Bence aşk iki beceriksizin işidir biri sevmez biri unutamaz.
Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu en son onu öpmüştüm.
Pansy: sonunda kalktın. Çabuk dün geceyi anlatt.
Daisy: sanada günadaydın Pansy.
Pansy: hadii ne oldu.
Pansy'e olanları anlattıktan sonra kalkıp dolabıma gittim.
Pansy: ne demek onu öptümm!? 7 yıldır yapamadığın şeyi bir gecede mi yaptın?
Daisy: öyle oldu.
Pansy: çabuk Tom'la konuşman lazım.
Daisy: Saçmalama ayağına mı gidicem.
Pansy: kızım karşılık vermiş demek ki oda seviyorr hadi.
Daisy: tamam peki.
Üstümü değiştirip ortak solona gittim oradaydı ve kahvesini içiyordu. Yanına oturup konuşmaya başladım.
Daisy: Tom şey ben özür dilerim dün gece için.
Tom: bencede özür dilemelisin.
Daisy: ne? Sende bana karşılık verdin.
Tom: 7 yıldır beni seviyorsun değil mi? her gün beni izleyip benimle hayaller kuruyorsun. Ben seni sevmiyorum Daisy benim için hiç bir önemin yok. .
Tom bunları saniyeler içinde söyledikten sonra kahvesinde alıp gitti.
Gözlerim mi doluyordu? Hayır ağlamıyordum.
Başımı iki yana salladım
Ağlama Daisy.
Aptal olma Daisy.
Aptal olma.
Ağlama.
Bu maskaraya çok para verdin Daisy...
...
Pansy baş ucumda oturmuş Tom'a kafasından uydurduğu küfürleri basıyordu karşımda ise Draco Tom'u dövme planları yapıyordu.
Daisy: Yeter artık. Uykum geldi.
Pansy: olmaz seni bu halde bırakmayız hadi hazırlan aşağı inelim.
Daisy: istemiyorum pansy ben iyiyim. Sadece uykum var.
Draco: tamam gel pansy biz çıkalım.
Pansy: sana dedikodu getiricem merak etme.
İlk Draco sonra pansy odadan çıktığında ayağı kalkıp lavaboya gidip aynanın karşısında durdum.
Daisy: Yıllarca onu sevdim... Yıllarca onun sevdiği şeyleri yaptım sırf gözüne girmek için. Ama artık bitti. Öldün Tom Riddle. Artık seninde benim için önemin yok.
Elime maşamı alıp saçlarımı yapmaya başladım. Tom düz saç sever diye asla saçımı düzden başka bir şey yapmazdım yapmazdım.
Saçlarıma dalga verdikten sonra üstümü giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Artık Tom yoktu.
Sevdiğin kalpsizin tekiyse nasıl sunabilirsin ki kendi kalbiniona.
Sunamazsın.
Ben sunmaya çalıştım. Ama olmadı artık onun için ağlamıycam ve üzülmüycem.
Aşağı indiğimde tam pansy'lerin yanına gidicektim ki yanda oturmuş Oliver'ı gördüm. Ve hiç düşünmeden yanına gittim.
Daisy: nasılsın Oliver?
Oliver ilk şaşırmış gözlerle bana bakıp konuşmaya başladı.
Oliver: iyiyim sen nasılsın?
Daisy: çok iyiyim. Yarın quidditch maçı var değil mi?
Oliver: evet öyle.
Daisy: o zaman en önde seni destekleyen güzel bir kız görmeye hazır ol.
Bir şey demesine izin vermeden Pansy'lerin yanına gittim.
Draco: saçların böyle daha güzel Daisy.
Pansy: Tom'suzluk sana yaramış.
Daisy: hiç onunla olmadım ki onsuz oliyim.
Draco: bak Daisy denediğin halde dilediğin yere varamasan da üzülme çok şey öğrendin.
Daisy: haklısın bu şekilde birini sevmenin aptalık olduğunu öğrendim.
...
Sabah kalktığımda çok iyi hissediyordum üstümü değiştirip saçımı yaptım çok azda makyaj yaptıktan sonra quidditch maçını izlemeye aşağı indim.
Tom: nereye?
Ona cevap vermeden yürümeye devam ettim ama yine konuşmaya başladı.
Tom: quidditch maçı iptal oldu.
Daisy: ne? Neden?
Tom: bilmem.
Onla daha fazla konuşmayıp bahçeye çıktım bizimkiler oradaydı yanlarına gidip sohbet ettim bir iki saat sonra Oliver geldi.
Oliver: biliyor musun iyi yalancısın bir an gerçekten maçı izlemeye geliceksin sandım.
Daisy: maç iptal değil miydi?
Oliver: bu ne tür bir yalan?
Daisy: bak ben-
Oliver beni dinlemeyip arkasında bakmadan gitti.
Pansy: o neydi be?
Draco: bok yoluna kadar yolu var. Şu yürüyüşe bak.
Ayağı kalıp hemen Tom'un yanına gittim.
Daisy: hani maç iptaldi. Sen kendini ne sanıyorsun!?
Tom: karıştırmışım üzgünüm.
Daisy: üzgün müsün!? Hayır üzgün değilsin sen üzülmezsin çünkü sen taş kalpli bir canavarın Tom riddle.
Tom bana baktığı sırada ona bağırmaya devam ettim.
Daisy: Nasılda zavallısın, Nasılda sevgiye muhtaçsın Tom! Nasılda aç kalmışsın sevgiye. Nasılda Seni sevicek herkesi kaybetmişsin.
Daisy: görmezden geldiğin sevgime muhtaç kalman dileğiyle Tom Riddle!
