"Ne" dedi Songül şaşkın bir ifadeyle. "Sen ne dediğinin farkında mısın Emin."
"Evet" dedi Emin başını sallayıp. "Gayet farkındayım"
Songül şaşkın bir ifadeyle Emin'nin yüzüne bakarken Emin devam etti konuşmaya.
"Eğer benimle evlenmeyi kabül edersen dünyanın en mutlu adamı olurum Songül."
Songül'ün gözleri dolu dolu olsa da neşeyle parıldıyordu. Emin'nin boynuna sarılıp mırıldandı.
"Seni çok seviyorum"
Songül'ün cevapsız kalması canını sıksa da belli etmedi Emin. Songül'e sıkı sıkı sarılıp, kulağına doğru fısıldadı.
"Ben seni daha çok seviyorum"
Duştan çıktıktan sonra Songül üzerini giyinirken Emin çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Songül aşağıya indiğinde Emin'nin hazırlamış olduğu masayı görünce gülümsedi.
"Ne ara hazırladın bu kadar şeyi" dedi hayranlık dolu bir ifadeyle.
Songül'ün başına küçük bir öpücük kondurup sandalyesini çekti Emin. Songül'ü sandalyeye oturttuktan sonra cevap verdi.
"Sana az bile"
Songül minnet dolu bir bakış gönderdi Emin'e. Sonra birden yüzü asıldı. Bir sıkıntı kapladı içini. Emin sandalyesine yerleşince Songül'ün yüzünün asıldığını fark etti.
"Güzelim" dedi telaşlı bir tınıyla. "Neyin var senin?"
Songül bir şey yok dercesine omuz silkse de gözlerindeki kara bulutları fark etmişti Emin. Yerinden kalkıp soluğu Songül'ün yanında aldı. Bir yandan Songül'ün yüzünü okşarken diğer yandan da onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Güzelim, endişelerin var farkındayım ama her şeyi yolunu koyacağım güven bana"
Emin'nin gözlerine bakarken kendini güvende hissediyordu Songül ama karşısındaki adamın Yedi Emin olduğu gerçeği onu fazlasıyla geriyordu. Ellerini Emin'nin elinin üzerine koyup sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Ben korkuyorum Emin."
Emin kaşlarını havalandırıp çekinerek sordu sorusunu.
"Benden mi korkuyorsun Songül?"
"Hayır"dedi Songül başını sallayıp. "Senden değil, senin sahip olduğun kişilikten, ünvandan korkuyorum, Yedi Emin'den korkuyorum."
Songül'ün kurduğu cümleler fazlasıyla canını sıksa da sakince bekledi Emin çünkü Songül'ün bütün korkusunu kendisiyle paylaşmasını istiyordu.Emin'nin sessiz kalması ile Songül devam etti konuşmaya.
"Sen benim yanımda Emin'sin ama dışarıda Yedi Emin'sin. Evet belki polis bilmiyor kimliğini ama ben biliyorum Emin. Ve ben bir suçlu ile"ile dedi Songül ama yarıda kesti cümlesini.
Songül'ün cümlesini yarıda kesmesi ile kas katı kesildi Emin. Songül cümlesine devam etmek istediğinde susturdu onu.
"Tamam Songül anladım ben, devam etme" dedikten sonra ayaklandı yerinden. Ama Songül kolundan yakalayarak hemen durdurdu onu.
"Ben daha konuşmamı bitirmedim, nereye gidiyorsun?"
Emin buğulan gözlerini Songül'den kaçırmaya çalışırken Songül onu çenesinden tutarak yüzünü kendine çevirdi.
Önce alnına, sonra yanaklarına, en sonda dudağına küçük öpücükler bıraktıktan sonra gülümsedi.
"Ben Emin ile hiç düşünmeden evlenirim. Hiç düşünmeden. Nerede ve ne zaman isterse.Peki sen benim için Yedi Emin'den vazgeçer misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızı istemek
FanfictionBir polis biri mafya.. Güneş ve ay kadar farklıydılar birbirlerinden. Belki birbirlerine kavuşamayacaklardı ama birbirlerine karışmayı öğreneceklerdi...