only you (gxg)

11 Bölüm

Merhaba nasılsınız?Yazdığım en uzun bölüm olabilir.Vote ve bol yorum atmayı unutmayın.
Yorumlarınızı görünce çok mutlu oluyorum.Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim.

Pazartesi iki saatlik uykuyla kalkıp duş aldım.Kahvaltı etmeden okul kıyafetlerimi giydim.Kendimi yorgun hissediyordum.

Günlük sade makyajımı yaptım.Hava bu gün biraz soğuk olduğu için üzerime hırka aldım.Okula yürüyerek gidecektim.Harry'e gelmemesini söylemiştim.

Evden çıkmadan önce telefona göz gezdirdiğimde gördüğüm mesajla kaşlarım çatılmıştı.

Baba
1 mesaj gönderdi.

Baba;
Yeter artık bıktım senden.Söyle o hastalıklı annene peşimi bıraksın!Kartına 20 dolar attım.Alın başınıza çalın.Siktirin çıkın hayatımdan!
Çıkın artık hayatımdan istemiyorum sizi!Benim başka bir hayatım sorumluluklarım var.

Derin nefes alıp dolan gözlerimi yumdum.

Keşke bazı şeyler farklı olsaydı.

Annemin yurt dışında olduğunu biliyordu.Zaten o attığı 20 dolarıda onun kartına atmıştı.Demek ki annem hala onu arıyordu.Ne hissettiğimi anlamıyordum.İkisi yüzünden çok büyük zorluklar yaşamıştım.Ve bazı şeyleri hala düzeltmeye çalışıyordum.
Ama olmuyordu.Ailemin açtığı yaralar kapanmıyordu.

Ebeveyn olmak sorumluluk,sevgi gerektirir.Babamın başkalarına nasıl sevgi verdiğini gördüğümde yıkılmıştım.Sorun belki bendedir diye düşünmüştüm,ağlamıştım.

En zor zamanlarımı yalnız atlatmıştım.Hep biri içimdeki yaralı kızı görsün istedim,onun çığlıklarını duysun istedim.Kimse görmedi,
duymadı.Ben sokakta oyunlar oynamayı öğrenmek yerine kendime zarar vermeyi öğrendim.

Canım o kadar yandı ki.Dayanacak gücüm yok gibiydi.Hep tutunacak dal aradım.Bulamadım.

Ta ki Bayan Baker'a kadar.

.....

Dışarı çıktığım gibi yüzüme vuran soğuk havayla gözlerimi kıstım.
Telefondan şarkı açıp ilerlemeye başladım.

Kulaklığımda son ses
Lana Del Rey-Cherry  çalıyordu.Yürürken ağlama isteğimi bastırmaya çalıştım.

Okulun önüne geldiğimde kapıdan giren Bayan Baker'la gülümsedim.
Beni görmemişti.Arkasından içeri girdiğimde Bayan Dean'le konuştuğunu gördüm.Yine arkası bana dönüktü.

Yanından geçerken istemsizce hızlı bir şekilde üzerini süzdüm.Bu gün her şeyi siyahtı.Üzerinde siyah blazer ceket vardı.Siyah kemer takmıştı.
Altındada siyah kumaş pantolon vardı.Elindeki siyah çantası kombinini tamamlıyordu.

Bakışlarım yüzüne çıktığında göz göze geldik.Yutkunup selam vermek için başımı salladım.Bu haraketimle dudağının kenarı çok az kıvrılmıştı.
Çok geçmeden sırıtışı yok oldu.

Tanrım,o çok güzeldi.

Yüz hatları,ciddiyeti,aurası,mimikleri,
bakışları,karakteri,her şeyi sanki özenle yaratılmıştı.

Gözlerimi zorlukla ondan çekip sınıfa gitmek için merdivenlere yöneldim.
Sınıfa girdiğimde Harry ve Laura sohbet ediyordu.Yanlarına ilerledim. Harry yüzünde tebessümle kollarını boynuma doladı.Benden uzun olduğu için yüzümü göğüsüne yaslamıştım.

"İyi misin? Dünden beri mesajlara cevap vermiyorsun"dedi.Tebessüm edip kafamı onaylar anlamda salladım.Uzaklaşıp doğru söylediğimi anlamak istermiş gibi yüzüme baktı.