yazarken çok sırıttım, bu çifti çok özlemişim ben ya
umarım siz de özlemişsinizdir ve bu bölümde huzurla dolarsınız, keyifli okumalar dilerimmm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyung ve Seokjin farklı dünyaların insanıydı. Biri sokaklarda kavga dövüş içerisinde büyümüş, diğeri ise ailesinin büyük evinde en yumuşak ve kaliteli yorganlar içinde büyümüştü. Taehyung sokaklarda titreyerek veya can çekişerek yatarken Seokjin yumuşak yatağını eskidiği bahanesiyle kırk kez değiştirmişti.
İkilinin nasıl anlaşabildiği tartışılırdı. Ama bu zamana kadar ikisi de ne kadar farklı büyüdükleri hakkında hiç konuşmamıştı. Taehyung bu konu hakkında garip hissediyordu doğrusu. Seokjin'in evine geldiği ilk gün onun için çok farklı hissettirmişti. Sadece filmlerde ve dizilerde gördüğü bir eve adım atmış, orada yaşamaya başlamıştı. O rahatlığın içinde ne kadar yabancı hissetse de sesini çıkarmamıştı.
Çünkü omegası vardı. Ne kadar yabancı olursa olsun omegası ilk görüşünde bile yıllardır tanıdığı arkadaşlarından daha yakın gelmişti ona. Yumuşak yatağın içinde gömülürken, uykusunu bir türlü alamazken Seokjin'in kokusu onu uykuya daldırmıştı.
Seokjin'in şirketine gittiklerinde fark etmişti aslında ne kadar farklı olduklarını. Herkes omegaya saygıyla eğilirken, onun önünde konuşmaya bile çekinirken fark etmişti ne kadar ayrı büyüdüklerini. Fakat Seokjin bunun farkında değil gibiydi. Hatta o kadar farkında değildi ki Taehyung'u bir şirketin 50.yıl balosuna getirmiş, sanki yanındaki alfa yıllardır böyle yerlere katılıyormuş gibi nasıl davranması gerektiğinden bile bahsetmemişti.
Taehyung ona şarap uzatan garsondan beyaz şarabını nazikçe alırken omeganın herhangi bir şekilde onu yargılamasını bekliyordu. Bardağı tutuşundan, garsona teşekkür edişinden rahatsız olmasını bekliyordu. Ama Seokjin sadece gülerek bir şeyler anlatıyor, buradaki insanların en gizli sırlarına kadar hiç düşünmeden Taehyung'a anlatıyordu.
Taehyung daha önce Seokjin'in yanında bu kadar utanabileceğini düşünmemişti. Kendisinden utanmıyordu elbette, Taehyung kendisinden utanacak biri değildi. Utandığı durum omeganın onu o olduğu için sevmesiydi. Ne olursa olsun Taehyung'un her bir huyunu sevdiği için, onu asla yargılama gereği duymadığı için utanmıştı. Hayatı boyunca ilk defa birinin sevgisini bu kadar net hissetmişti, bu yüzden şarabını yudumlarken yanaklarının kızarmasına engel olamamıştı.
