DURAMİYORUM YERİMDR
İYİ OKUMALARR ÇİÇEKLERİM
.
.
.
.
.
.
.
.Jungkook's pov.
Şuanda yaşadığım şeyler cidden kafayı yememe sebep olacak şeylerdi. Durumu şöyle izah edeyim. Taehyung'u görmüştüm onu ilk gördüğümde Fransa'daydık. O ailesiyle tatile gelmişti ben ise kaldığım o lanet evden kaçmış, gün boyunca dışarda saklanarak günümü geçirmiştim. Saatler akşamı biraz geçe Tanrı Taehyung'u karşıma çıkarmıştı. Ben kamelyaların üstünde bulunan yarım bırakılmış yemekleri tiksinerek yemeye çalışırken önüme hiç açılmamış ambalajında bir yemek kutusu konulmuştu.
Ben bu duruma şaşırıp kalırken ufak bir kıkırdama duymuş kafamı çekinerek kaldırmıştım. O an göz göze gelmiştik Taehyung ile gözlerine baktığım an önce gülümsemesi solmuş sonra ise gözleri dolmaya başlamış, dudakları büzülmüştü. Ben ise ondan beter şekilde bana konuşan deltamı dinliyordum bana o an anlamadığım şeyler söylüyordu."Eşim! Benim güzel omegam karşılaştık sonunda" diyordu ben ise deltanın sesini ilk kez duymanın şokunu yaşıyor tepki bile veremiyordum.
Bir an tekrardan anlamadığım bir şeyler oldu belim, belime anı kramplar ve ağrılar vuruyordu. Taehyung ise şok olmuş bir şekilde beni inceliyor gözleri sürekli belime gidiyordu aniden bir şaşırma nidası bırakmıştı ortaya "Parlıyor!belin parlıyor,sen büyücü müsün? Senin ismin parlak çocuk olsun" diye şaşırarak bitirmişti cümlesini ben ise hala transa girmiş bir şekilde belime bakıyordum tişörtüm sanki alev alıyormuş gibi parlıyordu acı veren bir parlaklık değildi bu parlaklık. Taehyung ise gülüyordu sahi neden güldüğünü hiç anlamamıştım o an.
Taehyung elini kaldırmış ve hayatım boyunca asla unutamıyacağım şeyleri yapmıştı. Saçıma dokunmuştu. Benim saçıma, ama benim saçım asla okşanmazdı ki benim saçımı sadece testler için keserken tutarlardı, ki zaten yaptıklarında da acıtarak yaparlardı asla bu şekilde narin bir şekilde dokunmazlardı.
Taehyung benim için ilklerdi. Taehyung benim ilk aşkımdı. Taehyung benim o lanet yerden çıkış biletimdi. Ama o bunları bilmeden bana kutu gülümsemesini gösteriyor ve konuşuyordu "Hey! Parlak çocuk saçların çok güzel ve yumuşakmış. Ne kullanıyorsun ben göz yakmayan bebek şampuanından kullanıyorum hala. Aa az daha unutuyordum! Benim adım Taehyung,Kim Taehyung senin ismin parlak çocuk?" Ben ise susmuş sadece güzel dudaklarını izliyordum o ise elini önümde sallayıp duruyordu.
Çok şirindi Taehyung,biri tek diğeri çift olan göz kapakları yerinde olmayan dişi ve kırmızı montuyla gerçekten çok şirindi.Parmaklarını şıklatmaya çalışıyor ama yapmayı bilmediği için işaret ve baş parmağını birleştirip bırakıyordu. Ben ise onun bu haline gülmüş ve konuşmaya başlamıştım sonunda "merhaba ben J-jungkook saçlarıma ne kullandıklarını bilmiyorum ki bilseydim sana söylerdim kesin" demiştim.
Ve böylece biz o akşam ikimiz önüme bıraktığı yemeği yemiş, akşam vaktini geceye bırakana, gece ise biz ayrılana kadar sürekli gülmüş ve bir sürü şeyi ilk kez denememe fırsat vermiş,benim ise ilk defa kahkahalar atarak gülmeme sebep olmuştu.
