•Dokuz•

480 36 22
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

..

Miara Sirius'un buluşalım dediği yerde dediği saatte olmamak için çok çabaladı. Akşam yemeğinde 'Sirius Black ve son zamanlardaki Miara takıntısı' adlı konuyu Marlene'nin uzun ısrarları üzerine konuşmuşlardı ve ona göre Sirius, Miara gibi bir kızı saatlerce beklemeliydi. Burnu sürtmeliydi. Lily ve Dorcas gülerek Marlene'i dinlerken Miara ciddiyetle dediklerini kafasına yazıyordu.

Sirius Black son zamanlarda onla çok fazla uğraşıyordu!

Ancak Miara'nın içindeki dakik kişilik onu tam yasak saatin başlangıcında buluşacakları yere gitmesine sebep olmuştu. Her ne kadar kendisi huzursuz hissetse de Lily'nin dahi ona gitmesi için baskı yapması üzerine bu huzursuzluğu bir nebze bastırabilmişti.

Üzerini değiştirmediğini fark ettiğinde Sirius'a yakalanmadan geri dönüp üstünü değiştirmek için harekete geçti.

"Pijamaların güzelmiş."

Sirius'un alaycıl sesini duyunca sıçrayarak arkasını döndü. Sirius Black duvara yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmiş, her zamanki yakışıklılığı ile gülerek Miara'ya bakıyordu.

Miara dudaklarını birbirine bastırarak genç adama baktı. "Kusura bakma yatakta olmam gereken saatte burada pijamalarım ile dikildiğim için."

Üzerindeki lacivert bordo pijama takımı ve yatakhane patikleri ile önünde utana sıkıla dikilmesine rağmen yine de ona laf yetiştirmeye çalışan kızın yanaklarını sıkmamak için çok zor duruyordu Sirius.

"Hadi gidelim." Diyerek kıza elini uzattı.

"İyi de, ya yakalanırsak? Profesörlere ne diyeceğiz?"

"Biraz rahat ol! Kimse bizi görmeyecek."

Ardından hızla Miara'ya yaklaşıp üzerlerine şeffaf gözüken bir kumaş örttü.

"Görünmezlik pelerini." Diye mırıldandı Miara.

Sirius hemen önündeki kızın kokusuyla iç geçirmeden edemedi. Gözünün önüne gelen Miara'yı duvara yasladığı görüntüleri kafasını iki yana sallayarak yok etmeye çalıştı.

Kendine gelmeliydi!

Beraberce Gryffindor ortak salonundan çıktıklarında arkalarından bağıran şişman kadın portresine gülmeden edemedi Miara. Zavallının ödü kopuyor olmalıydı.

Beraberce Gryffindor kulesinden indiklerinde etrafın sessizliği ile Miara ürperdi. Hogwarts her zaman ona biraz ürpertici gelmişti ve heybetli şatoya her zaman derin bir hayranlık ve saygı duymuştu. Ancak ilk kez yasak saatte ortalıkta kimse yokken gördüğü şato onu ürpertmişti.

Sessizce kupaların önünden geçtikten sonra uzaklardan Flitch'in sesi gelirken yürümeye devam ettiler. Astronomi kulesinin kenarında kalan ve Miara'nın daha önce dikkat etmediği küçük merdivene yöneldiklerinde kaşlarını çattı.

"Burası da neresi?" Diyerek fısıldadı. Hala yakalanmaktan çok korkuyordu.

Sirius sırıttı. "Astronomi dersinden kaçıp uyumak için yer ararken James ile keşfettiğimiz gizli bir kule."

Miara ona inanamazca bakarak kafasını salladı. Sirius Black hem bu kadar çok kural çiğneyip hem de bu denli başarılı olmayı nasıl başarıyordu anlamıyordu. Ah birde Miara'nın kalbini bu kadar hızlı çarptırmayı.

Merdivenlerden tırmandıklarında Miara manzaraya bakakaldı. Astronomi kulesinin manzarasına benzer, ancak yıldızların ve yarım ayın altında parlayan karagöle bakıyordu kule.

"Burası çok güzel."

Sirius iç geçirerek kıza baktı. Bol pijamaları ve sırtına dökülen uzun kızıl dalgaları ile manzara Miara ile boy ölçüşemezdi o an Sirius için.

"İyi güzel ama beni niye buraya getirdin?"

"Sana adam gibi bir özür borçlu olduğumu biliyorum."

Miara hızlanan kalbi ile derin bir nefes aldı. Onu öptüğü an aklına geliyor ve kalbinin deli gibi çarpmasına sebep oluyordu her Sirius'a baktığı an.

"Neden iki haftadır herhangi bir şey demedin Sirius?"

Sirius gözlerini kaçırdı. Yeni yeni fark ettiği ve kabullendiği duygularını Miara ile paylaşacak kadar cesur hissetmiyordu.

İçinden kendine küfür etti.

"Diyecek bir şeyim yoktu çünkü. Yapmam gerekiyordu sen sarhoşken ancak.."

"Bir hata mı olduğunu söylemeye çalışıyorsun?"

Sirius sessiz kalarak ne diyeceğini düşündü. Hayır kesinlikle bir hata değildi. İki haftadır her gece Miara'yı düşünerek yatağa gidiyor. Uyuyamayıp soğuk bir duş alıyor ancak yine de sabahları kasıklarındaki ağrı ile uyanıyordu.  Ancak Miara ona çok yanlış anlamıştı.

Miara Sirius'un sessizliğini yanlış yorumlayıp kulenin kenarına doğru yürüdü ve manzarayı izlemeye başladı. Yıllardır sevdiği çocuk onu öpmüş ve sonrasında özür dileyip bunun bir hata olduğunu ima etmişti.

Miara'ya kötü hissettiren şey ise o bulanık olarak kafasında yer edinen anı tekrar yaşamak istiyordu. Kendini içinde kafasından geçen düşünceler yüzünden gurursuz hissetse de Sirius Black'in dudakları ona çok çekici geliyordu.

Sirius kuleden dışarı bakarak kendi kendine mırıldanan kıza doğru yaklaşıp arkasında durdu. Elini kızın iki yanına koydu. Kıza bunun bir hata olmadığını kanıtlaması lazımdı.

Miara arkasında hissettiği beden ile Sirius'a doğru döndü.

Duvar ile arasında kalan ve şaşkın şaşkın aralık dolgun dudakları ile ona bakan kıza karşı daha fazla dayanamadı ve kızın belinden tuttuğu gibi köşedeki duvara yaslayıp dudaklarını dudaklarına bastırdı.

Kızın kendisine karşılık vermeye başlaması ile kalçasından kendine  iyice bastırırken diğer eliyle de boynundan tuttu dilini kızın ağzına soktu.

Öpüşmelerinin derinleşmesi ile Sirius dayanamadı ve Miara'yı kucaklayıp bacaklarını kasıklarına sarmasını sağladı. Kalçasındaki elini yavaşça pijamasından içeri soktu ve belini okşamaya başladı.

Nefes nefese kalana kadar öpüşmelerinin ardından Miara kasıklarındaki sızlamayı daha da arttıran Sirius'un penisinin baskısı ile dayanamayıp Sirius'a doğru kendini daha da bastırdı ve yavaşça kalçasını oynattı.

Sirius kendini durdurmayacağını fark ettiğinde kendini yavaşça geriye çekti ve kızın şişmiş dudaklarına baktı.

"Arkadaş olalım."

..

Selamm! Bölüm hiç içime sinmedi ama daha da geciktirmeden atmak istedim. Bu arada 1K'yı geçmişizzzz okuyan beğenen yorum yapan herkese çok teşekkür ederimm.

Sağlıcakla kalın <3

KORKAK GRYFFİNDOR [SİRİUS BLACK ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin