'Yıldızların Altındaki Son Dans'
-Günlük-
07 Ocak 2007
------
Bugün Jungkook'un doğum günü, Marco. Ama o yine ağlıyor, kendi doğum gününde ağlıyor. O her zaman ağlıyor! Ağlamasını istemiyorum Marco. O ağlayınca bende ağlıyorum, kenarda ağladım sessizce, hâlâ da ağlıyorum. Bunları sana anlatırken bile ellerim titriyor Marco, eğer seni yanıma almamış olsam bugün olanları yarın anlatmak zorunda kalırdım. Pastasını yemedi, hatta ona çok güzel bir hediye bile seçmiştim ki, onu da açmadı. Neden bu kadar mutsuz o Marco? Neden onu sevindiremiyorum, neden hiç gülmüyor?
------
Tebessüm ettim hüzünle, bu acemice ve düzensiz yazılmış yazıya bakıyorken. Küçük bir çocuğun yazısından da ağzından da ne beklenebilir ki?
Gözümdeki yaşı sildikten sonra sakince sayfaları çevirdim.
09 Ocak 2007
------
Bugün beraber Nakdong nehrine gittik Jungkook ile Marco. Güzel dudakları yine pembe oldu soğuk rüzgarda. Babası olmadığı için ağlamış meğerse. Babası olmadığını öğrendiğinden beri ağlıyor Marco, ve üstüne bugünde dalga geçmişler onunla 'doğum gününde de mi yok yani şimdi' demişler, çok üzülmüş. Ama o üzülürse ben daha çok üzülürüm. Ona sarıldım sıkıca, sarılmayı bırakınca aldığım hediyesini açtı. Küçük kelebekli bileklik almıştım ona ama siyah renkli, çok beğendi biliyor musun Marco. Hediyemi çok beğendi! Onu mutlu etmek beni çok ama çok mutlu ediyor Marco, o hep gülsün, bende o güldüğü için gülmek istiyorum. Jungkook hep gülsün Marco, hiç ama hiç ağlamasın.
------
14 Kasım 2007
*Bugün inanamayacağım bir şey oldu Marco. Annem Jungkook'un artık bizimle kalacağını ve kardeşim olacağını söyledi. Çok mutluyum Marco, artık Jungkook'u daha fazla göreceğim. Ama kardeşim olmasın Marco, ben ona âşığım, ama kardeşler birbirine âşık olmazlar ki, kardeşim olsa ona âşık olmazdım. Anneme söylediğimde güldü ve 'tamam o zaman ona iyi bak ama kardeş olmasın' dedi.
Ona çok iyi bakacağım Marco, söz veriyorum! ona kitap okurum yatmadan önce, arabamla oynamasına izin veririm, ona pijamalarımı veririm. Biliyor musun Jungkook arabaları çok seviyor Marco, diğer çocuklar gibi değil asla. Bana abi diyecekmiş Marco, anneme abi derse ona âşık olur muyum diye sorduğumda 'olursun bebeğim' dedi bana. Öyleyse bana abi demesi gerekmez mi sence de? Ben Jungkook'dan büyüğüm, bana abi demesi gerekiyor!*
------
Ah benim saf, masum çocukluğum. Jungkook benden sadece 2-3 yaş küçük oysaki.
Bu sararmış, eski sayfalar; benim hayatımdı.
Çocukluğumun hüzünlü, eğlenceli ve acılı geçmişiydi.
Kim bile bilirdi ki, aradan neredeyse 15 yıl geçmiş bu ilk sayfaları ve içindeki yazıları, masamda küçük bir bira, elimde dökülen yaşlarımı sildiğim bez ile tekrar açacağımı?
16 Haziran 2009
------
*Bugün ilkokuldan mezun oldum Marco, eski sayfalara göz attım da yazım gerçekten berbat, üzerimdeki cüppeyi çıkarmadan önce annem görmeden sana bugünü anlatayım dedim. Jungkook'u getirdi babam biliyor musun? Takım elbise giymişti. Giydiği şeyi beğenmediğini söyledi, ama bence çok güzeldi Marco. Jungkook ne giyerse giyse onda her şey mükemmel duruyordu, bunu ona söylediğimde ne oldu biliyor musun? Yanağımdan öptü Marco! Jungkook yanağımdan öptü beni. Çok heyecanlıydı, neredeyse 10 yaşıma geldim Marco. Jungkook bize geldiğinden beri âşığım ona. Ve aradan nerdeyse 7 yıl oldu Marco. Annem daha çok küçüksün hem bu yaşta âşık mı olunurmuş geçer gider dedi ama gitmedi işte Marco, gitmiyor.
7 yıldır hiçbir şey değişmedi*
------
JJK: "Taehyung?"
Arkamdan gelen güzel bir sesle dikkatim dağıldı, günlüğü hemen çekmecede sakladım. Parmaklarımla hızlıca gözlerimi sildim ve ağlamamı hafifletmek için alt dudağımı ısırdım.
"Evet?"
JJK: "Sadece seni merak ettim. Ne yapıyordun?"
"Hiçbir şey" diyorum kendimi sıkarak, bilmiyor. Hiçbir şey bilmiyor.
JJK: "Dur sen ağladın mı?"
Diyip yanıma geldi ve yanağımı sildi, ıslaklığı hissedince geri çekildi. Her seferinde kalbimi delmek zorunda mısın sen Jeon? Düşünüyorum kendi kendime; beni daha ne kadar öldürecek?
"Ağlamadım Jungkook, sadece biraz terledim."
JJK: "Doğru, hava cidden sıcak klimayı da açmamışsın."
Gülümsedi, bende gülümsedim.
Gülüşü beni her zaman güldürür.
"Artık provalara gelmiyor musun?"
JJK: "Bugün kaçamak yapmak istedim, ertesi gün geleceğim."
Onu başımla onayladıktan sonra odadan çıkacakken durdu, tekrar bana döndü yavaşça, gözüne gelen saçını önünden çekerken fısıltı gibi çıkan sesiyle konuşuyor;
JJK: "Tae... Sen neden alelacele çıktın? Ne güzel konseri dinliyorduk."
"Jungkook, konserleri sevmediğimi biliyorsun. O adamı dinlemeyi de uzun zaman önce bıraktım."
Diyorum hafiften titreyen sesimle, inanmadı. Yalan söyleyemediğimi biliyor.
"Pekâlâ... İyi geceler"
Dedi sessizce çekinerek, başımı sallayınca odadan çıkıp kapıyı kapatıyor.
Anlamıyor... Anlamıyor işte.
...
Selam!
İlk defa Oneshot yapıyorum ama bu hikaye sanırım 2 bölümlük olacak gibi. Yarıda kesmek istedim fazla uzun olabilir diye. Herneyse umarım beğenirsiniz!
Hadi iyi okumalar.
'Flura
