Yeni bir hikâyeye hoş geldiniz!! Arkadaşım benim için hikâye yaz deyince aklıma çok güzel bir fikir geldi. Onun ana karakterinin ablası neden hikâyemin baş karakteri olmasın dedim ve işte burdayım!
Bütün hikayelerimi kaldırıp önce bunu yazmak istedim. Bu hikâyeyi planlamak için onun hikâyeye de uzun zamandır bölüm atmadım, şuan kendisi bana çok kızgın 🤭.
Öncelikle birkaç uyarım olacak:
Ben hikâyeyi tamamen eğlenmek amaçlı yazıyorum ve yaptıkları meslekler hakkında tüm bilgim okuduklarım ile sınırlı, biraz araştıracağım ama herşey aynısı gibi olmayabilir. Bu Öykü'nun yapacağı görevler için de geçerli, ben gerçekleri hikâyeyi göre değiştireceğim bu yüzden görevlerde mantık aramayın. Meslekler İle ilgili yanlış yazdığım yerler olursa beni uyarın, sonuçta fazla bilginin zararı yok ama lütfen bunu sert bir dille yapmayın çünkü bazı şeyleri çok ciddiye alan biriyim
Yazım hatalarım olursa ya da noktalama işaretlerini yanlış kullanırsam beni uyarın lütfen çünkü ben yazım hatalarını sevmem ve buna dikkat ederek yazmaya çalışırım ama yine de bir yerde hata yaparsam beni uyarın.
Ben hikâyeyi birinci ağızdan okumayı seviyorum bu yüzden birinci ağızdan yazacağım, yani ana karakterimiz Öykü anlatacak hikâyeyi. Eğer çoğu kişi ilahı bakış açısından okumak isterse öyle yazmayı denerim ama bunu becerebilir miyim onu bilmiyorum.
Eğer çok istek gelirse yetişkin içerikli sahneler de yazarım ama başlarda olmayacak çünkü olayların çok hızlı ilerlemesini istemiyorum.
Son olarak ise lütfen Öykü'nun karakterini eleştirmeyin, gerçekten ne yazdığımı biliyorum ve 'böyle yapması çok yanlış' ya da 'Öykü'nun bu huyu çok kötü' gibi yorumlar göreceğimi de biliyorum. Bu hikâyeyi ben yazıyorum ve karakterini, yaşadıklarına göre şekillendiriyorum sizin yorumlarınız yüzünden yaşadıkları ya da karakteri değişmeyecek. Eğer karakteri sevmezseniz zaten kitabı okumazsınız ama ön yargılı olmayın, önce neden öyle davrandığına bakın. Diğer karakterlerin da hoşunuza gitmeyen yönleri olabilir ama onlar benim için Öykü kadar önemli değil çünkü Öykü'da kendimi görüyorum, onda kendimden parçalar kattım bu yüzden Öykü benim için çok önemli.
Biraz uzun oldu ama umarım bunu okuyup dikkate alırsınız.
Şimdi aşağıda sizin için ilerleyen bölümlerden bir alıntı koydum, umarım hoşunuza gider.
༻Ӄɛʏɨʄʟɨ Օӄʊʍǟʟǟʀ༺
✵•.¸,✵°✵.。.✰|✰.。.✵°✵,¸.•✵
Tam karşımda oturan adamı izlerken işini bitirmesini bekliyordum aynı zamanda gerginlik ile dizimi sallıyorum. Onun odadan çıkmasını beklerken bakışlarımı, işime yarayacak birşey bulabilmek amacıyla odada gezdirdim. Odada çok birşey yoktu, bakışlarım özellikle dolaplarda daha fazla oyalanmıştı, odadan çıktığı an burada ki işimi bitirecektim.
Dolaplarda şüpheli birşey yoktu, önemli belgeleri kilitli bir kasada koymuştu ve o kasanın bu dolaplardan birinde olduğuna emindim. Bakışlarım yine dosyalara gömülmüş olan adama odaklandı, şuanlık yapacak daha iyi bir işim olmadığı için hareketlerini analiz etmeye başladım. İyi bir gözlemciydim ve şuan bu dosyaları kapatıp benimle ilgilenmek istediğini görebiliyordum. Gözleri sürekli saate ya da bana kayıyordu, hareketleri hızlıydı ve kendini dosyada yazanlara veremiyor gibi gözüküyordu.
"Bana bakmayı kesmelisin." dedi sonunda dayanamayarak. Güldüm. "Neden dikkatini mı dağıtıyorum?" dediğimde kafasını dosyalardan kaldırıp beni süzdü ve dudaklarını ıslattı.
"Evet, dikkatimi dağıtıyorsun ve biraz daha bakmaya devam edersen kendimi tutamayacağım." biraz daha böyle konuşursa benim de kendimi tutamayacağımı bilmiyordu tabi. Görevimi tehlikeye atmamak için ona yumruk atma isteğimi bastırdım ve bu konuşmanın çabuk bitmesini diledim.
