Palamut

16.Bölüm: "Aşk"

"Uçurum gibi büyür içimde hasretin.
Ve ben seni, Var olmanin sinirinda, Yok olmanin ötesinde, Sevmisim."
- Ahmed Arif

🌼

Fırat ile uçağa binince gülümsedim "Teşekkür ederim." Bana baktı "Ne içun?"

"Her şey." O da gülümsedi. Rize'ye varınca ayaklandım nedense başıma bir ağrı girmişti Fırat bana baktı "İyi misun?" Başımla onayladım "İyiyim başım ağrıyor sadece."

"Tamam yemek yemeye gidelum o zaman sabah az yedun ondandur." Başımla onayladım ve arabaya doğru ilerledik.

"Fırat?" Fırat bana baktı "Bu senin araban antika niye sürüyorsun sen bunu ya bişey olursa."

"Olmaz ben gözüm gibi bakayorum ona." Bana baktı "Ne yemeye gidelum Palamut olur mu?"

Kıkırdadım "Hamsi kafalı." Çıkladı "Palamut dedum da!" Kaşlarım çatıldı "Niye palamut niye köpek balığı falan değil?"

Fırat gülümsedi "Bir gün anlatirum sağa." Kaşlarım daha çok çatıldı "Ya şimdi anlat merak ettim." Çıkladı ve önüne döndü bende ofladım güldü, "Of Trabzon'da -" sözünü bitirmesine izin vermedim "Biliyorum burası Rize."

Restorana gelince Fırat elimi tuttu. Gülümseyerek kenetlenmiş ellerimize baktım.

Bir yere oturunca karnım guruldadı Fırat güldü "Oy benum karicuğum acukmuş mu?" Kıkırdadım "Ya Fırat."

Yanıma selim gelince gülümsedim "Aa Selim naber." Değip sarıldım ona "Ay ne kadar uzun zaman oldu görüşmeyeli, hangi Rüzgar attı seni buraya?" Selim gülümsedi "Ya yarın döneceğim sadece iki günlüğüne geldim Karadeniz turu yapayım dedim."

Gülümsedim "İyi yapmışsın ya ne güzel." Selim bir tutam saçımı eline aldı "Bunlar uzamış akademide böyle değildi."

Fırat onun elini eline aldı "Merhaba ben Fırat Perinun Kocasi, Eşi, Hayatı, Aşkı, Her şeyi." Gelmemeye çalıştım ve dudaklarımı birbirine bastırdım Selim gülümsedi ce tekrar bana döndü ve sarıldı "Görüşürüz."

Gülümsedim "Görüşürüz Selim."

Yine yerimize oturunca Fırat çatık kaşlarla bakınmaya başladı "Fırat noldu?" Bana kısa bir bakış attı "Git Selimune sor ne oldi."

"Fırat ya surat asma bana arkadaşım işte."

****

Eve gelmiştik ve Fırat bana hala Surat asıyordu benimle bir kelime bile konuşmamıştı. Odamıza çıktık ce ben bavulları yerleştirmeye başladım Fırat'ta yatağın kenarına oturmuş telefonuna bakıyordu.

İşim bitince ona doğru döndüm sırtı bana doğru dönük olduğu için ne yaptığımı görmüyordu doğal olarak.

Sessizce arkasına geçtim ve Kollarımı omuzlarına sardım ve ona yandan baktım "Fırat?" Benden kurtulmaya çalışıp omuz silkti.

Kaşlarım çatıldı "Ya ama Fırat yapma böyle çocuk gibi." Fırat bana hala bakmayınca onu yanağından öptüm. Ama yok bu da işlemedi.

Yataktan inip karşısına dikildim ve telefonunu elime aldım o da ayaklandı "Telefonumu alabilur miyum?"

Telefona kusa bir bakış attım "Bununla ilgilendiğin kadar biraz benimle ilgilensen? İstemiyorum bu telefona bakmanı."

Fırat konuşacakken ayak uçlarıma çıktım ve kollarımı boynuna dolayıp onu öpmeye başladım.

Hep o mu benim aklımı karıştıracaktı?

Fırat ilk şaşırsada sonra kollarını sıkıca belime sardı ve beni öpmeye devam etti.Sonra yatağa oturdu ve benide kucağına oturttu ve öpüşmeye devam ettik.

Nedense içimden durmak gelmiyordu.Onun bu kadar yakınında olmak o kadar güzel hissettiriyordu ki.

Geri çekildiğimizde nefes nefesteydik kapalı olan gözlerimi yarım bir şekilde araladım "Aklumu başımdan alıysın." Dedi Fırat Nefeslerinin arasından.

Ne diyeceğimi bilemez halde öylece kucağında oturuyordum.

"Fırat..Selim yüzünden çok rahatsız olduysan öz-" Fırat tekrar dudaklarıma yapışınca bir şey diyemedim ve anın tadını çıkardım.

Fırat geri çekilip gülümsedi "Rahatsız olmadum Kıskandum." Bu kadar açık sözlü olması beni şaşırtırken bir ses doldurdu kulaklarımızı.

"Çay demlendi gelun hayde!" Esma ablanın sesi beni güldürürken Fırat belimdeki kollarını sıkılaştırdı "Gitmayalum bence ben böyle rahatum."

Kıkırdadım "Üf Fırat hayde."

****

Bol kahkahalı konuşmalardan sonra esnedim Fırat bana baktı "Uykun mu geldi?" Başımla onaylayınca ayaklandı "Hayde biz uyumaya."

Elimi eline alınca bende elini tuttum ve birlikte odamıza çıktık Fırat karşımda durup sırıttı ve yanağıma bir öpücük bırakıp pijamalarını eline aldı lavaboya girdi.

Gülümseyerek bende giyindim ve yatağa uzandım. Fırat da yanıma yatıp kollarını bana sardı "İyi geceler."

Gülümsedim "İyi geceler."

****

Sabah uyandığımda yine Fıratın kollarında olmak beni gülümsetti yanağını okşayıp onu uyandırmaya çalıştım "Fırat, Fırat hayde."

"Beş dakikacuk." Kıkırdadım "Yok sağa beş dakikacuk." Gülümseyerek gözlerini araladı "Günaydun."

"Günaydın." Fırat önüme gelen saçları çekti "hiç
İşe gidesum yok." Güldüm "Mecbursun ama hadi."

Fırata baktım "Çok geç kalma bak." Gülümsedim "Kalmam hayde iyi işler." Fırat Esma ablayı öpen abisine baktı ve yanıma hızlı adımlarla geldi ve anlımdan öptü "Sana da." Gülümsediğimde çenemi baş parmağı ile tuttup hafifçe sıktı ve o da güldü "Oy yerim."

Arabama bindim ve işe doğru sürmeye başladım arkadaki araba beni sıkıştırmaya başlayınca kaşlarımı çattım sonra araba önümü kesti Silahımı elime alıp çıktım.

"Hakan?"

Hakan yanıma geldi "Peri..konuşmamız lazım." Elinde ki silaha baktım "Hakan bak bırak şu silahı..ben seninle konuşmak istemiyorum."

Hakan histerikçe güldü "Konuşacaksın ama." Bana yanaştı ve birden ağzıma bastırdığı şeyle her yer kap karanlık oldu.

****

Gözlerimi açtığımda başım çok ağrıyordu bir sandalyede elim kolum ve ağzım bağlı şekildeydim.

Olduğum odada bakınmaya başladım loş bir ışık için doğru düzgün göremesemde bir yatak odası olduğu belliydi.

Hakan odaya girdi ve gülümsedi "Bak sen benim bebeğime, uyanmış." Hakan ağzımı açtı "Peri sen bana hiç sormadın değil mi ne olarak çalışıyorsun diye? Olsun burda birbirimizi tanımak için çok zamanımız olcak. Ben Polisim."

"Burdan kurtulunca bırak bir daha Polis olarak çalışmayı karakolun önünden bile geçemeyeceksin Şerefsiz." Fırat sertçe çenemi tuttu ve beni öpmeye başladı her ne kadar çırpındam o da o kadar sert tutuyordu çenemi.

Fotoğraf çekip beni bıraktı "Pislik! Hayvan herif!"  Hakan kıkırdadı "Of çok güzelsin Peri kendimi zor tutuyorum ileri gitmemek için."

Derin bir nefes aldım "Ne istiyorsun benden?" Düşünüyormuş gibi yaptı "Seni. Bana aşık olmanı."

"Olmam! Olamam çünkü ben Fırata aşığım." Kendime bile itiraf edemediğim bu gerçeği şu an Hakana itiraf etmek ne kadar garip olsada, o an bende kabullenmiştim bu gerçeği. Bu hallerimin tek sebebi Aşktı ve bu yüzden kendimi kandırmak saçmalıktan başka bir şey değildi.

"Değilsin..değilsin siz numara yapıyorsunuz." Yutkundum "Numara yapıyordum evet ama artık öyle değil, Fırat bana her baktığında, dokunduğunda ve gülümsediğinde kalbim o kadar hızlı atıyor ki.. bu aşk değilde ne ki?"

Hakan sinirle bana bir tokat atınca yere yığıldım ve beni dövmeye başladı..

🌼

Ayyyyy sizce nolcakkkkk ayyyyy