Saat gece yarısına yaklaşıyordu ve Ilgaz'ın apartmandan içeri girmesine sadece bir dakika kalmıştı. Kararlaştırdığımız gibi saat tam on iki de onu ön kapının otomatına basarak içeri alacaktım ve beraber Kürşat'ın dairesini aramaya başlayacaktık.
Ilgaz'la birlikte Kürşat'ın dairesini hava kararmadan aramak istememiştim çünkü Nigar Teyze'nin bir erkeği evime çıkarken görmesi en son isteyeceğim şeydi. Nigar Teyze'nin mahallenin muhtarı gibi camın önünde oturup herkesin geliş gidiş saatlerini gözlemlediğini ben eve gelirken hareket eden perdesinden biliyordum. Kendisi aynı zamanda mahallenin fahri polisi gibi hareket ediyor ve apartmanda ve mahallede olan biten her şeyi şahin bakışlarıyla gözlüyordu.
Emniyetten ayrılmadan önce işlerin ters gitmesi ihtimaline karşı ekipteki herkesin numarasını almış ve telefonuma kaydetmiştim. Bundan böyle beraber çalışacağımız için kimin numarasının ne zaman lazım olacağı hiç belli olmazdı ve ben her duruma karşı hazırlıklı olmalıydım.
Saat tam on ikiye gelince düğmeye bastım. Ilgaz'ın gelmesini beklerken uykum gelmişti ve bu arama işinin bir an önce bitmesi için sabırsızlanıyordum. Şimdi Ilgaz'ın sessizce yukarı çıkmasını bekleyecektim. Herhangi bir havlama ihtimaline karşı Maylo'yu kucağımda tutuyor ve onun tüylerini okşayarak sakinleştirmeye çalışıyordum. En sonunda kapım bir defa tıkladı, kapıyı açarak Ilgaz'ı içeri aldım ve aynı anda Maylo'nun ağzını gevşekçe tuttum.
Ilgaz içeri girerken gözleri Maylo'nun üzerindeydi. Köpeklerden korkmuyordu değil mi?
Ilgaz üzerine siyah tişört ve pantalon giymişti, sırtında da siyah bir çanta taşıyordu. Büyük ihtimalle gece arama yaparken lazım olabilecek eşyaları yanında getirmişti. Benimde üzerimde benzer kıyafet vardı ama ben altıma pantolon yerine tayt giymeyi tercih etmiştim. Beraber salona geçtiğimizde Maylo'yu yere bıraktım, bu arada onu sakinleştirmek için konuşmaya devam ediyordum.
Maylo önce Ilgaz'ı biraz süzdü, sonra hoşlanmamış olacak ki hırlamaya başladı. Ilgaz'ı tanıdığımı ve sevdiğimi hissettirirsem ona daha çabuk alışmasını sağlayabilirdim. Şaşkın bakışları altında Ilgaz'ın yanına yaklaştım ve elimi tişörtünün göğüs kısmına okşarcasına sürttüm. "Bak kızım, çok cici bir abi bizi ziyarete gelmiş."
Ona temas etmemle birlikte Ilgaz'ın bedeninin kaskatı kesildiğini hissettim, galiba ona dokunmamdan rahatsız olmuştu. Ben de daha fazla uzatmadan elimi üzerinden çektim.
Neyse ki yaptığım bu teklifsizce hareket işe yaramış ve Maylo hırlamayı kesmişti. Hatta şu anda Ilgaz'ın pantolonun paçasını kokluyor, bir yandan da kuyruğunu sağa sola sallıyordu.
Ilgaz kımıldamadan dururken sıktığı dişlerinin arasından konuştu. "Bu gerekli miydi sence?"
Sanırım Maylo’nun ona çabuk alışması için tişörtünün önüne dokunmamdan bahsediyordu. "Popondan ısırılmak istemiyorsan evet," diyerek sırıttım. Onun kendini kötü hissetmesi çok hoşuma gitmişti.
"Biz evi ararken bu pire torbası bizim işimizi yapmamıza engel olmaz değil mi?"
Kızıma o şekilde hitap etmesi hoşuma gitmemişti, kaşlarımı çattım."Bir daha pire torbası dersen, senin cici bir abi olmadığını söylerim. Eminim Maylo'nun bunu duyunca ne yapacağını tahmin ediyorsundur."
Ilgaz gözlerini devirdi. "Biliyorum, popomu ısırır."
Tekrar sırıttım."Aferin, Maylo gibi sen de çabuk öğreniyorsun."
Ilgaz gözlerini salonda dolaştırdı. "Evi aramaya hemen başlasak iyi olacak, burada bir dakika bile fazladan zaman geçirmek istemiyorum."
Bu sefer gözlerini deviren ben oldum."Maylo ve ben de sana pek bayılmıyoruz, merak etme. Hem benimle bir arada olmaktan hoşlanmıyorsan Çetin Müdür sorar sormaz ilk sen kendini gönüllü olarak ortaya atmasaydın. Senin ve Güney'in dışında ekipten başka birinin gelmesi benim daha çok işime gelirdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKIR (Tamamlandı)
General Fiction"Bir daha pire torbası dersen senin cici bir abi olmadığını ona söylerim. Maylo'nun bunu duyunca ne yapacağını tahmin ediyorsundur." Ilgaz gözlerini devirdi. "Biliyorum, popomu ısırır." Tekrar sırıttım." Aferin, Maylo gibi sen de çabuk öğreniyorsun...