Şimdiiiii ben şöyle düşündüm bunlara yurtta hayali olaylar falan yaşatabilirim stüdyo kısmını ise olaylar çerçevesinde onların bakış açısından anlatirim dedim. Olmayan şeyleri olmuş gibi de yapabilirimmm.
Yorum yapmayı unutmayın lütfennnnn beğenirseniz devam edeceğim çünkü. Öptüm hepinizi çok seviyorummm 💙♥️
TAHSİN
Taasinnn, Taasinnnnnnn .......Tasinim niye bakmıyorsun yaaa
Yavaş yavaş uykum açılmaya başlamıştı. Abicim uyuyan insan hiç uyandırılır mı? Hele ki bu kişi Karadenizli ise . Kimin seslendiğini anlamak için biraz daha odaklandım ama gözlerimi açamıyordum bile. Bi anda üstüme dökülen su ile siçradım ve kafamı Sergen'in tepemdeki kafasına çarptım.
"Ayyy Sergen napıyorsun ya sen deli misin manyak ? Hiç uyuyan insana su dökülür mü-"
"Agggh", Sergenin inleyisiyle tiradimi kesmek zorunda kaldım. Burnunu tutmuş bana kızgın kızgın bakıyordu. Ben sıradaki hamlesini beklerken bi anda üstüme atlayıp beni yere düşürdü.
"SERGENNNNNNN ÖLDÜRCEM BAK ÇOCUK SENİ SİNİR HASTASI ETCEKSİN BENİ SERGEN GEL BURAYA SERGENNNNNN "
Sergenin kahkahaları tüm evde yankılanıyordu. Salak çok güzel gülüyor. Ne düşünüyorum ben yaa kendine gel Tahsin. O Sergen kaç yıllık arkadaşın dostun , diyen iç sesimle gercekler bana çarptı.
"-sin Tasinn Taasinnn !"
Yüzümün önünde sallanan elle kendime geldim. Sergen bana bakıyordu. Çok suçlu görünüyordu.
"İyi misin daldın biranda, bomboş bakıyordun özür dilerim bidaha yapmicam. İyisin dimi ?"
Ha evet Sergen'im iyiyim yok bişi , Sergen bana biraz garipçe baktı sanki içinde tartışıyordu sonra beklemediğim bişi yaptı bana sarildi
"Off be Tasinim korkuttun beni. Hadi gel artık da kahvaltıya inelim."
Elimi tutup beni çekiştirmeye başladı şu an aynı çocuk gibiydi. Masada gördüğüm kişilerle suratım düştü. Bu hafta giden Mert'in yerine Kıvanç gelmisti. Mavi takım kaptanlığını alan Azize de onu kırmızı takım kaptanı yapmıştı. Sergen'le aynı takimlarda olamamıştık cabası da Kıvanç da Sergen'in aldığı başarıyı ilk haftadan almak üzereydi. Resmen mavi takımı 3-0 yenmiştik bide üstüne ödül oyununu kazanırsak.... Daha geldiği günden Sergen'le birbirlerine zıt olmuşlarken bu ona iyice gıcık kapması için yeterli bir sebepti.
Neyse kafamı bunlarla meşgul etmiyim Sergen ne güzel gülüyor şu an, diğerleriyle çok yakın olmasa da arada onlarla da takılırdı. Ayaz'la bugün neler olabileceği hakkında konuşuyorlardı duyduğum kadarıyla. Araya giren Barış'ın sesini duymamla yaptığım işi bırakıp onlara döndüm.
Bugün de sizi yeneceğiz, diyen Barış'la gerildim. Sergen yenilmeye kaybetmeye hiç gelemezdi. Elinde olsa Azize'den tüm yönetimi alıp o takımı yönetirdi ama işte yapabilecegi bişi yok. Ortam gerilmesin diye birşeyler düşünmeye başlamıştım ki içeri giren Eray, Sefa ve Barboros üçlüsü sayesinde konuşma bölündü.
Eray'ın, "Sefa bu hafta yanında ben yoktum ama yine de kaybetti tabakların ne oldu ?"
Eray dalga geçercesine sorduğu soruyla kahkahalara boğuldu. Sefa'nın itiraz etmeye çalışırken bile gülmemeye çalıştığı belli oluyordu. Ama Barbaros kendini tutamadı, gülmekten ölüyordu resmen. Ortamın gerilimi düzelmişti. Sergen de uzatmamaya karar verdi büyük olasılıkla çünkü yanıma gelip tezgaha dayanarak kolunu omzuma attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TahSer'im de TahSer'im
Fanfiction"Sergen Allah aşkına bi dinle gözünü seveyim nolur ?" "TAHSİN ! " dediği an için acıdı, bana her zaman Tasinim derdi. Sanırım bu kez gerçekten batırdım..... Şimdi ben çok fazla aşşırı fanatik şekilde TahSer shipliyorum. Her momentte yeni bölüm gels...