I

48 3 10
                                    

Pelin Karahanlı'dan

Nasıl sevgiymiş görün de bakın,
Sevgilim seninle buluşmam yakın,
Unuttum desem de inanma sakın,
Anılarla yazdım seni kalbime.
(Müslüm Gürses)

Şarkı çalarken gece yarısı oturduğum bardan kafamı kaldırdım. Gözlerim kapalı. Yorgunum. Okul hayatı, aşk hayatı, aile hayatı. Baya yordu beni. Ben ben, Pelin Karahanlı yoruldu. Ayrıca ben şuan bileklerimi kesmemem için neden göremiyorum.

Hayatım hep bir sınav dı. Bunu söyleyen çok insan olmuştur , ama benimki gerçek bir sınav. Hani '3 yanlış 1 doğruyu götürür' derler ya, hı benim bir doğrumu değil, bütün doğrularımı iptal ediyor. Ne kadar adaletsiz ve acımasızca dimi. Bugüne kadar hep 'Hayat aslında kolay, zorlaştıran bizim beynimiz' bu sözle ayakta dururdum. Yalanmış, s*çtığımın lafı. Hayatı zorlaştıran ben değilim, hayatım zor. Ve hep te zor olacak. Kader diyemem. Çünkü kader kavramı'nın anlamı bu değil ve kader bile bana bu kadar acımasız davranmazdı. Eminim.

17 yaşındayım, ama hiç bir şey yaşayamadım. Hep üstümde bir sorumluluk vardı. 8 yaşımdan beri, hep kendimi birşeyler yapmakta sorumlu hissetim. Ya da hissetirildim .
Küçük bir çocuğa bakıcaktım ama bende çocuktum. Annemin desteğe ihtiyacı vardı ama benim de vardı. İnsanların bir şey duymaması gerekiyordu ama ben dolmuştum. Bugüne kadar hiç kendimi düşünmedim. Ne gerek var ki. Ben dünyaya başkaları için gelmiştim. Kardeşime bakıcaktım çünkü o güzel bir hayatı hak ediyordu. Annemle ilgilenicektim çünkü babam onu aldatmıştı.


Düşüncelerim bana uyku gibi gelmiş olucaktı ki Erhan abi bana sesleniyordu. Sesleri yankılanarak geliyordu. Erhan abi benden 10 yaş büyüktü. Ayrıca şuan olduğum barın sahibi. 3 senedir bu bara gele gele o benim abim, bende onun kız kardeşi oldum. Üstümde emeği çoktur. Benimle dertleştiği çok zamanlar oldu. Benim için değerli bir insan.


Başımın dibinde ismimi sayıkladığını farkettiğimde zorda olsa kafamı kaldırdım.
"Erhan abi" dedim yeni uyanmış sesimle. Biraz esnemeye çalıştım ama genel olarak vücudumda ağrı vardı. Gözlerimi kapatıp nefes vererek vücudumu rahatlatmaya çalıştım. Ardından gözümün kenarından erhan abiye tebessüm ederek baktım. "Yine başına bela oldum be erhan abi." Hafif tebessüm etti ve konuştu." Üç senedir belasın zaten canım, şimdi şikayet etsem saçma olur" Birlikte kıkırdadık. Seviyordum erhan abiyi ya, abim gibi.

Gözlerim yere gitti ama yüzümdeki tebessüm gitmedi. Ve konuştum." Ah be erhan abi, bırakta belan olayım , en azından senin için yaşarım." Dedim ve gözlerine bakarak acılı bir tebessüm attım. Haklıydım. Yaşamak için iki sebebim vardi, bir kardeşim elif, ikide erhan abinin belası olmak için. Başka yaşamak için sebebim olmadı, olmicak.


Erhan abi inanmadı. Ya da inanmak istememiş gibi kafasını salladı ve konuştu." Tamam abicim, başımın hep belası kal, ama dinlemen gerek. Evine git, hatta ben erene söyliyeyim seni evine bıra-" elimi olumsuz anlamda sallarken ayağa kalkmaya başladım. " Yok yok erhan abi hiç gerek yok ben hemen şuradan dolmuşa binerim." Erhan abi hemen konuşmaya başladı." Ya kızım saçmalama saat gecenin bir buçuğu, nereden bulacaksın sen dolmuşu? Hem gecenin bu saatinde olmaz tek başına ben erene söylerim seni bırakır." Haklıydı aslında. Bu saatte dolmuş bulamazdım. Hem bu saatte tek başıma eve gidemezdim. Tabi bu benim suçum değil bazı ş*refsizlerin o s*tığımın gözlerine hakim olamaması.

Hiç bir şey demeden tebessüm ederek başımı salladım. Erhan abi gülerek yanımdan ayrıldı. Kendimi en azından bir büyüğüm tarafından değer görmek, beni bir kez daha ayakta tuttu. Nefesimi vererek çantamı ve eşyalarımı toplamaya başladım. Ve kapıya doğru yavaş yavaş ilerledim. Dışarı çıktığımda soğuk sol tarafımdan vücuduma ve bana çarptı. Hafif irkildim ama umrumda değildi. Böyle havaları severdim. Kafamı yukarı çevirdim gökyüzüne ve rüzgarı dinledim. O anlık beni alıp savurmasını istedim açıkçası. Nereye gidiceğime o karar vericek, ve ben ona güvenicem, jsnxjsjd komik .

GÖZ BEBEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin