İçimde birikmiş olan öfkeyi yansıtmamaya çalışarak karşımdaki insanlara baktım. "Bu dizide oynamak istemiyorum" Us bana yaklaşmıştı. "Bible lütfen böyle yapma. Birkaç bölümlük bir dizi"
Ondan uzaklaştım. "Ben sizce bir dizide oynayabilecek durumda mıyım şu an? Bu Build'e ihanetten başka bir şey değil" Yönetmen gülmüştü. "Hala aptal gibi seni sevdiğine mi inanıyorsun? Senden ayrıldı ve üstünden dört ay geçti. Bu dizide beraber oynayacaktınız ama seni yarı yolda bıraktı. Senden ayrıldığı gibi bir başkasının kollarına koştu ve senin hakkındaki gerçek düşünceleri de ortaya çıktı. Hala ona ihanet etmekten mi bahsediyorsun?" Sinirle gözlerine baktım.
"Masum olanın Build olduğunun hepimiz farkındayız. Buna göz yumduğunuz için suçlu olan biziz. Ben Build'e inanıyorum"
"Bazı şeyler yeterince ortada Bible. Seni gerçekten sevmemiş bile. Masum olup olmaması konumuz değil. Seni umursamıyor ama sen hala onu bekliyorsun"
Göğsüm sıkışıyordu. "Susun" Bana kalemi uzatmışlardı. "İmzala şu kağıdı. Seni başka hiçbir şirketin kabul etmediğini biliyorsun. Build gibi birine güvenip böyle hatalar yapma. Seni asıl yarı yolda bırakan o, biz değiliz" Titreyen ellerimle kalemi aldım.
"Hadi artık" İsteksiz bir şekilde imzalamıştım. "Şimdi Us ile sevgili olmanız gerekiyor" Duyduğum şeyle üzüntüm yatışmış sinirlerim tekrar yükselmişti. "Ne?!" Us gözlerini kaçırmış ve yutkunmuştu.
"Sizi Build'le yakıştıran bir sürü insan var. Hal böyleyken dizi düzgün bir izlenme almaz. O kadar emek veriyorsunuz verdiğiniz emeğin karşılığını almalısınız. Şimdiden sevgili olduğunuz ortaya çıkarsa dizi çıkana kadar hayranlarınız artar. En azından kamera karşısında böyle davranın. Hem belki Build'i tıpkı onun yaptığı gibi unutursun"
Hiçbirinin yüzüne bakmadan hızla odadan çıkmıştım. Kapıyı sertçe kapattım. Hepsinden iğreniyordum. Beni köşeye sıkıştırabiliyor oldukları gerçeğinden nefret ediyordum.
Sinirden dolan gözlerimi sildim. Build'i özlüyordum, yanımda olmasına ihtiyacım vardı. Motoruma binip hızla eskiden yaşadığımız eve sürmeye başladım. Çok uzak değildi bu yüzden kısa sürede gelmiştim. Motorumu park edip kaskı yavaşça çıkarmıştım. Gördüğüm görüntüyle duraksadım.
Build kim olduğunu görmediğim bir adama sarılıyordu. Kaskı sıktım. Bu sefer gerçekten bitmiş miydi?
El ele tutuşup beraber eve girmişlerdi. Kaskımı tekrardan takıp geri döndüm. Sadece bir kere beni haklı çıkarmasını isterdim. İhtiyacım olan tek kişi oydu ama beni her zaman hayal kırıklığına uğratıyordu. Sanırım bu sefer bitmesi ikimiz için de en iyisiydi, birbirimizi yeterince yaralamıştık.
Eve geldiğimde hızla motorumu bırakmış ve kaskımı çıkarmıştım. Dolan gözlerimi sildim. Kapının önünde Us'ı görmemle yutkundum. "İyi misin Bible? Hey ağladın mı sen?" Sorusuyla daha fazla kendimi tutamadım. Hıçkırdım. "Yalnız bırak beni" Beni yavaşça kendine çekti. "Hadi eve girelim"
Kapıyı açtım. Birlikte içeri girmiştik. Bana sarıldı. "Ne oldu? Neden ağlıyorsun?" Sessiz kaldım. "Git lütfen" Bedenimi biraz daha sıktı. "Seni bu halde bırakamam. Biz arkadaşız Bible" Kollarımı ona sarmadım. Yavaşça kafamı omzuna gömdüm. "Beni gerçekten hiç sevmedi mi?" Us sessiz kalmıştı. Yaklaşık bir dakika sonra konuştu. "Bunu Build dışında hiçbirimiz tam anlamıyla bilemeyiz. Ama ben sana olan sevgisinin gerçek olduğuna inanıyorum"
Ondan uzaklaştım. "Birkaç gün sonra sevgili olduğumuza dair bir fotoğraf paylaşırım. Sen git artık lütfen. Yalnız kalmak istiyorum. Yanımda olduğun için teşekkürler"
***
Gönderiyi paylaştım. Telefonu kenara atıp zorlukla yutkunmuştum. Build eğer beni gerçekten sevmişse çok kötü hissedecek olmalıydı. Canım acıyordu. Onun üzülmesini istemiyordum.
Belki de beni sevmemesi daha iyiydi. Korkağın tekiydim.
Gelen bildirim sesiyle telefonu hızla aldım. Build bir şey paylaşmıştı. Heyecanla doğruldum. Açıklamasında yazan cümleyle derin bir nefes almıştım. Çoktan görmüştü. Fotoğrafa baktığımda aklıma gelen anılarla buruk bir şekilde gülümsedim.
Birbirimize zaman vermeliydik.
Okami ayağıma sürtününce onu hızla kucağıma aldım. "Bebeğim" Kafasını öpüp onu sevmeye başladım. Mırlıyordu. Gülümsedim. "Diğer baban kesinlikle seni çok severdi"
Kedimi kucağıma alıp huysuzlanmaması için hızlı davranarak bir fotoğraf çektim.
Build'e cevap vermekten kendimi alıkoyamıyordum.
@biblesumett
@biblesumett: kimlerden duydun bilmem bu anlamsız hikâyeyi