"Sana zamana ihtiyacım olduğunu söylemiştim Alex, sende ben istemediğim sürece bana dokunmayacağına söz vermiştin." dedim kısık bir sesle. Alex derin bir nefes aldı ve masanın üstündeki elimi tuttu. "Biliyorum, seni anlıyorum sevgilim ama 3 aydır birlikteyiz hâlâ bana güvenmiyor musun?" içimden ona göz devirirken, diğer elimi elinin üstüne koydum. Bu lanet telefon neden hâlâ çalmadı, Ege'nin şimdiye kadar Alex'i çağırması gerekiyordu.
"Hayır sana güveniyorum ama konu bu değil, biliyorsun ilk kez hayatıma birini aldım ve zamana ihtiyacım var." en azından hepsi yalan değildi. Alex tam cevap verecekken çalan telefon ile susmuş ve oraya bakmıştı, ardından elini elimden çekerek telefona cevap vermişti.
"What happened, do you have any updates regarding the task i gave you?" (Noldu, sana verdiğim görev hakkında bir gelişme mı var?) Alex karşıdaki kişi ile inglizce konuşurken onu anlamadığımı sanıyordu, ne aptal bir adam! Ege işini yapmıştı, birazdan Alex bu odadan çıkınca sıra bana gelecekti. Alex telefonda biraz konuştuktan sonra kapattı ve bana döndü.
"Asya, benim önemli bir işim çıktı gitmem gerekiyor." saatine baktı. "On dakikaya gelirim sonra yemeğe çıkarız." deyip odadan çıktı. Bense kulaklığımı aktifleştirip oturduğum yerden kalktım ve çantamdan çıkardığım eldivenleri ellerime geçirdim.
"Alex'i hallettim sıra sende Öykü, çabuk olmalısın onu sadece on dakika fazla oyalayabilirim. O süre içinde kasadan gerekli evrakları alıp yerin-" dolaplara doğru yürürken bir yandan da bana görevimi yeniden anlatan Ege'ye göz devirip sözünü kestim.
"Ben işimi biliyorum Ege, sen kendi işini yap gergin olduğunu çok belli ediyorsun." diye homurdandım, bir yandan da dolapları açıp kasayı arıyordum. Hepsi dosyalar ile doluydu, dosyaları çekip arkasına baktım. Orada da birşey bulamayınca hepsini yerine geri koydum ve diğer dolaplara doğru yürüdüm.
"Ne yapayım gerginken çok konuşuyorsam? Bunu kontrol edemiyorum." bazen bu salağı neden ajan yaptıklarını anlayamıyorum, herşeyi öğrendi bir tek bu çenesini tutmayı öğrenemedi. Onunla daha fazla muhatap olamamak adına kulaklığı kapattım ve saçların yüzüme gelmesini engellemek için elimdeki toka ile toplayıp işime odaklandım. Bir süre kasayı aradım ama bulamadım, zamanım azalıyordu ve benim kasayı her koşulda bulmam gerekiyordu yoksa 4 aylık emeğimiz çöp olurdu. Bakışlarım odada gezerken çalışma masasına durdu, hemen oraya doğru yürümeye başladım.
...
Evet, sonunda tanıtımı bitirdim! Aslında dün bitmişti ama ödevlerim fazla olduğu için ancak zaman bulabildim. Yarın belki 1. bölümü atarım ama emin değilim, daha bitirmem gereken resim ödevim var ve pazartesi son günü!
Biri lütfen benim için hikâyenin kapağını hazırlasın, şuanlık Öykü'nun modelinin fotoğrafını koyacağım eğer yapabilecek birisi varsa lütfen bana ulaşsın.
Neyse şimdi gelelim alıntıya, tanıtımda Öykü'nun görevi hakkında birşeyler olsun istedim ve bu yüzden bu sahneyi koydum. Burada ki adam yani Alex baş karakterimiz değil, hikâye daha çok Öykü üzerinde olduğu için onun yaşamından birşeyler koymak istedim. Aslında biraz uzatsaydım baş karakterin olduğu sahne gelecekti ama çok uzun olsun istemedim.
Sanırım bu en beğenerek yazacağım hikâye olacak ve gidişatını önceden belirlediğim için düzenlemeye alacağımı sanmıyorum. Umarım sizde beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev: Aşk
Ficção AdolescenteÖykü AKAY, AKAY Holdingin sahibi Kerem AKAY'IN herkesten sakladığı büyük kızıydı. Herkese göre Kerem Bey kızını kusurlu olduğu için herkesten saklıyordu oysa ki bu büyük bir yanılgıydı. Öykü kendi isteğiyle göz önünde olmayı istemiyordu. Ailesi bile...