now that all is said and done, let's not part ways ever again

25 4 187
                                    


Topuklu ayakkabıları, yalpalayan adımları dolayısıyla yere vururken istasyona bir adam girdi. Ayakkabıları takır takır sesler çıkarıyordu. Birçok kişi için havalı sayılabilecek bir sestir bu. Güzelliğin ve kendinden eminliğin ifadesidir. Ancak boş istasyonda gezen adam güzel olsa bile, kendinden eminlikten eser yoktur o an üzerinde.

Gentaro her yıl geldiği istasyona gelmişti yeniden. Farklı bir girişten girmişti ama o sefer. Yolu o taraftan düşmüştü. O yüzden bu sefer farklı bir giriş denedi. Zaten, hangi girişten gelirse gelsin çıkarken yine yalnız olacaktı. Kendini buna inandıralı üç yıl olmuştu.

Son istasyonda buluştuklarından o yana iki yıl geçmişti. Gentaro artık pes etmesi gerektiğini biliyordu. Artık Hifumi ile karşılamıyordu bile. Büyük olasılıkla Hifumi onu görmemek için bilerek bir sonraki veya bir önceki trene biniyordu. Onu bir köşede saklanırken bulma ümitleri ile istasyonun her köşesini gezmişti bir keresinde Gentaro. Ama elbette, nafileydi.

Sarhoş adımları topuklarını yere daha da sert vurmasına sebep olurken artık düşme korkusu ile oturmaya karar verdi. Gerçekten sarhoş adımlardı. Gentaro uzun bir zamandan sonra açık bir kutlamada içmişti. Tamda o güne denk gelmek zorundaymış gibi herkes onu içkide boğulmaya zorlamıştı. Böyle kötü bir halde Hifumi onu görse ne düşünür diye merak ediyordu.

Ah, eskiden daha sık sarhoş olurdu Gentaro. Hifumi ona sonrasında çok kızardı. Ama çokta güzel bakardı. Mesleği dolayısıyla Hifumi'nin asla çekmediği bir sorundan her içtiğinde muzdarip olurdu Gentaro ise. Hifumi onu önce hep azarlardı. Ama sevgilisinin o sevimli, çakır keyif halini ve yüzünden düşmeyen o sarhoş gülümsemeyi görünce yumuşardı. Yeniden olacağını bilse de bir daha yapmaması için tembihlerdi onu.

Hifumi'nin hiç bilmediği bir sırrı vardı ama Gentaro'nun. Sarhoş olsa bile birçok insanın aksine, sarhoş olduğu zamanı hatırlardı. Hifumi'ye bunu ilk söyleyeceği gün, ne kadar sevimli davrandığını fark edip vazgeçmişti.

Kendisi sarhoşken, Hifumi önce ona su içirir, sonra sırasıyla duş yaptırır, onu kurulayıp kıyafetlerini değiştirir ve yatakta koluna yatırırdı. Hatta bazen evin balkonundaki büyük koltuğa uzanıp Gentaro'yu göğsüne yatırırdı. Ne kadar severdi o anları Gentaro.

Ne zaman uzansalar, Hifumi ona hayallerini anlatırdı. Yapmak istediği şeyleri. Hedeflerini. Gidip görmek istediği yerleri. Aklında ne varsa o an onu anlatırdı. Gentaro o yüzden her şeyi bilirdi. Gentaro ile deniz kenarında bir tatil yapmayı ne kadar istediğini. Başka bir ülkeye onunla beraber gidip farklı yemekler denemek istediğini. Hatta, oradaki yemekleri öğrenip eve dönünce Gentaro için pişirmek istediğini de anlatmıştı bir keresinde.

Bazen işinin stresinden veya dedikodularından bahsederdi. Kendi kendine müşteri gizliliğine önem verdiğini, ama Gentaro için küçük bir istisna yapabileceğini söylerdi. O yüzden Gentaro hep bilirdi. Hifumi'nin zaman geçirdiği arkadaş canlısı kızları, ayyaşları, eşlerinden gizli gelenleri, acıları olanları, takıntılı olanları, abla gibi olanları. Hepsini bilirdi. Hifumi'nin kendisinden, sarhoş olduğu zamanlarda olsa bile, hiçbir şey saklamamasından hoşlanır Dı. Ve Hifumi her şeyi gülerek anlatırdı. Gentaro ona bayılırdı.

Bir keresinde Hifumi bir hayalinden bahsetmişti ona. İlginçti. İşini bırakıp Gentaro ile beraber küçük bir dükkan açmak istediğinden bahsetmişti. Shinjuku gibi büyük bir şehrin dışında. Belki Nagoya? Kyoto? Asakusa? Daha arkadaş canlısı, küçük ve abartısız bir yer. Gentaro istediği gibi yazmaya devam ederdi. Ama beraber işletirlerdi küçük yerlerini. Belki bir kafe, belki de sadece de içecek servis edecekleri bir yol üstü yeri. Hifumi çokta fark etmeyeceğini söylemişti.

Ama garip olan hayali değildi. Gentaro bunların hepsini onunla yapmaktan mutluluk duyardı. Yazarlığı bırakması gerekse bile hemde. Asıl garip olan Hifumi'nin her şeyi anlattıktan sonra kurduğu bir cümleydi. Önce sessizleşmiş, sonrasında yüzü düşmüştü. Balkonun seri havası ona daha çok sokulmasına izin vermiş, uyku ve ayakta kalma arasındaki küçük çizgide gidip gelirken duymuştu sevgilisinin sesini Gentaro.

last trainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin