Düşünce akımları

13 3 0
                                    

03.07.1992
...

“ Ellie ? Neredesin ? Sesini hiç duymadım . Adın bile burada geçmiyor.

  Daha doğrusu insanlar burada konuşmuyor. 

Aslında pek de fazla insan olduğunu düşünmüyorum. Yalnızlık senfonisi beni esir aldı.

İlk haftalar gözlerimi hiç açamadım .

 Burası neresi tahmin edemiyorum.

Yanımda yatan bir kadının çığlıkları bana yaşadığıma ikna edeli yanlızca iki gün oldu. 

Bunu eklemek istiyorum.
Yazım pek düzgün değil. 

Kağıdı da zor buldum.
Umarım yazımı anlarsın.

Bazen kendi can sağlığımdan şüphe ediyorum.

Kadının yakarışları  susmuyordu. Sussa bile kulaklarımda sesi çınlıyordu

Tek duyduğum aslında bu çığlıklar değil.  Eşyaların yere sürtünmesi itilmesi gibi sesler de var.

Kadın ne zaman çığlık atsa birşeyler yere devriliyor.

Bunun yanı sıra bebek sesleri de duyuyorum.

Sanırım kadın bebeği gördüğü zamanlar çığlık atmaya başlıyor.  Kadın çığlık attıkça bebek ağlıyor. 

Burada pek pencere yok.
Oda da olan pencere yeşilliklerle dolu bir bahçeyi gösteriyor.

  Baya büyük ve çiçeklerle dolu bir bahçe var.

Pencere de demirler var. Sanırım kadın yüzünden koymuş olmalılar.

Demirler de zorlama izleri belli oluyor .

Kadın şuanda uyuyor.

Yani...
Aslında ben ne zaman gözlerimi açık tutsam uyuyor oluyor. 

Bir keresinde beni uyanıkken yakaladı ve ben hemen yattığım yere geri döndüm.

İçeriye birileri girdi ve ben gözümü birazcık bile açsam fark edeceklerdi.

Kadına bir şeyler verdiler veya birşeyler yaptılar sonrasında odadan çıktılar .

Gözlerimi geri açtığımda kadın uyuyor ve birşeyler mırıldanıyordu .

Sanırım anlatacak başka birşeyim yok .

Haftaya görüşürüz Ellie ...

Mektuplarımı sana ulaştırmak için uğraşacağım ... ”


Karanlık Senfonisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin