5 Gün Sonra
Jimin bana her gün işkence çektiriyordu. Buna artık daha fazla dayanamıyordum. Bu evden gitmem lazımdı yoksa ölecektim ve ben ölmek istemiyordum.
Ama nasıl kaçacaktım buradan Jimin her zaman kapıyı kilitleyip de dışarı çıkıyordu...Akşam olmuştu ve Jimin daha gelmemişti. Birkaç dakika sonra kapının kilidi açıldı ve içeriye Jimin girdi.
Ama sarhoş gibi gözüküyordu. Hızlıca benim yanıma geldi. Beni omuzlarımdan tutup sertçe ayağa kaldırdı. Ve bana diğer günlerden daha çok ve sertçe vurmaya başladı. Son kere daha vurup gitmişti ama sarhoş olduğu için kapıyı kilitlemeyi unutmuştu.
Bu benim tek fırsatımdı bugün bu cehennemden çıkabilirdim. Zaten artık işkenceye alıştığım için kolay kolay bayılmıyordum. Fakat canım yine de acıyordu. Zorla ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim.
Jimin zaten burada yoktur çünkü onun evi buradan uzaktaydı bu depo ise ormanın derinliklerindeydi. Kapıyı açtım ve kendimi direk dışarı attığım gibi temiz havayı içime çektim.
Artık buradan kurtulacağım için seviniyordum. Bir anda sevinçten zıplayınca canım yandı.
"Buradan çıktım ama bu acıyla nasıl şehre kadar yürüyeceğim. Ya ayı, kurt veya sırtlan beni yerse. Yada en kötüsü acıya katlanamayıp ormanın ortasında bayılırsam ve beni yine yerlerse."
Bunları diyerek yavaşça yürüyordum. Karnım çok ağrıyordu... Baya yürüdükten sonra çok yoruldum ve bir ağaca yaslandım. Çok kötüydüm ama biraz daha dayanmam lazımdı.
Birden çalılıkların arasından bir ses gelince oraya döndüm. Aniden önüme bir kurt atlayınca ne yapacağımı bilemedim.
Giderek bana daha çok yaklaşıyordu. Hemen ayağa kalktım ve tüm hızımla koşmaya başladım. Ama ağrım olduğu için daha fazla dayanamadım ve kendimi yere bıraktım.
Gözlerimi sıkıca yumdum ve kurdun buraya gelmemesini diledim. Kurt yanıma geldi bana birkaç saniye baktıktan sonra yanımdan uzaklaştı. Galiba benim öldüğümü sandı.
Bunu da atlatmıştım. Fakat daha fazla gidebileceğimi sanmıyorum. Bir ağacın gövdesini sırtıma dayadım ve kendimi uykuya bıraktım. Sabah yoluma devam ederdim...
Sabah olmuştu ama ben çok güçsüz hissettiğim için biraz daha burada uyumaya devam ettim...
Öğlene doğru ayağımın çok acımasıyla uyandım. Ayağıma baktığımda yanımda bir yılan olduğunu gördüm ve çok yüksek seste bir çığlık attım. Bacağımı ısırmıştı. Allah'a yılanın zehirli olmaması için dua ettim. Ama galiba zehirli olduğundan gözlerim kararmaya başlıyordu. Bayılmadan önce en son duyduğum ses,
"ROSE!" olmuştu. Gerisi karanlık...
-Evet canlarım bölüm nasıl olmuş? Fikirlerinizi yazmayı unutmayın.
-Yarın yeni bölümü belki atabilirim.
-Kendinize iyi bakın canlarım. Görüşmek üzere:)