1.

27 5 9
                                    

1999.07.26

Sevgili günlük,

Bugün askerliğimin 2. haftası ve merak etme kendime çok iyi bakıyorum yemeklerimi de aksatmıyorum ama bir sıkıntım var asker arkadaşlarım tarafından istenmemem, kız gibi hareketlerim varmış. Biraz zorbalık görsem de dayanıyorum. Bu arada annem de iyiymiş bugün konuştum. Güzel sesini duydum :)
Ama sadece babamın ki ni duyamadım..onu da özlüyordum 3 ay oldu vefat edeli neyse bugünlük benden bu kadar. İyi geceler sevgili günlük.

Diye yazdı Taehyung.

Günlüğünü tekrar aynı yere gömüp, arka bahçeden içeri girdi.
Nöbetçi askere yakalanmadan odasına gitti. Yatağına girmişti, Güzel bi uyku çekmek için gözlerini kapatmıştı. Derin nefes alırken burnunda bir bez hissetmişti ve nefes alışverişleri azalmaya başlamıştı bilinci yavaşça kapanıp bayılır.

Taehyung'tan

Üşüyordum..sanki kasap dondurucusunun içine girmiş gibi üşüyordum. Gözlerimi açmakta zorlanıyordum. Çıkmak için çabaladım ama olmadı ellerimi yerde gezdirirken bi sıvı hissettim..Her yerim ağrıyor du hareket etmekte fazlasıyla zorluk çekiyordum. Dışarıdan bir ses geldi, bi kapı sesiydi sanki ve bir şey açılır gibi oldu ve gözüme bembeyaz bir ışık düştü. Işığın önünde biri varmışçasına görür gibi oldum ama bana yaklaştığı an bilincimi kaybediyordum. O kişi yanıma gelip sanki konuşuyordu, ben dediklerini anlayamazken bayıldım.

Koluma birisi dokunuyordu üstümde hala bi ağırlık vardı. Gözlerimi zorla olsada açabildim. Etrafa bakınmaya başladım ve kimsecikler yoktu ama sadece bir doktor vardı. Neden tek o vardı, niye kimse yoktu diye kafamı kurcaladım ama hala anlayamadım. İsmini öğrenmek istedim ve yaka kartına baktım ama yazılar çok karışıktı. Yüzüne baktığımda ise bir tavşana benzettim nasıl bi insan bu kadar tavşana benzeyebilirdi ki... Bir an parmağımdaki nabız aletindeki nabızlarım yükselmişti. Doktorun gözleri nabız atışlarıma gitmişti. Ama bağırışma sesi duymaya başladım.
Bu on başının sesi değil mi ?

On başı koğuşun içerisine girip sopa ile ranzalar vuruyordu. Uyanmaları için yüksek bir ses ile,

"KOĞUŞ KALK !! Sizler nasıl edepsiz insanlarsınız ha sizi hiç mi anneleriniz babalarınız dövmedi söylesenize"

Koğuştaki er'ler donlarıyla birlikte ayakta dik duruştalardı. Tae ise yatağından fırlamış halde bütün olanları unutmuştu.

"Gizlice tuvaletlerin içerisinde sigara içmek neymiş göstericem size. Herkesin 1dakikası var hızlıca giyinin ve dışarı gelin"

Onbaşı tam çıkarken şunları da ekler,

"Size bugün ceza güneşin altında 3 saat koşuçaksınız aralıksız"

Onbaşı çıkar ve herkesin gözü Taehyung'daydı çünkü tek aralarında içmeyen oydu.

Taehyung'un ağzından

Kimse bana birşey söylemesin diye herkesten daha hızlı giyiniyordum. Çünkü herkesin gözü bendeydi.

Hazırlandığım sıra tam kapının içerisinden çıkarken bana takılan ismi duydum.

Kafamı ise 90°c çevirip dinledim.

" Ya ana kuzusu sen söylemedin değil mi ?"

Umursamamazlıktan gelerek çıktım. Arkamdan ise gülerek korkak diyorlardı. Dişimi sıkarak dışarı çıktım.

2 saat sonra

Koşuyordum güneşin altında ayaklarım titriyordu. Başıma güneş geçmiş gibi hissediyordum.
Burnum akıyordu burnumu çekip durdum. Elimi burnumu silerken elime bakınca kan gördüm. Evet, beni kan tutuyordu. O an kendimi tutamayıp bayıldım.

Gözlerimi revirde açtım. Bir burnumdan nefes alamıyordum.tam yataktan kalkarken ayağıma basamaz oldum.

"Siktir,bileğim..ah"

Ben bu sözleri söylerken perde açıldığını gördüm. Karşımda yeni doktor vardı. Gençti.

"Uyanmışsınız Taehyung bey"

"Evet uyandım,siz yeni doktor olmalısınız"

"Evet, bu arada ben Jeon Jungkook"

"Memnun oldum, bende Kim Taehyung"

"Ben de memnun oldum"

Bu doktor bana tanıdık geliyordu ama kim olabilirdi ki... kafam da yine soru işaretleri kaldı.

"Hey bir sorun mu var ?"

"Ne..hayır yok"

"Yoksa o zaman son kontrollerimi yapıp çıkabilirsin"

"Peki tamam"

Doktor tansiyonumu ölçmek için tansiyon aletini aldı ve kolumu sıvadı, koluma bağladıktan sonra Stetoskop'u koydu ve sıkmaya başladı. Sıkarken canım acıyor du biraz kolumu okşuyordu. Kolumu okşuduğunu hissederken bugün ki rüya aklıma gelmişti.ağzımı kaçırarak bunları dedim.

"Tavşan yüzlü doktor"

"Bana mı dedin,güzel mi buldun yüzümü?"

"Ne, evet..hayır ne dedim ki"

"Tavşan yüzlü doktor dedin az önce"

Gülerek sırıtmıştı.

"Ya öyle mi içimden söyledim sandım"

Utanmıştım,ama gerçekten de rüyamdaki doktor'du.

"Daha dikkatli ol yoksa işler başka yere gidebilir "

Kolumdaki tansiyon aletini çıkartıp yerine koydu.

"Tansiyonunuz ilk ölçtüğüme göre şuan da normal. Artık çıkabilirsiniz Taehyung bey"

Ayak bileğimi umursamadan yavaşça kalkarak revirden çıktım.

Koridorda yürüyordum bir yandan düşünüyordum.

Arkamdan birisi omuzuma dokundu.

"Hadi gel birlikte öğlen yemeği yiyelim"

Bu yeni gelen doktordu.

"Ne öğlen yemeği mi?"

"Evet öğlen vakti geldi bile"

Bana duvardaki saati gösterdi. Saat gerçekten de öğleni gösteriyordu neden bu kadar şaşırdım bilmiyorum.

"Şey pardon biraz şaşırdım da öğlene kadar baygın kalmam biraz garip"

"Sorun değil, gerçekten uyanmayacağından biraz endişelenmiştim"

Birşey diyemez olmuştum çünkü benimle konuşurken küçük bir tebessüm etmişti. Yemekhaneye gitmiştik, tabaklarımızı alıp yemek almaya geçiyorduk, yemeklerimizi aldıktan sonra ben boş masaya geçip doktoru bekledim.

Beklerken bizimkilerden iki üç kişi karşıma oturdular...ve boş tabaklarını masaya koydular.

" Söylesene bugünkü koşusun neydi öyle? Kız giniydin"

Yanındaki arkadaşları'da ona eşlik edip güldüler.Bu beni baya sinir etmişti ama birşey diyemiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 7 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

forgive me darling. ~taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin