Bölüm 3
Sürekli uyuyor olmanın insanı dinlendirmesi gerekirken üzerimden bir kamyon geçmiş gibiydim. Ne kadar süredir bu odada yatıyorum bilmiyorum? Zaman hala o kafesin içinde ki gibi üstüne düşünmenin bana iyi gelmediği aklımı bulandırdığı bir yerde. Sadece ara ara gözlerimi araladığımı ve doktorun başımda olduğunu hatırlıyorum ama bugün diğer günlere göre daha iyi hissediyordum en azından gözlerimi açabilmiş ve biraz hareket etmiştim. Doktor gerçekten serumun içine bana iyi gelebilecek ilaçlar koymuş olmalıydı ki kendimi daha güçlenmiş hissediyordum. Hala biraz kilo almam gerekiyordu çünkü diğer taraf sağ olsun intihar eder gibi kendini yemeden içmeden kesmiş kendiyle beraber beni de güçten düşürmüştü. Neyse ki artık ipler benim elimdeydi ve ihtiyacım olan sadece biraz daha zamandı. Buradan kaçış planım beynimde bir yılan gibi kıvrılırken karşımda oturan çıkış biletime baktım. Bu kadın bana özgürlüğümü geri verecek olan kişiydi.
"Bugün oldukça sessizsin." Dedim. Bir süre bu iyi ve minnettar kızı oynamam gerekiyordu. Doktor kafasını kaldırıp bana baktı böyle dalgın olması iyi değildi şu an kontrol dışı bir şey hiç iyi olmazdı hele ki bu kadar güçsüzken.
"Farkında bile değilim dalmışım öyle." Dedi. Tek seferde söylese şaşardım zaten. Yüzüme anlayış dolu bir gülümseme yerleştirdim ve yatağa yanıma gelmesi için iki kez vurdum. Neyse ki tek seferde anladı da oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi. Oturduğunda eline uzandım ve tuttum. Biraz yakınlık herkesin gardını indirirdi.
"Bir şey olmuş belli belki bana güvenmiyorsun ama sen bana yardım ettin kolumu kaldırmaya bile takatim yokken senin sayende gücüme tekrar topladım. Bu durumda sana belki yardım edemem ama yine de seni dinlerim. Bana güvenebilirsin." Bana güvenebilirsin. İşte canavarlar insanları böyle kandırıyorlar. Hep işe yarıyor şimdi de yaradı. Doktorun omuzları düştü sırtında taşıdığı yük her neyse şimdi benim de görmeme izin veriyordu.
"O aradı." Dedi. Kim diye sormama gerek yoktu. Adını bile duymamama rağmen bütün duygularım harekete geçiyordu. Hepsi el ele verip intikam diye bağırıyorlardı. Ellerim kaşınıyordu. Yine de mazlumu oynamam gerektiği için rolüme sadık kaldım. Ellerimi elinin üstünden çektim. Sanki çok sarsılmışım da yine de belli etmek istemiyormuşum gibi bir süre toparlanmak için bekledim. Ellerimi çekince başını kaldırdı ve bana baktı. Bu adam Mihri'ye ne yaptıysa bu kadına da aynısını yapıyordu. Bu kadınında gözleri Mihrininkiler gibi bakıyordu. Çaresiz.
"O sana ne yaptı doktor?" dedim. Benden bunu beklemiyordu ama gözlerindeki şaşkınlık tam olarak benim beklediğim şeydi.
"Niye aradığını ya da ne konuştuğumuzu sormayacak mısın?" dedi. Haklıydı aslında normal biri bunu sormalıydı ama ben normal değildim ki ben biri bile değildim.
"Tahmin etmek zor değil." Dedim. Kız kardeşim olacak fare buraya geldiyse onun ne olduğunu bildiğini tahmin etmek zor değildi. Sonuçta kız kardeşim buraya beni özlediği için gelmedi hala benden korktuğu için geldi.
"Büyük ihtimalle kendimi duvardan duvara vurduğumu öğrendi ki bence canlı olarak izledi ve kardeşim olacak yılanı buraya yolladı. Seni arayıp ne söylediğini merak etmiyorum. Sana ne yaptığını merak ediyorum." Diye devam ettim. Asıl önemsediğim şeyin onun yaşadıkları olduğunu düşünmesi gerekiyordu. Kadın dayanışması işte. Derin bir nefes aldı. İşte başlıyoruz.
"Ben ailemle Bursa'da yaşarken tanıştık onunla. O kadar doğru zamanda geldi ki... ben çok savunmasızdım. Bir pastanede çalışıyordum hafta sonları hafta içleri de okula gidiyordum. Üniversite ikinci sınıftayken bir gün çalıştığım pastaneye geldi. Öyle bir havası var ki onu fark etmemek imkansızdı. Ben babamı hiç tanımadım annemle ikimiz dedemde kalma evde yaşayıp gidiyorduk. Kimseye ihtiyacım yok zannederdim. Çalışıyordum, okuyordum, arkadaşlarım vardı her şeye sahiptim. O gün onu ilk gördüğüm anda ilk kez belki de hayatımda eksik bir şeyler vardır dedim. Aşk." Durdu. Sihirli kelime buydu işte herkesi tuzağına düşüren şey aynıydı. Devam etmesi için elimi omzuna koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül Şeyler:Bir Psikopatın Doğuşu
ParanormalAşk? Aşk mı? Evet sana aşıktım belkide hala öyleyim ama içimde senin aşkından daha büyük bişey var. Daha güçlü bişey. Beni hergün daha fazla tüketen bişey. Nefret gibi ama değil daha büyük daha şiddetli bişey. Nefretle aşk arasında çok ince bir çizg...