Kan ve Dehşet -1.2

57 11 22
                                    

Şimşek sesleri adımlarını örterken, anne ve babasının odasına girdi. sonrasında uykuda olan ebeveynlerini, defalarca bıçaklayarak öldürdü.

Kanlar içinde yatan bedenleri seyreden çocuğun yüzünde hiçbir duygu kırıntısı yoktu, sadece soğuk bir boşluk vardı.Sakince odadan ayrıldı, Ellerinden kanlar akarken, Cassius bu sefer kız kardeşinin odasına doğru gitti. 

Odaya ulaştığında kanlar içinde kapıyı açtı ve alaycı bir şekilde "Clara, sana güzel bir haberim var, uyan!" diye bağırdı. 

Kardeşini kanlarla kaplı bir halde görünce şaşkınlık ve dehşet içinde, titrek bir sesle "Ellerin neden kanlarla kaplı ve neden bir bıçak tutuyorsun, Cassius?" diye sordu.

Cassius, Clara'nın sorusuna karşı sessiz kaldı. Gözleri boşluğa dalmış, yine o duygusuz bir ifadeyle kardeşine bakıyordu. 

Sesi endişe ve korkuyla doluydu. Güçlükle toparlanarak "Neler oluyor burada?" diye sordu, hiçbir şeyi anlamamıştı. 

"Kardeşim, bir yerini mi kestin? Anlat artık, lütfen!" Ancak Cassius, olduğu yerde sessizce kalmaya devam etti. Gözleri derin bir düşünceyle doluydu ve sanki bir cevap vermek için değil, daha fazla zaman kazanırmışcasına sürekli düşünüyormuş gibi görünüyordu. 

Anlamaya çalıştığı soruların cevapsız kalması, içinde bir süphe hissi yaratıyordu. Yüzündeki korku, ve endişe birleşerek belirginleşiyordu. Pes etmeye niyetli değildi. Titreyen adımlarla kardeşine yaklaşıp elini uzattı "Artık korkmaya başladım, lütfen ne olduğunu söyle!" 

Cassius'un bakışları anlamlı bir şekilde kıpırdandı ve sonrasında yüzünde korkutucu bir sırıtma belirdi, kardeşine doğru eğilerek elini tuttu, ve sorusunu cevapladı "Kararsızlık ve korkuyla dolusun, ama seni anlıyorum. Ama şimdi söyleyemem" dedi, sesindeki ton gizemli bir tatmin duygusuyla karışık bir şekilde belirginleşti. 

Kız kardeşinin gözlerindeki anlamsızlığı görüp, kısa bir sessizlikten sonra devam etti. "Bugün, hayatını değiştiren ve yaşama sevincini sonsuza dek yok ettiğim özel bir gün, canım kardeşim. Bence şimdiden ağlasan iyi olur." 

Dediklerine anlam veremedi; onun delirdiğini düşünerek, korkuyla bağırarak annesinden yardım isteyen, Clara'nın sesi her seferinde cevapsız kalıyordu. 

Yüzünü tutarak gülüşüne engel olamadı. "Hahaha! bu gerçekten komik!" derin bir nefes aldı ve "Annemizi artık unut gitsin, çünkü asla gelemeyecek!" 

Kız, bu sözleri duyunca şaşkınlık içinde titredi. Çaresizlik içinde "Ne demek istiyorsun? Lütfen ama lütfen düşündüğüm şey olmasın!" diye haykırdı. 

Odadan çıktı, anne ve babasının odasını eliyle göstererek "Gidip, onlara bir göz atalım mı?" Sesindeki soğukluk ve ürkütücü gülümseme, kız kardeşine en kötü ihtimali düşündürdü. 

Telaş ve korkuyla odalarına koşan Clara yanılmamıştı, gördüğü manzara karşısında gözyaşları içinde çığlık atmaktan başka bir şey yapamadı. ebeveynleri boğazları delik deşik şekilde, hareketsiz bir halde yatıyordu. 

Cassius, arkasından kahkahalar atmaya devam ederken "Biraz sonra polisler gelecek. Onlara ne diyeceksin?" diye sordu.

Delirmek üzereydi. Konuşamadan donakalmıştı, boğazı düğümlenmişti. Bu sırada ikinci bir şok yaşadı. Cassius kendini bıçaklamaya başlamıştı.

"S-sakın y-yapma!"

"Endişelenmen gereken kişi ben değilim salak!" dedi, gözlerinde bir özgüven parıltısıyla. "Şu an kendimi suçsuz gösteriyorum. Hala anlamıyor musun?" Cümlesini bitirirken biraz daha sakinleşti, içten bir ifadeyle devam etti: "Durumu anladığında her şeyin çok geç olacağına eminim." 

Bıçağı son kez kendine sapladı ve yavaşca bilincini kaybetti. Bu sırada siren sesleri duyulmaya başladı.

Clara koşturarak yardım çığlıkları ile dışarı kaçmak istedi ancak kapılar kilitlenmişti.En sonunda polisler olay yerine geldiklerinde, dehşet içinde kaldılar.

Evin içinde üç kişi kanlar içinde yatarken, sadece tek bir kişi hiçbir yara almadan sessizce ayakta duruyordu: Clara, polislere delirmiş gözlerle bakarken kara bir hücreye kapatıldı.

Cassius'un gizlice kurduğu planı işe yaramıştı, yeni bir kimlik ve aileyle başka bir hayata adım atmıştı. Clara ise ülke çapında aile katili olarak tanınmıştı, hiçbir şekilde ona kimse inanmamıştı ve ıslah evine gönderilmişti...

Karanlık Yolun EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin