Dosta Veda

56 7 2
                                    

Not: Alevi düşmanı değilim aksine Alevi kültürüne hayranımdır o dönem Osmanlı'nın Aleviliğe bakış açısını yansıtmak istedim sadece.

Mahidevran ile Şahbigenin yakınlığı haremde dedikodu olmaya başlamıştı.
Cariyeler Mahidevranın Kızılbaş olduğunu konuşuyorlardı. Mükrimenin hoşuna gidiyordu Mahidevranın bu hale düşmesi. Ayşe Hatun yeğeninin, Valide Hafsa Sultan ise gelininin bu hale düşmesinden baya rahatsızlardı. Mükrime Hatun ve Hafsa Sultan bahçedeki çardaklardan birinde oturuyorlardı. Havalar soğuduğu için ikiside kürkler giymişlerdi.
Mükrime Hatun: Validem, Mahidevranın Şahbige Sultanla bu kadar yakın olması ne kadar doğrudur?
Hafsa Sultan: Allah aşkına Hüma açma o konuyu.
Mükrime Hatun: Mahidevran için endişeleniyorum ya Kızılbaş olursa
Hafsa Sultan: Olmaz öyle şey
Mükrime Hatun: Onlar abdestde almıyorlarmış. Hele ki mum söndü olayı tövbe haşa hünkarımıza yazık.
Hafsa Sultan: Tövbe Estağfurullah Mükrime saçmalıyorsun! Hem ben arslanımla konuşucağım sen yorma o güzel kafanı.
Hafsa Sultan ve Mükrime biraz daha oturduktan sonra Hafsa Sultan Yeni Saraya yol aldı. Yeni Sarayda onu hasoda başı İbrahim Ağa karşılamıştı. İbrahim Ağa Pargada doğmuştu. Babası Cenevizli bir balıkçıydı. Saruhanda Sultan Süleymanın en yakın dostu haline gelmişti. Anadili İtalyanca dışında Pargada konuşulan Arnavutça ve Yunanca biliyordu. Ayrıca Arapça, Farsça ve Hırvatçada konuşabiliyordu. Çok zeki bir gençti. Tarih bilgisi eşsizdi. Müthiş bir sanat anlayışı vardı ve keman çalışı büyüleyeciydi.
İbrahim Ağa: Hoşgeldiniz Valide Sultanım
İbrahim Ağa onu has odaya kadar eşlik etmişlerdi. Kara ağalar aracılığıyla Valide Sultanın oğluna uğrayacağı bildirilmişti. Süleyman terastaydı validesi yanına oturmuştu. Biraz hasret giderdikten sonra Ayşe Hafsa Sultan konuya girdi.
Hafsa Sultan: Mahidevran ve Şahbige Sultanın yakınlığını duymuşsundur.
Sultan Süleyman: Evet duydum validem Mahidevranın en sonunda bir arkadaş edinmesi beni sevindirdi.
Hafsa Sultan: Bu çok tehlikeli bir arkadaşlık aslanım.
Sultan Süleyman: Neden?
Hafsa Sultan: Şahbige Sultan birer kızılbaş. Mahidevran daha toy ondan çabuk etkilenir.
Sultan Süleyman: Mahidevranın ablası Şahidevranın eşi sizin sadık adamınız ve Melekcihanın kuzeni Ahmet Paşa Kızılbaşlar tarafından öldürülmüştü hatırlatırım. Mahidevran bunu unutmaz o bir Çerkes ne kadar kindar olduğunu düşünebilirsiniz. Hem Başhasekimin böyle zeki bir dostu olması beni memnun eder.
Hafsa Sultan: Peki ya Mahidevranın adı Kızılbaşa çıkarsa. Bütün kulların senin erkekliğini sorgular ve mum söndü yapıp yapmadığınızı merak ederler. Haremde cariyeler konuşmaya başladı.
Süleyman validesinin dediğine aşırı sinirlenmişti. Yüzü kıpkırmızı bir şekilde validesine dönmüş ve onu Yeni Saraydan kovmuştu. Hafsa Sultan oğlunun bu davranışı üzerine yıkılmıştı. Süleyman validesine hürmet eder ve saygıda kusur asla etmezdi böyle birşey ilk defa oluyordu. Hafsa Sultanda farkındaydı ileri gittiğinin ama gelinini kurtarmak zorundaydı o yılandan.
Akşam olunca Sultan Süleyman at arabasıyla Eski Saraya gitmişti. Çocuklarını ve diğer hasekilerine uğramadan Mahidevranın odasına gitmişti. Mahidevran Süleymanı karşısında görünce şaşırmıştı. Eğilip sarılacakken Süleyman geri çekildi.
Mahidevran Sultan: Hünkarım?
