21. BÖLÜM "TALİHSİZ KARŞILAŞMALAR"

249 18 2
                                    

Ateş ve Mavi'yi yazarken hep Ateş'i sevmenizi, Gri'yi de anlamanızı istedim çünkü Ateş sevilmeyi, Gri de anlaşılmayı hak ediyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ateş ve Mavi'yi yazarken hep Ateş'i sevmenizi, Gri'yi de anlamanızı istedim çünkü Ateş sevilmeyi, Gri de anlaşılmayı hak ediyor.

Bu bölümden itibaren neredeyse her bölüm bir karakter bedel ödemeye başlayacak. Nazlı, hatta arada gördüğünüz Gökhan bile bedel ödeyecek. O kadar ağır bedeller ödenecek ki kazanan hiç kimse olmayacak. Ateş ve Mavi zaten kaybedenlerin, kaybedilen bir hayatın hikayesi. Bunu hep vurguluyorum.

ROE, I Like

İyi okumalar!

Bir mucizenin içinde gibiydim.

O kadar mutlu ve huzurlu hissediyordum ki hep bu anın içinde kalmak istedim. Bu büyünün bozulacağını, bizi bekleyen gerçeklerin can yakıcı olduğunu biliyordum.

Zamanı durdurabilseydim tam şu anda durdurmak isterdim.

Uyandığımda pencereden yüzüme vuran güneş kaşlarımın çatılmasına neden oldu. Hala Ateş'in kollarının arasındaydım, başım onun çıplak göğsüne yaslı bir halde duruyordum. İkimiz de çıplaktık, sadece Ateş üşümemem için siyah deri ceketini benim omuzlarıma koymuştu. Başımı göğsünden kaldırmadan parmaklarımın tersiyle kaslı karnını okşarken gözlerimi tekrar kapattım.

"Sabaha kadar sevişmek yetmedi galiba." dedi Ateş alaycı bir sesle ve uyandığını anladım.

Elimi karnından çekerek başımı kaldırdığımda gözlerimiz buluştu ve dikkatle gözlerimin içine baktı. Bakışlarındaki alaycılık kaybolmuş, ciddileşmişti.

"İyi misin?" Bu rastgele sorulmuş bir soru değildi. İyi olup olmadığımla gerçekten ilgilendiğini bakışlarından anlayabiliyordum.

"İyiyim." dedim başımı hafifçe sallayarak. Bakışlarını dikkatle yüzümde gezdirdi.

Bakışlarının ağırlığı içime çöktü. Ateş her gözlerime baktığında ruhuma da baktığını hissederdim ama artık baktığı her yeri ezberlemiş, keşfetmiş gibiydi. Tanıyordu, biliyordu. Bunun zor bulunduğunu biliyordum ama zor bulunan her şey gibi bir yandan da korkutuyordu.

Kaybetmekten korkutuyordu.

Bir elini yüzüme götürdüğünde hala dikkatle gözlerimin içine bakıyordu ve üzerimdeki gücünü hissedebiliyordum. Böyle bir inancın da zor bulunduğunu biliyordum ama bu da korkutuyordu. Bulup da kaybetmek acı verirdi.

ATEŞ VE MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin