O gün üzerinden tamı tamına iki gün geçti, o günden beri Uğur yanıma hiç uğramadı. Türkan Abla yemeğimi ve ilaçlarımı odaya getirip bana verip gidiyordu. Yağmur da neredeyse her gün yanıma geliyordu, onu her görüşümde içimdeki burukluk kendini belli edip duruyordu.
İki gün boyunca sürekli düşündüm. Uğur'un söylediği şeyleri, bana gösterdiği belgeleri aklımada tekrar tekrar tartıp bir araya getirmeye çalışıyorum.
O gün Uğur bana o şeyleri söyleyip, o belgeleri gösterdiği zaman, o an iyi düşünememiştim. Eğer babam böyle bir şey yapmışsa ve bu yaptığı şeylerin bir ispatı varsa neden babama bir ceza verilmedi, neden ona dava açmadılar?
Bu kafamdaki sorular beni yiyip bitiriyor. Uğur'un beni kandırıp babamdan soğutma ihtimalini de düşündüm, ama kim annesi üzerine böyle kötü bir şeye başvurabilirdi ki?
Eğer babam beni bulup beni buradan kurtarırsa, bu aklımdakilerle nasıl onunla her şey normalmiş gibi yaşabilirdim ki?
Sadece biraz zamana ihtiyacım varmış gibi hissediyordum ama aklımı kemirip bitiren bu sorular yanıt bulmadan ben asla rahat bir şekilde düşünemezdim.
Balkonun demir korkuluklarına kalçamı dayamış bunları düşünüyordum. Türkan Abla'nın bana verdiği tisört ve ince pijama ile balkonda, soğuk rüzgarın tenimi titretmesini önemsemeden orada dakikalardır duruyordum.
Bu kadar düşünmek beynimi yormuştu, içeri geçip balkon kapısını kapattım. İçeriye geçitiğimde üstümde hissettiğim sıcaklık güzel hissettirmişti.
Türkan Abla bana evin içinde gezebileceğimi söylemesine rağmen ben odada kalmayı tercih etmiştim. Ama bugün aşağıya gidip biraz gezinmek istiyordum, belki işime yarayabilecek bir şeyler bulurdum.
Sehpanın üzerindeki tokayı alıp saçımı dağınık bir topuz yaptım. Dün Türkan Abla bana toka, tarak, bir kaç bakım eşyası getirmişti.
Terliklerimi ayağıma geçirip odadan çıktım.
İki haftaya yakındır bu evdeyim ve hâlâ evin hiçbir yerini bilmiyordum, tamam buraya misafir olarak gelmedim ama izlediğim filmler ve okuduğum kitaplarda kaçırılan kız, ilk günden itibaren evi yeni gelin gibi gezip; benimseyip kabul ediyordu.
Bakışlarım etrafta gezindi. Odadan çıktıktan sonra beni çok uzun olmayan bir koridor karşıladı, koridorun başında bir oda daha vardı ve hemen onun çaprazında bir oda daha. Koridorun başındaki odanın biraz uzağında aşağıya doğru giden bir merdiven vardı.
Merdivenleri yavaş adımlarla indim, burası büyük ihtimalle salondu. Dubleks evlerin geneli böyleydi zaten ama burada farklı olarak mutfak salondan ayrı bir yerdeydi.
Salondaki gri koltuk takımı salona hoş bir hava katmıştı, hemen karşısında plazma bir TV vardı.
Duyduğum şen kahkahalarla salonu incelemeyi bırakıp arkama döndüm. Sesler salonun biraz uzağındaki sürgülü cam kapısı olan yerden geliyordu.
Oraya doğru gittim, cam kapının ardından içeride kimlerin olduğuna baktım. Türkan Abla ve Yağmur birbirine bakıp kahkaha atıyorlardı. Türkan Abla Yağmur'un yüzündeki beyaz şeyi eliyle temizlemeye çalışıylrdu, dikkatli bakınca Yağmur'un yüzündeki beyaz şeyin un olduğunu anlamam fazla zamanımı almamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İRİSİ
Ficção AdolescenteKendi halinde; sıradan bir hayatı olan Songül, o gece hayatının tamamen değişeceğinin farkında değildi. Songül'ün babasından annesinin intikamını almak isteyen Uğur, Yusuf Özer'in zaafı olan kızını hedef alır, ama unuttuğu bir şey vardır. Songül'...