Sultan Süleyman: Mahidevran anlat bakayım nedir bu Kızılbaşlılığa merak?
Mahidevran Sultan: Anlayamadım hünkarım?
Sultan Süleyman: Hakkında konuşulanları bilmez misin Mahidevran? Şahbige Sultanla nasıl dost olursu? Onun tarikatı ablanın eşini kazığa oturmadı mi? Ablanı genç yaşında dul yapmadı mı? Ne oldu sende mi Kızılbaş oldun Safevi casusu mu oldun?
Mahidevran Sultan: Hünkarım haşa!
Sultan Süleyman: O zaman ne bu Mahidevran? Şehzadelerine mi güvenirsin?
Mahidevran Sultan: Ne haddime
Sultan Süleyman: Şahbige Sultan ile görüşmeyi kesiceksin! Başhasekimin böyle iftiralar ile anılmasını istemiyorum. Sen üç şehzadenide temsil ediyorsun unutma Mahidevran.
Sultan Süleyman hışımla Yeni Saraya döndü. Mahidevran dairesinde gözü yaşlı bir şekilde kalmıştı. Daireye Alexandra girdi. Mahidevranı teselli etmeye başladı.
Alexandra: Sultanın yıpratmayın bu kadar kendinizi.
Mahidevran Sultan: Alexandra ilk defa bu kadar kızdı bana Süleyman.
Alexandra: Sultanım Hünkarımızın size olan aşkı herkesin malumu bu küçük kırgınlık gelip geçer.
Alexandranın yarım yamalak Türkçesi ile yaptığı bu teselli Mahidevrana çok iyi gelmişti. Mahidevran çok seviyordu bu cariyeyi. Ağzı çok iyi laf yapıyordu muhteşem bir zekası vardı. Üç yıl Kırım Sarayında bir yıl Osmanli sarayında kalmasına rağmen aksanı düzelememişti ve zorlanıyordu Türkçe konuşurken.
Haftalar geçmişti Mahidevranın gebe olduğu çıkmıştı. Süleymanla Mahidevranın arası bu haberden sonra eskisi gibi olmasada düzelmişti. Alexandra Mahidevranın hep yanındaydı Ayşe Hatun Mahidevranın hizmetine vermişti onu. Alexandra hem Şah Sultanın hemde Mahidevran Sultanın çok yakın arkadaşı olmuştu. Cariyeler bu iki Sultana yakınlığından Alexandrayı kıskanıyorlardı ama içlerinde bir rakip elendiği için mutluydular. Ne de olsa Mahidevran Sultana bu kadar yakın biri padişahın yatağına girmez diye düşünüyorlardı. Mahidevran gece gündüz sağlıklı bir kızı olsun diye Allaha dua ediyordu. Hafsa Sultan Mahidevrana eskisinden iyi davranıyordu nasıl olsa torununa hamileydi. Mükrime Hatun Arnavut ve Karadağlı devşirmeler aracılığı ile devletin gidişatı hakkında bilgiler ediniyordu. Gülfem ise Mükrimenin isteği ile Melekcihanla dostu olmuşlardı. Mükrime Melekcihanı rakip görmeyi bırakmıştı ona acıyordu. Hatta tam tersine onu müttefiki yapıcaktı. Bir gün Sultan Süleyman öldüğünde Murad tahta çıkmalıydı. Arnavut ve Karadağlı devlet adamları onun yanında olucaktı, Tatar ve Kafkasyalı devlet adamları ise Mahidevranın. İç savaş olsa bile oğlunu tahta çıkarmalıydı. Mahidevran odasında haftalardır görüşmediği birini görmüştü. Şahbige Sultan kırmızı kaftanıyla tam bir Türk kadınıydı. Sevinçli ela gözlerini Mahidevrana dikmişti.
Şahbige Sultan: Sana veda etmeye geldim Mahidevran
Mahidevran Sultan: Ne vedası?
Şahbige Sultan: Süleyman Hanın emri ile Tebrize İsmailin yanına dönüyorum. Seni bu sarayda yalnız bıraktığım için üzgünüm ama ben burada esirim ve Şahbanuyum sorumluluklarım var.
Mahidevran ve Şahbige vedalaşıp sarılmışlardı. Bu Ayşe Hatunla Hafsa Sultanın fikriydi Sultan Süleymanın aklına onlar sokmuştu. Biri gelinini biride yeğenini kurtarmak istemişti. Ama onu iyice yalnız bırakmışlardı. Ayşe Hatunun bu konu hakkında fikirleri vardı.

Kızıl Haseki: HürremHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin