Uzun bir aradan sonra merhaba! Nasılsınız? Sonunda buraya döndüğüme sevindim. Yeni bölümü sizler için hemen yazı verdim. Umarım beğenirsiniz.
Yorum yapıp, oy atmayı unutmayın.
Bu yazar sizi seviyor! 🤍🦋
"Ruhumun yaralarını sarar mısın?"
Hayatımızda hepimizin bazı dönüşleri olur. Bu dönüşler belki de tüm ömrümüzü kökünden sarsıtmaya yeter. Mesela kalbi kırılan bir insan aniden iyileşmeye başlar ve artık herkese karşı açık gözlü olur. Niyeti kalbinin bir daha kırılmasına izin vermemesi. Bir misal olarak, bazı bitişler yaşanır. Belki çok kötü bir bitiş olur senin için ama omzundaki yüklerden kurtulmana neden olur. Çok geç anlasan bile yine de bir dönüştür bu.
Bazen bitmesi gereken biter ve yerine en güzeli gelir. Gerçekten sevilmediğin yerde, sevilmediğini bildiğin halde kalıyorsan bu senin aptallığındır. Ama yalnız değilsin. Bu konuda hepimiz aynı hatayı yapmış kişileriz. Kendi değerimizi yalnız kalbimiz kırıldıktan sonra anlıyoruz. Bu insanoğlunun tabiatında olan bir şey sanırım.
Sana zarar veren her şeyden, herkesten uzaklaşman en doğru karardır. Çünkü sana zarar veriyor. Bunu biliyorsun ama bilmemezlikten geliyorsun, görüyorsun ama gözlerini bu duruma karşı kör ediyorsun, duyuyorsun ama kulakların sağır, konuşmak istiyorsun ama dilin lâl.
Bunu kendine insan kendi elleriyle yapar. Çünkü beyninde kurduğu senaryolara göre ilerler. Beyninin ilizyon oyununa tuş gelir ve o an hayatının en büyük hatasını yaptığını bilemez. Evet, beynimiz bazen kurduğumuz hayallerimizle bizi dönüşü olmayan uçuruma sürükleye bilir.
Bende kabul etmiyordum. Bir gün babamın iyileşeceğini hayal ettim. Artık bizi dövmeyeceğini ve annemi filmlerde gördüğüm sadık bir eş gibi seveceğini hayal ettim. Yıkık dökük evimizin sihirli periler tarafından sihirli çubuklarıyla değişip dönüştürüleceğini hayal ettim. Televizyonumuzun olacağını hayal ettim mesela.
Hep komşumuz Selma teyzenin penceresinden bakarak izlerdik televizyonu ablamla. Bizi evlerine almadıkları için ablamla bu yolu bulmuştuk. Zorlu bir hayat yaşıyorduk ve ailemizin cezasını sanki biz çekiyorduk. Kalbimiz saf ve temizdi ancak kimse bununla ilgilenmiyordu. Herkesin derdi para olup gitmişti ve onun bizden değerli olduğu kesindi. Çünkü üzerimizde hep yırtık elbiseler olurdu. Annem onların yırtılan yerlerini dikerdi ve bizde yeni almışız gibi tekrar giyerdik. Üstümüz başımız eski diye bizi kirli zanneder, çocuklarıyla oynamamıza izin vermezlerdi. Hep dışlanan çocuklardık. Hiç oyun arkadaşımız olmadığı için ablamla birlikte oynamaya karar vermiştik.
Melisle annemin onların evine temizliğe giderken beni de götürmesiyle tanışmıştık. Bana oyuncağını vermişti. O, oyuncağı hâlâ saklıyorum. O günden sonra arkadaş olmuştuk ve arkadaşlığımız bu güne kadar sürmüştü. Gerçekten beni dışlamayan ve çok seven en iyi arkadaşımdı. Bazen salak olsa bile... Onu böyle seviyorum. Ne yapalım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MURAT | Mahalle Serisi
RomanceMahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert bir ağır abisi ile evlendiğinizi düşünün... Murat Karasu. Namı değer "Kara Murat" ile tanışmaya ne d...