Merhabalar efendim! Nasılsınız bakalım? Bunu da böyle yazıyorum ama hiç kimse bana cevap vermiyor.
Neyse yeni bölüme hazır mıyız?
Geçen bölüm nasıldı? Beğendiniz sanırım. Bölümleri sıklıkla atmaya devam edeceğim ve size küçük bir duyurum var.
Artık üniversiteye hazırlanıyorum. Yani Eylül ayından yeni hayata başlıyorum diye biliriz. Üniversite çok zor geçecek benim için çünkü aynı okul gibi bir yer değil. Yani Azerbaycan da öyle. Bu yüzden yazmaya fırsatım olmaya bilir. Bunun için şimdiden haber vermek istedim. O yüzden anlayışla karşılamanızı bekliyorum. Tabi ki, bu hiçbir zaman yazmayacağım anlamına gelmiyor. Yazacağım vakit buldukça. Yazacağım zaman ise mesaj panomda sizi bilgilendireceğim.
Kara Murat'ta DİLDÂDE gibi iki hisseli bir kurgu. Birinci hissesinin bitmesine az kaldı. Muhtemelen bu ay vedalaşacağız sizlerle. Bu ayın sonuna kadar birinci hisse bitmiş olur. Şimdiden bomba olaylar ile karşılaşacağınızı söyleye bilirim. Spoi vermemek için kendimi zor tutuyorum...
Neyse sizi daha fazla bekletmeden yeni bölüme geçelim. Umarım beğenirsiniz.
Oy atıp, yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Bu yazar sizi seviyor! 🤍🦋
"GÜL!"
Adımı biri bağırarak söyülyordu ve bu sesler dışarıdan geliyordu. Kaşlarımı çatıp endişeli halde Murat'a baktım. Gergindi ve o da benim gibi olan biteni anlamaya çalışıyordu.
"Ha kimdur boyle bağirip duriy da dişaruda!" Herkes bir birine bakmaya başladı. Sesin sahibini tanımıyordum. Ve neden benim adımı böyle bağırarak söylediğini hiç anlamıyordum.
"Gül diyor!" Dedi Yasemin bana bakarak. "Gül'ü çağırıyor sanırım." Eliyle beni işaret etti.
"Gül kızım?" Annemin sesini duyunca bakışlarım ona döndü. Başımı iki yana salladım. Annem şaşıp kalmıştı.
"Burda böyle duracağımıza dışarı çıkalım." Diye Yiğit bir fikirde bulundu. Haklıydı. Burada boş boş bir birimize bakacağımıza dışarı çıkıp bağıranın kim olduğunu anlaya bilirdik.
Murat herkesten önce ayrıldı salondan. Kapının açılma sesini duyduğumuzda dışarı çıktığını anladık. Bizde hemen arkasından hızlı adımlarla dışarı çıktık. Önde babam, annem ve Kerime hanım duruyordu. Melis, ben ve Yasemin yan yanaydık. Aysel abla da bizi geçip öne atıldı. Yiğit Yaseminin yanından geçerek abisinin, Murat'ın yanına gitti.
En sonunda adımı bağırarak bütün mahalleyi ayağa kaldırmış adamı gördüm. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bunun burada ne işi vardı?
"Gül'ü sana vermem Kara Murat! Önce ben istedim onu!" Manavcı Şakir amcanın oğlu Hamdi Murat'ın karşısında duruyordu. Dağınık bir haldeydi. Murat uzun boylu olduğu için karşısında küçük gözüküyordu. Bu adam ne yapmaya çalışıyordu? Ayrıca ben bir oyuncak mıydım ki, beni ilk önce o, istiyormuş? Bu ne hadsizlik?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MURAT | Mahalle Serisi
RomanceMahallenin yaptığı yardımları ile dilinden düşmeyen, bütün kızların deli divane olup peşinden koştuğu, ağırbaşlı, yardımsever ve bir o kadar da sert bir ağır abisi ile evlendiğinizi düşünün... Murat Karasu. Namı değer "Kara Murat" ile tanışmaya ne d...