ANIME CATBOY (CHIBI) |+18|

12

Jkqwsl Devilswinee  ARKADAŞLAR BU İKİSİNDEN KURTARIN BENI ÖZELDEN SAPIKLIK HEEY!

Taehyung'dan

Yol boyunca olan sallantı beni kusturmak için yetmişken hastane önüne geldiğimiz gibi arabadan fırlamış ve yere kusmuştum.

Kookie ise başımı tutmuş ve beni yavaş yavaş yürüterek hastaneye sokmuştu.

Herkes bir yerlere koşturuyordu. Sedyede yatan adamı ve morarıp yeşilleşmiş ayağını görmemle yere tekrar kusmuştum ve bir kaç beyaz önlüklü kadınlar (kookie bana zarif bir insan görürsem onların kadın olduğunu söylemişti) hızla yeri temizlemişlerdi.

Yanımıza gelen beyaz kıyafetli adam bana garip garip bakarken (tıpkı herkes gibi...) Kookie'den şikayetlerimi dinliyordu. Ve Kookie'm ise ona hepsini anlatıyordu. (😠)

Beni içeriye almışlar ve bir kaç test yapmışlardı. Ve ben asla sakin kalamamıştım. Özellikle de uzunca bir demiri bana sapladıklarında tırnaklarımla o beyaz kıyafetli adamı (hiç sevmedim) çizmiş ve biraz kanamasına sebep olmuştum. (Iyi olmuştu.) Böylelikle o demir tenimden çıktığında rahatlamıştım. Kuyruklarımın ve kulaklarımın da kabarıklılığı gitmiş ve normale dönmüştum. 

Bizi içeriye bir odaya aldıklarında az önce tırnaklarımla kıyafetini ve tenini yırttığım beyaz kıyafetli adam bir masada oturuyor bizi bekliyordu.

Koltuklara oturduğumuzda adam elindeki belgelere bakmış ve bana daha sonra da Kookie'me bakarak gülümsemişti.

Kıskanmam, hırlamama neden olmuştu. Ve o adam bana korkarak bakmıştı!

"E-evet. J-jeon bey.-"

"Doktor bey. Ciddi bir durum mu var?"

"Açıkçası... sizi tebrik ederim. Bir erkekte ilk defa gebelikle karşılaşıyoruz."

Doktor denilen adam gülümsediğinde Kookie bana bakmış ve (ağzı o gibiydi.) Gülmeye başlamıştı.

"Gebe mi? O da nedir?"

Doktor bana bakıp tatlı bir şeymişim gibi gülümsediğinde Kookie'ye bakmıştım.

"Doktor bey! Ne yapmalıyız? Ne yapacağız? Nasıl olacak bu süreç? Ah ağlayacağım!"

Kookie'm ağlamaya başladığında doktora hırlamıştım.

"Sakin olun Kim Bey. Eşiniz mutluluktan ağlıyor."

"Eş? Eh?"

Eş mi? O da neydi?..

Kookie her şeyi sorup yine de çok az bilgi aldığında hastaneden çıkmış ve fazla sessiz bir şekilde eve gelmiştik. Yol boyu ikimiz de konuşmamıştık. Zaten Kookie şokta gibiydi...

Eve geldiğimizde ben terliklerimi çıkartırken Kookie'm beni kucağına almış ve öpmeye başlamıştı. Ne olduğunu asla anlamazken dilini dilinde hissetmiş ve karnımın yanmasına izin vermiştim.

Kucağındayken (elleri kalçamdaydı ve kuyruğumu okşuyordu.) Koltuğa oturmuş ve yüzümü boynuna gömmemi sağlamıştı.

Elleri sırtımı okşarken doğrulmuş ve yaşlı gözlerine bakmıştım. Parmaklarımla ıslak yanaklarını silmiştim.

"Koo-ie? Niye ağlıyorsun?"

"G-güzelim.. bugün benim en- ah en mutlu günüm miniğim.."

"Şey. Ne oldu? Ben anlamadım. Gebelik ne demek? Eş ne demek Koo?"

Gülümsemiş ve kedi kulaklarımdan öpmüştü. Ben de gülümsediğimde gözlerine bakmıştım anlatması için. Elleri karnımı okşuyordu ve bu beni harika hissettiriyordu.

"Eş demek güzelim, iki insan birbirini çok severse bunu resmiyete geçirir. Ve bunun bir simgesi olarak parmaklarına yüzük takarlar. Yani artık evlilerdir."

"Yüzük ne Koo?"

"Altın, gümüş bir takı güzelim. Simge gibi. Süs gibi."

"Anladım! Peki peki evlilik nedir?"

"Evlilik... um... çok güzel bir şeydir bebeğim. Evlenmek mi istiyorsun yoksa?"

"Hmhm! İstiyorim Kookie! Ama... ne ki o? Çok mu zor?"

"Hayır miniğim. Sen ve ben evlenebiliriz."

"Hiih! Kookie şey gibi mi bu?"

Parmağım onun kocaman şeyini işaret ettiğinde gülümsemiş ve elimi tutarak yanağımı öpmüştü.

"Hayır bebeğim. Bu, tören gibi bir şey. Yani... iki kişinin birbirine olan aşkını mühürlemesini, sonsuzlaşmasını sağlar. İki kişiyi birbirine bir iplik gibi bağlar bebeğim."

"Hiih! Kookie! Evlenelimm!"

Gülümsemiş ve bu sefer de dudaklarıma bastırmıştı dudaklarını.

"Koo? Peki gebelik nedir? Hasta mıyım ben Koo?"

Yüzündeki gülümsemesi daha da yayıldığında eğilmiş ve karnımı öpmüştü. Hemen sonra dudaklarımı da öptüğünde sevgi yumağı gibi hissetmiştim. Ve elleri hâlâ karnımdaydı.

"Taem... bebeğim.. bizim.. bir bebeğimiz olacak."

"Ne.."

Gözlerim istemsizce dolarken zaten dolu gözlerine bakmıştım.

"Miniğim. Sen.. içinde minik bir Taehyung taşıyorsun. Minik bir Jungkook taşıyorsun. Güzelim, artık 3 kişiyiz..."

Huh! Bitti! Bir sonraki bölüm görüşürüz! Yazım hataları için affolayım!