Diyorum ya, Taehyung benim ilklerimin adamıydı, o benim diğer yanımdı asla unutamadığım mutlu anılarımın tek sahibi geceleri kabuslarımı bir rüya kapanıymışcasına beni kabuslarımdan çekip çıkarır, mükemmel rüyalara dönüşmesine sebep olan insandı.
Birden sarsılmamala gerçek dünyaya geri dönmüştüm Jimin beni kolumdan sallıyordu. Ben ise elimde kaşık bana arkası dönük kırmızı ceketli sarışına bakıyordum. Namjoon nerdeyse yere düşecek biçim de telefonu elinde tutuyor, aynı zamanda da ellerini masanın üzerine vurarak kahkahalarla gülüyordu sahi neye gülüyordu bu kadar.
Gülüşünü zar zor susturan alfaya bakmış neden gülüştüklerini sormuştu. Cevap ise gecikmeden Hoseok ve Namjoon tarafından gelmişti. Namjoon söze girmiş ama daha başlamadan tekrar gülmüştü diğerlerinin ikazıyla kendilerine gelmiş ve cümleye sonunda girmişti "Nerdesin lan sen!" Hoseok ise gülmemeye çalışarak "Gimhae belediyesindeyim " Namjoon ise kıpkırmızı olmuş yüzüyle tekrar cevap vermişti "Gimhae neresi amına koyayım ya" onların telefonda gördüğü bu repliklerle, ne yalan söyleyeyim bende gülmeye başlamıştım. Namjoon önce Hoseok tekrar söze girmiş "gel" demiş Namjoon ise arkasından bunları söylemişti "Moskova'da mı"diye sormuş Hoseok'tan cevap beklemişti "Ne Moskova'sı lan Gimhae-Busan pezevenk"Namjoon ise hemen agresif bi şekilde "Busan neresi lan"demiş Hoseok ise son noktayı koymuştu"ananın amı"diyerek ve bu replikler yüzünden kahkahalar havada uçuşmuş yemekhanede ki herkesin bize bakmasına ve gülmesine sebep olmuştuk.
Tam o anda göz göze geldiğim ela gözlerle benim gri saydam gözlerim buluşmuş, gülüşümü bu sefer ona sunmuştum. O ise sanki büyülenmişcesine bana bakınca ilk kez utanmış,kafamı yanımda gözleri kısıldığı için etrafı göremeden Sağa sola yatarak gülen jimin'e dönmüş tekrar onun bu haline gülmüştüm.
Gülüşmelerimiz biraz uzun sürsede ortam nihayet sakinleşmiş ben ise tekrardan bana arkası dönük bedeni izlemeye başlamıştım. Benim Taehyung'un telefon numarasını almak zorundaydım. Belli ki beni hatırlamamıştı ben ona kendimi zevkle hatırlatırdım o zaman.
.
.
.
.
.
.
.FKSMFJSMFKSMFMMJSJDSJFJSKXMSBDJAKCNSJXKSMDS
BEN Bu bölümü yazarken hem üzülmüş hem de ayrılarak gülmüş olabilirim amk EVSANE Bİ REPLİK AMİNAKOYAYİM GEMLİKTYİM GEL fksnfnsFJSMFNEJKSFİEK NEYSEAz biraz gezmisten bahsettik (şuan ezan okuyo sabah ezanı) arada böyle gexmise gidicez çok uzaklasmadan
Sizce tae ne zaman hatilayacak jungoyu
Ben biliyorum HAHAHAHAHAGORUSURUZZ 💗💜💜💜💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akina 'tk
FanficJungkook deltasını yönetebilmek için gittiği Fransa'da eğitimini tamamlamış, Kore'ye, evine geri dönmüştür. Delta: Jungkook Omega: Taehyung Text/düzyazı