktı. Ardından kendisi gibi etrafı gözleyen Aloine döndü."Pek inceledin sevgilim" Caelan Moire e yaklaşıp hafifçe eğildi.
"Çözmeye çalışıyorum" Moire bir an boşta bulunduysa da çabuk toparladı. "Yani bu şeyin yatacak yeri yok nasıl oluyor!? "
"Yatmayarak" Caelan gülümsedi. "Sheila için şuraya ufak bir yer hazırladım."
"K-ka-kadınımı orada mı getirdin? " Aloin kaş çattı. "Onca herifin içinde! "
"Esasen seksen kişi alır lakin Sheila olduğundan on kişi ile geldik" Caelan dudak büktü. "Neden McLeod? Oldukça konforlu"
"Bana bak! Viking misin nesin ben bilmem! Bir daha benim kadınımı bu şeye bindirmeyeceksin! "
"Aloin... " Moire ağabeyine kaş çattı. "Sen ne tuhaf bir adam oldun! "
"Kıskandı" Louis, Eathan ve Aodh aynı anda konuştular.
"Ben olsam şimdi seni öldürürdüm McNeil" David sakince omuz silktiğinde duyduğu şey ile gözleri parlayan yalnızca Lunaymış gibiydi.
"Ne yani Dave... Lunayı bu teknede taşısam beni öldürecek miydin? " Eathan tek kaşını kaldırdı.
"An itibari ile evet" David omuz silkti.
"Yok ben seni döveceğim aşkım... Halama dua et"
"Atalım suya" Moire kendisiyle aynı anda aynı şeyi söyleyen Caelana gözlerini kırpıştırarak baktı.
"Taze yem... " Caelan omuz silkti.
"Ben bu işi sevmedim! " Aodh tekneye taşıttığı sandalyeleri yerleştirip karısı ve Laurayı oturturken eğilip suya baktı. "Balıkçı sandalı bile daha güvenlidir bundan. Ne diyorsun Moire gider mi?"
Moire dudaklarını dişleyerek Caelana baktı. "Kaptanı benim nişanlımsa gider" Genç kız adama gülümseyip omuzlarını çekti.
"Bu heriflere senin için katlanıyorum" Caelan başını iki yana sallayıp Moirein belini okşadı.
" Bizde sana Moire için katlanıyoruz aşkım" Eathan adamın yanından geçerken sırıttı.
"Lord McNeil? "
"Şimdi kaç" Eathan adama doğru gelmekte olan Louisi gördüğünde sırıttı. "İş konuşacak ve konuşmaya başlarsa zararlı çıkarsın"
"Kes sesini Eathan! Seninle işim bitti bir daha da yapmam! " Louis eliyle kuzenini gösterdi. "Bu yarım dük seni soyar. Altından içliğini çeker McNeil"
Louis Moire e baktı. "Bu yanındakide-""A- Louis? " Ellie kocasına seslendi. "Oturmama yardım eder misin hayatım" Moire onları deniz ve kaptanlık konusunda tembihlemişti. Genç kadın onun ne diye böyle birşeye yeltendiğini bilmiyor olsa da ses etmeyecekti.
"Geldim hayatım" Louis kadına bakarak sırıttı. "Hayatım... Hayatım..."
"Lanchester dükü sana pek bilenmiş"
"Ya... Benimle pek uğraşır o..." Moire sağa sola bakındı. "Aloin birkaç taşıma işinde fazladan altın talep etti."
"Aloinde altından bol bir şey olduğunu sanmam... Merak ettiğim onları nerede tuttuğu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Historical Fiction.Moire Mcleod, o gün en güzel günaydın ile gözlerini açtı ki gün onun için babasının gülen gözlerini görerek başlardı, en güzel yemekten yedi ki onu lezzetli yapan babasının elleriydi, en güzel şarkıları dinledi ki herkesin karga diye tabir ettiği o...