Günlük

23 2 26
                                    

(3 Ay Sonra)

"Selfie çekerken ekranın neresine bakıyoruz?" diye söylendim kendi kendime. Dersten çıkmış Tunalarla birlikte bahçede oturuyorduk. Aylin'e fotoğraf atmak için kendimi çekmeye çalışıyordum. Aylin, üniversitede tanıştığım bir arkadaşımdı ve tanışalı az bir zaman olmasına rağmen baya iyi anlaşmıştık.

"Neden kendini çekiyorsun?" diye sordu Tuna.

"Aylin'e fotoğraf atacağım." dedim.

"Neden kendine gülümsüyorsun?" dedi tekrardan. Cevabını bildiği soruları sorup beni sinir etmeye çalışıyordu aklınca.

"Fotoğraf çekiyorum, Tuna." dedim tekrardan. Beni sinir edemeyecek, istediğine ulaşamayacaktı.

Geçen üç ay geçirdiğim en tuhaf aylardı. Tunalarla yavaş yavaş takılmaya ve onlara alışmaya başlamıştım.

Beni bağlayıp videoyu izlettiği günkü kavgamız neredeyse son kavgamızdı. O gün beni bağlama sebebini bana anlatmış ve daha da sinirlenmeme neden olmuştu. Sadece zevk için beni bağlamış ve tamamen gülmek için yapmışlardı. Sonrasında ona duyduğum nefretten dolayı bir kaç gün konuşmamıştık. En sonunda gelip özür dilemiş ve bana çilekli pasta yapmıştı.

Çilekli pasta için her şeyi unutabilirdim.

Neredeyse ellinci kez kendimi çekip siliyordum.

"Off!" dedim. "Neden beceremiyorum bu işi?"

En sonunda pes edip öylesine bir fotoğrafı çekerek gönderdim Aylin'e. Telefonu kapattığım gibi mesaj geldi.

"Neden fotoğraf atman bu kadar uzun sürdü?"

Sonra bir mesaj daha.

"Kaç dakikadır bekliyorum ekran başında!"

Bildirimlere girip mesajı açtığım da yazmaya başladım.

"Kendimi çekmeyi asla beceremiyorum ki! En az elli kere çekip sildim! Bana fotoğraf çekmeyi öğretmen lazım. Senin gibi fotoğraf çekmeyi çok istiyorum."

Aylin tanıdığım en iyi fotoğrafçıydı. Bölümü bu olmamasına rağmen çok iyiydi.

"Öğretiriz tatlım, merak etme ^3^"

Telefonu kapatıp kucağıma koydum. Biraz daha sohbetten sonra kalktık ve binaya girdik.

...

"Of çok yoruldum!" diye söylendi Kemal. Bugün yoğun bir gün geçirmiştik.

Kimseye daha fazla katlanamayacağım için yukarı çıktım. İlk önce lavaboya gittim sonra ise odama. Çantayı odanın bir köşesine fırlattıktan sonra kendimi de yatağa attım.

Şu duygu kadar güzeli yoktu. Yorgun bir günün ardından buz gibi yatağa kendini atmak...

Bazen olur ya hani, o kadar yorulursun ki kendini dış dünyadan soyutlamak istersin. Uyumak ve bir daha uyanmamak istersin. Ne kadar uyursan uyu asla dinç hissedemezsin. Her dakika esneyip bir yerlerde uyumak istersin. Şuan o haldeyim. O kadar yorgunum ki uyumak ve uyanmamak istiyorum.

Yastığın bir kısmına sarılıp bir kısmına kafamı koyuyordum. Şuan çok rahattım ve uyumak istiyordum.

YAKUP ÖZDEMİR

Okuldan çıkmış, eve gelmiş televizyon karşısında asla sevmediğim bir programı izliyordum. Bir elimde Nida Abla'nın patlattığı mısır diğer elimde kola vardı.

Kumandayla kanalları gezmeye başladığımda haber kanalında durdum.

Televizyonda hiç bir şey yoktu!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sanaldan ÇalınanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin