BÖLÜM 8

268 30 21
                                    

Evet devam ediyorum! Son bölüm değil ♡

Ertesi sabah kalktığımda,  kapı çaldı. İçeri girmesine izin verdiğimde karşımda Lee Know vardı. Elinde tahta bir tepsi ve tepsinin uzerinde bir kahvaltı tabağı.

Minho;
Günaydınn!

Jisung;
*esner* Günaydın. Bu tepsi kime?

Minho;
Sana. Ben yemeği yedim. Normalde yerken seni de kaldıracaktım ama uyandırmak istemedim.

Jisung;
Sen mi hazırladın?

Minho;
Hı hı (evet)

Jisung;
Tesekkurler.

Ardından tepsiyi verdi, bende yemeğe başladım. Lee know bana bakıyordu, tam bir şey diyeceği sirada içeriden Bob'un sesleri geldi.

Bob;
Baba! BABA!

Ardından içeri Bob elindeki sevimli bir köpekle içeri girip bana gösterdi.

Bob;
"Bak Han abi! Çok tatlı dimi? Keşke bizimle yaşasa!" dedi, derken Minho'ya bakmayı da ihmal etmedi.

Minho;
*gülümsedi* alalım bari!

Ardından Bob büyük bir mutlulukla içeri doğru koştu , bende yemeğimi çoktan bitirmiştim ve tepsiyi kenara koydum.

Hanji;
Minho.. Çok güzel olmus ellerine sağlık.

Minho;
Ne demek. Sen iste ben hep yaparım ki.

Hanji;
Minho.. Neden hep simsiyah giyiniyorsun?

Minho;
*sırıtarak* Neden sordun? Yoksa siyah gömlek ve siyah pantolon etkileyici mıydı?

Ardından biraz utandım.Tepsiyi kenara koydum, yorganı üstümden çektim. Konuştum "Yoo etkileyici değilsin. Öylesin ama değilsin." Dedim.

Minho;
Öyle miyim?

Hanji;
Öylesin. Ama değilsin.

Minho;
Hanji.. Etkileyici olduğumu sen söylediysen artık hep böyle giyinebilirim. Arada söz altıma mavi kot giyerim. Ayrıca saat şuan 7.34 , hemen hazırlanmalısın.

Hanji;
Ama Minho, kıyafetim yo-

Minho;
Sana kıyafet almıştım, dolaba bakabilirsin. Bende salondayim.

Ardından Minho odadan çıktı. Ben ise dolaba baktım , cidden dolaptaki kıyafetler çok hoştu. Tam benlik. Sanırım Minho beni tanıyordu. Çok geçmeden üstüme beyaz bir gömlek ve kravat taktim, kravatı resmi olarak değil tarz olarak giymistim. Altıma ise mavi bol bir pantolon giydim. Ardından aşağı indiğimde Minho üstüne siyah gömlek ve altına da siyah bir pantolon giymişti. Cidden bu şekilde çok güzel görünüyordu..

Minho;
Güzelim gözün üzerimde kaldı galiba?

Han;
Öhöğm! Hayır ya böyle mi çıkacaksın diye merak ettim? Ne alaka?

Minho;
A doğru böyle çıkarsam çok kız düşer dimi? Sonra kıskanırsın falan yani.

Han;
Hah, neyse nereye gideceğiz?

Minho;
Gel arabama binelim gösteriyim.

Ardından sakin adımlarla arabaya doğru yönlendim. Araba beyaz bir skoda super b'ydi. Arabasına baya dikkat ediyormuş gibi görünüyor. Yol boyunca Minho'dan bir ses bile gelmedi. Sanırım iki işi bir arada yapamıyor. Sonunda gideceğimiz yere geldiğimizde gözüm fal taşı gibi açılmıştı. LUNAPARK! Çok severdim. Ama atlı karıncalar falan bana göre değildi. Ben Roller Couster severim! Ama burada kimse yoktu? Sanırım herkes lunapark aletlerine biniyordu herneyse!

Minho;
Ee? Ne bekliyorsun? Roller Couster'da sıra dolacak!

Han;
Haklısın!

Ardından koşarak Roller Coaster'in yanına gidiyordum ki. Minho kolumdan tutup beni çekti.

Minho;
Şaka yaptım Hanji. Bu lunapark bugün sana ait. Burayı kiraladım.

Han;
Oha Dur ne! Tesekkurler de ne gerek vardı? Normal sırada beklerdik?

Minho;
Hah! 6 yıldır senle doğru düzgün baş başa kalamamisim. Şimdi uzun süreden sonra kaldım ve sende sırada sıra mi bekleyeceksin?

Han;
Haydi gidelim o zaman.

Ardından o gün boyu Lunaparktaydik. Roller Coaster'a tam olarak dört defa bindik! Cidden çok eğlenceliydi. Sonrasında rokete vs. binerek günü geçirdik. En eğlendiğim günlerden biri olabilirdi.

Tesekkurler Linos!

Evet 8. Bölüm sonu. Şöyle ki bu 2. Gündü ve ben her güne özel bir bölüm yazcam o yüzden toplam daha en az 5 bölüm olacak. Hadi birde final diyelim 6 bölüm. Eğer aklıma fikir gelirse 6 bölüm gelmezse 3 bölüm olcak. Yani eğer 11. Veya 14. Bölümde final vereceğim.

Düşman mı kalacağız?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin