Jkqwsl Devilswinee = oçoçuçları. BIRAKIN PEŞİMİ AMK
Neyse merhabaaa!
Yb istendikçe atıyorum evet kusura bakmayın ii günler dilerim hepinize!
Jungkook'tan
"Hazır mısın miniğim?"
"Hmhm. Hazırım- koo-"
Kapının önünde tam da gideceğimiz sırada Taehyung'un ağzını tutması ile koşan bedeninin arkasından baka kalmıştım.
O, banyoya koşuyordu...
Peşinden koştuğumda klozetin önüne çökmüş kusarken görmüştüm. Bir elim sırtını, diğerini ise alnını tutarken Taehyung, yarın yokmuşçasına kusuyordu.
"K-kookie b-bacaklarım t-titriyor."
"Dur güzelim sakin ol."
Bacaklarından ve belinden tutarak onu kucağıma almış ve kuyruğunun bacakların arasına dolanmasına aldırış etmeden yatak odamıza ilerlemiş, titreyen ve üşüyen bedenini yatağa bırakmıştım.
Yanına oturup elimi karnına koyduğumda minik minik okşuyordum. Ve kuyruğunu koluma sarıyordu. Hoşuna gidiyor olmalıydı.
"M-midem bulanıyor v-ve d-delikçik h-hâlâ a-acıyor."
"Krem sürelim mi küçüğüm?"
"I-ıh."
Gözlerini kapatmış öylece uzanıyordu. Elleri karnını okşayan elim üzerindeydi. Minicikti.
"Güzelim daha iyi misin?"
"K-koo b-ben t-tekrar k-kusac-"
Yataktan fırlayıp tekrar tuvalete gittiğinde peşinden koşmuş ve alnını tutmuştum.
"Tae'm bu böyle olmaz gel bir has-"
"A-ama b-ben-"
Bana bu denli masum bakması, beni yumuşatmışken narin bedenini kucağıma almış ve yatağa bırakmıştım tekrardan.
Elini koluma koyduğunda dolu ve titrek gözlerine bakmıştım.
"K-koo k-kucak."
Bacaklarından tutup kendime çekmiş ve kucağıma alarak yatağa çıkmıştım. Kollarinı boynuma sarmış ve yüzünü de boynuma gömdüğünde minicik kalmıştı kucağımda.
Üzerindeki benim tişörtüm ufacık sıyrılmıştı. Ellerim kalçasından bacaklarına indiğinde okşamıştım yumuşacık tenini. Kuyruğunu bağdaş kurduğum bacaklarıma vuruyordu.
"Daha iyi misin miniğim?"
"K-koo b-ben yine kusacağım."
"Tuval-"
Derken omzumdan koluma, oradan da sırtıma akan sıcaklık bir süre donmamı sağlamıştı. Heykel gibi durduğumda Taehyung öğürüyordu.
"K-koo ö-özür d-di-"
"Sorun değil. Yani... bebeğim sen in bakalım ben bi duşa gireyim."
"B-ben de g-gelmek ist-"
"Olmaz miniğim. Üşütmüş olabilirsin."
Yatakta, bacakları üzerinde otururken bana bakmış ve kafa sallamıştı. Gülümsemeye çalışarak banyoya ilerlemiş ve hızla duş almaya çalışmıştım.
O sırada banyonun kapısı açılmıştı. Ve Taehyung, duş kabininin önünde durduğunda minik yumruğu tıklatmıştı kabini.
"K-koo. Ben de gelmek istiyorum.."
"Bebeğim olmaz dedim. Lütfen bekler misin?"
"T-tamam."
Klozetin üzerine oturduğunda cidden de benden ayrı kalamadığını, en kötü ihtimalle temas bağımlısı olduğunu anlamıştım...
"K-koo. K-karnım..-"
Hızla çıkıp havluyu belime sardığımda Taehyung, bakışlarını penisimden çekmiş ve yutkunarak far görmüş tavşan gibi kapıya bakmıştı.
Islak bedenimi umursamadan bedenini kucağıma almış ve odaya girmiştim.
Aish... boynumu minik minik öpüyordu.
Bedenini yatağa bırakmıştım. Dolabımdan baksır, şort ve bir tişört aldığımda ilk alttan giyinmeye başlamıştım. Ve Taehyung pür dikkat beni izliyordu.
"K-kookie."
"Efendim bebeğim?"
"Üst. Şey. Giymesen olur mu?"
Üzerime bir şey giymememi istediğini anladığımda bakışlarımı karın kaslarımda olan gözlerinden çekmiştim. Tişörtü dolaba geri koyduğumda yatağa ilerlemiş miniğimi tekrardan kucağıma almıştım.
Koltuğa bırakmaya çalışıyordum. Ama inmiyordu. Aksine kollarını sıkıca boynuma sarmış ve yüzünü de gömmüştü oraya.
"Taehyung. Hadi güzelim bak çarşaflari değ-"
"Tamam! Böyle değiştir!"
"Peki! Tamam inme."
Boynumdaki dudakları gerildiğinde güldüğünü anlamış ve dudaklarımı ilk önce açık olan omzuna, daha sonra boynuna bastırmıştım.
Bir elim kalçasındayken diğeri çarşafları sıyırıyor ve topluyordu.
Çarşafları alarak mutfağa, kirli sepetine gitmiş ve yıkamaya bıraktıktan sonra peçete alarak yukarıya çıkmıştım. Ve bu süre boyunca Taehyung hâlâ sımsıkı sarılıyordu kucağımda.
Kusmuk olan yatağın başlığını temizlediğimde odaya oda kokusu sıkmış ve yeni çarşafları takmaya çalışmıştım.
Ama kucağımdaki bebek bunu zorlaştırıyordu...
"Tae'm hadi in bebeğim çarşafları takayım hm?"
"Böyle tak."
"Taehyung yani cidd-"
"Kook. Ben yine kusacağım.."
Bir sorun vardı. Cidden bu normal değildi.
Kucağımdan inip koşarak tuvalete gittiğinde Taehyung kusana kadar ben hızla üzerime bir tişört geçirmiş ve telefonumu alarak bir kaç da poşet almıştım. O sırada ise ayak sesleri duymamla merdivenlere bakmıştım.
"K-koo?"
"Burdayım bebeğim."
"Bir yere mi-"
"Sen de geliyorsun. Gel bakalım."
Bedenini kucağıma almamla evden çıkmış ve arabaya binmiştim. Hâlâ kucağımdayken ayabayı çalıştırmıştım. Tae ise ensemdeki saçlarla oynuyordu.
"Nere kookie?"
"Hastaneye bebeğim. Hastaneye gidiyoruz."
YAZIM HATALARI IÇIN ÖZÜR DİLERIM EN KISA ZAMANDA DÜZELTECEĞİM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANIME CATBOY (CHIBI) |+18|
FanfictionJeon Jungkook, her okuldan dönüşte evinin bulunduğu sokağın köşesindeki kedinin ayaklarına dolanmasına engel olamaz. Derin bir yalnız içinde bulunan Jungkook, sonunda o kediyi evine almaya karar verir. Fakat bilmediği diğer iki şeyse, o kedinin hem...