Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"I'd follow you down, down, down Anywhere, anywhere"
2 Yıl Sonra
Natasha kapıda duran ve üstünde ismi yazan küçük kutuya şüphe ile bakıyordu.
Kutuyu alınca önce salladı daha sonra temkinli bir şekilde açtı. Kutunun içinde duran zarfı eline aldı ve arkasını çevirdi.
Kızıl'a
Natasha gülümsedi ve zarfı açtı. İçinde küçük bir mektup vardı. Mektubu açmadan önce kutunun içindeki kartı eline aldı.
Alissa Anderson & Antony Stark
Natasha'nın kaşları çatıldı. Altında iki gün sonraki tarih vardı. Evleniyorlardı.
Natasha gerildi ama kartın arkasını çevirip kontrol etti. Bir şey yoktu. Daha sonra mektubu açtı.
Sevgili Natasha,
Seni zor durumda bıraktığımı ve en büyük sırrımı sana söylersek başka bir ülkeye kaçtığımı biliyorum. Ancak yine de en yakın arkadaşım sen olduğun için bilmeni istedim. Kutunun içinde küçük davetiyeyi buldun umarım. Bulamadıysan söyleyeyim ben iki gün sonra evleniyorum. Steve bilmiyor. Ona söyleme lütfen. Kimsenin kırılmasını istemem sadece arkadaşım olarak seni düğünüme davet etmek istedim. Gerçekten mutlu olduğum düğünüme. Seni seviyorum kızıl.
Alissa
Natasha mektubu katladı ve kutunun içine geri koydu. Düğün davetiyesini tekrar eline aldı.
Düğün kanada da olmayacaktı. Burada Amerika da olacaktı. New York ta.
Uzun uzun davetiyeyi izledi daha sonra arkasında bir nefes hissetti ve arkasını döndü.
Steve kızın arkasında boşluğa bakıyordu. Natasha arkadaşını kendine çekerek ona sarıldı.
"Üzgünüm" diye fısıldadı. Steve gülümsemedi. Ya da şaka yapmadı. Alissa'yı unutmak uzun zamanını almıştı.
Şimdi ise onun evlendiğini öğreniyordu. Onu düğün gününde terk ettikten sonra. En yakın arkadaşı ile.
Kızın sarılmasına karşılık vermedi ve ondan uzaklaştı. Natasha kutuyu hemen eline aldı ve çöpe attı.
"Steve?"
Natasha adama bakmaya devam ediyordu. Steve çöpe yürüdü ve davetiyeyi çöpten aldı. Elinde tuttuğu davetiye ile evden çıktı.
Arkasına bakmadan sinirli sinirli yolda yürürken nereye gittiğini bile bilmiyordu. İçkinin üzerinde bir etkisi olmasın isterdi.
Şaun için içmek ve sarhoş olmak isterdi. Her şeyi bir süre unutmak. Ama yapamazdı.
Sinirle dolan gözünü elinin tersi ile sildi. Telefonunu çıkardı ve iki yıl içerisinde zorla öğrendiği mesajı yazmaya başladı.
°
Bu sırada Tony elinde tuttuğu siyah klasörün kimse görmeden yerini değiştirdi.
Eğer biri öğrenirse başı fena belaya girerdi. Özellikle Alissa.
Masanın üzerinde duran kağıtları hızlıca rastgele bir dosyanın içine tıktı ve odadan çıktı.
Beş dakikadır ona seslenen kız sonunda Tony'i gördü. Sinirle ona yürüdü ve önünde durdu.
"Nerdesin sen?" Tony homurdandı ve yürümeye başladı.
"Tony! Sana sesleniyorum?" adam arkasını dönmedi. Alissa adama yetişti ve kolunu yakaladı.
"Davetiyeleri koyduğun dosya nerde?" Tony elini az önce çıktığı odaya doğru salladı.
Alissa hışımla onu bıraktı ve odaya girdi. Homurdanarak dosyayı aramaya koyuldu.
Tony ile iki gündür kavgalılardı. Alissa, bütün enerjisini düğün için harcıyor ve onu organize ediyordu.
Tony ise onun aksine hiç bir şeye karışmıyor ve umursamıyordu. Sonunda aradığı dosyayı bulduğunda odadan çıktı.
