¹𝐨𝐧𝐞𝐬𝐡𝐨𝐭|𝐫𝐛

360 13 0
                                    

regulus blackoneshot•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

regulus black
oneshot
•••

İç çekerek tüy kalemini masaya bıraktın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İç çekerek tüy kalemini masaya bıraktın. Gözlerini ovuştururken profosörün sesi kulaklarında çınlıyordu.

Yorgun gözlerle etrafı incelerken gözün çoktan seni izleyen sevgiline baktı. Ona hafifçe gülümsedin, fakat çocuk endişeli bir şekilde kaşlarını çatarak sana bakmaya devam etti.

Kalp atışların hızlanırken gözlerini kaçırdın, tüy kalemini tekrar eline alıp tahtadaki notları yazmaya devam ettin.

Kendini fazla yoruyordun, ailen mükemmelliyetçiydi ve notların düştüğü an ağır hakaretlere maruz kalıyordun. Regulus'un bundan haberi vardı, ikiniz sevgili olduğunuz gün birbirinize her sorununuzu söyleyeceğinize söz vermiştiniz. Hatta o gün ikiniz ağlayarak uyuyakalmıştınız.

Önemli sınavların vardı. Derin bir nefes alarak aileni boş vermeye çalıştın, onlar senin iyiliğini istiyordu, değil mi?

Profesörünüz bir soru sordu, sen soruyu anlamaya çalışana kadar Lily Evans elini kaldırıp cevaplayınca, omuzların çöktü. Yeterince iyi değildin işte! Tüy kalemini daha sıkı tuttun, hırsla soruyu anlamaya çalıştın, gözlerindeki yorgunluk buna pek izin vermese bile kararın kesindi. Bugün de sadece bir saat uyuyacaktın, sabaha kadar ders çalışacak ve Evans'ı geçecektin.

Profesör dersi bitirirken gözlerin hafifçe dolmuştu, nedenini bilmiyordun bile. Sadece kendine olan sinirin dışarı yansıyordu. Kitabını çantana koyup omzuna asacakken, Regulus çantanı tuttu.

Yüzünde küçük bir gülümseme vardı. "Bugün boş musun?"

Regulus'u elbette boşlamıyordun, fakat her zaman dersten sonraki bir kaç saati ders çalışarak geçirir, sonra Regulus ile vakit geçirirdin. Bu nedenle kafan karışmış bir şekilde ona baktın. "Aslında-"

"Harika! Hadi ortak salona gidelim!" dedi Regulus, elini sıkıca tutup seni kütüphaneden çok uzakta, zindanlarda, olan ortak salona getirdi.

"Reg, beni dinler mi-" diyerek söze başladın, fakat bir çift dudak sözünü kesti. Regulus geri çekilirken endişeyle sana baktı. "Kendini fazla yoruyorsun, buna izin vermeyeceğim. Bugün güzelce dinleyeceğiz!"

"Ama-" diyerek tekrar konuşmaya başladın, fakat Regulus'un kararlı bakışları seni susturdu. İç çektin, sen de yorgundun. "O Evans beni geçerse seni keserim."

Regulus göz devirdi, kalbi endişeyle çarpıyordu. Senin bu kıyaslamanın sağlığın için iyi olmadığı apaçık ortadaydı işte!

Seni erkekler yatakhanesine götürdü, oda arkadaşları o gün ihtiyaç odasında kız arkadaşlarıyla beraber işi pişirecekti.

Sana bol bir sweat verdi, kendi eşofmanını da verirken odadan çıktı. Sen giyinince odaya tekrar girdi ve kollarını sana sımsıkı sardı, ikinizde yatağa girerken yüzünü onun göğsüne yasladın.

Regulus parmaklarını saçlarında dolaştırırken gözlerin kapandı. Regulus sana kısık sesle gününü anlatıyordu, yavaş yavaş uykuya dalarken sevgilin sana bakarak gülümsedi. Kendine yüklenmen onu üzüyordu. Alnına küçük bir öpücük kondurdu.

"İyi uykular, meleğim."

Daha sonra Regulus, sen uyurken yemeği kaçıracağın için seni uyandırmadan ayağa kalktı, ortak salondan senin için yemekleri aldı ve odaya getirdi, senin uyuyan yüzün, onu tekrar gülümsetti.

"Anne, yapma." diye fısıldadın, Regulus'un gözleri büyüdü. Düşündüğü şey miydi?

Kalbi kırıldı, ona niye söylememiştin? Annenden şiddet gördüğünü niye söylememiştin? Oysa birbirinize söz vermiştiniz!

Regulus'un yüzündeki sıcak gülümseme düşerken yemekleri komidinin üzerine koydu. Endişeyle elleriyle oynuyordu. "Lütfen düşündüğüm olmasın."

Bir kaç saat sonra gözlerin yavaşça açıldı, uykulu bir şekilde sevgiline gülümsedin, gülümsemen Regulus'un endişesini biraz da olsun indirdi.

Sevgilinin endişeli halini fark etmen uzun sürmemişti, kaşların çatıldı ve doğruldun. "Sevgilim, sorun ne?"

Regulus bakışlarını duygusuz tutmaya çalışıyordu ama yüzündeki endişe belliydi. "Sen... ailen... sana şiddet mi uyguluyor?"

Nazikçe gülümsedin. "Regulus, sözümüzü bozmadım. Fiziksel şiddet yaşanmadı. Diğer olayları biliyorsun zaten."

Regulus'un içinden rahatlama dalgası geçti, ama söz o kadar umrunda değildi, hızlıca seni kendine çekti ve kollarını etrafına sardı. "Söz şuan umrumda mı sanıyorsun, aptal? Cildine biri zarar verdi diye çok korktum."

•••

532 kelime!^^Çok uzun olmadı biliyorum ama konu olmayınca bu kadar oldu, kusura bakmayın, istek verebilir misiniz? Teşekkürler!<3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

532 kelime!^^
Çok uzun olmadı biliyorum ama konu olmayınca bu kadar oldu, kusura bakmayın, istek verebilir misiniz? Teşekkürler!<3

𝐒𝐓𝐀𝐑 𝐒𝐇𝐎𝐏𝐏𝐈𝐍𝐆|marauders imagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin