Evden çıktıktan sonra ilk önce Ümit'in mekanına gitmiştik. Yaralı olan adamlari ile doktorları ilgileniyordu.
Mekan çok hasar görmese de dağıtılmıştı. Ümit'in bir planı vardı zaten ama bunu daha sonra uygulayacaktı. Şimdi ise bu olanlardan sonra planı hemen işleme koymaya hazırlanıyordu.
Kendi meselesi olduğu için benim içinde olmamı istememişti, belli ki kendisi halletmek istiyordu. Ben de onun meselesine daha çok burnumu sokmadan oradan ayrılmıştım.
Vecdi denilen adam bizim bu mecradaki en aptal düşmanımızdı. Aptal olduğu kadar acıması olamayan bir insandı. Güç için ağıza bile alınmayacak şeyler yapardı. Benim yapmaya gücüm ve karakterimin yetmediği şeyler de...
Benim bu piyasadaki yerimi almak istiyordu ama ben ona bu yeri kolay vermiyordum. Vermezdim de zaten. Ben burası için yıllarımı vermiş ve emek emek didinmiştim. Her şeyi hesaplayıp ölçülü yapmıştım.
Benimle bu alanda kapışabilecek tek insan Afşin'di. Ama onun da kâle alınacak bir tarafı yoktu. Benim açımdan.
Oysa o da herkese esip gürlemesini iyi bilirdi.
En iyisini de bana yapardı.
En büyük oyunlarını benim üzerimde denerdi.
Nereden geliyordu bu düşmanlığımız bilmiyordum ama ilk o başlatmıştı bu savaşı. Ve ben ise zevkle bu küçük oyununu devam ettiriyordum.
İş yerimde, kendi odamda otururken Sefer içeriye girdi.
"Abi, gidiyor muyuz?"
"nereye?"
Yine kime ne olmuştu da haberim yoktu amına koyayım!
"Abi sen çekmeceye hiç bakmadın mı?"
Çekmece dediği yer gizli dolabımdı. Gelen özel evraklar ya da önemli şeyleri Sefer alırdı ve buraya koyardı. Ve ben de gün aşırı burayı kontrol ederdim.
Oturduğum yerden doğrulup aşağıya eğildim. Masamın altında, benim ayak ucumda olacak şekildeydi sifreli dolabım.
Şifresini girip içine baktığımda sari renkte bir zarf gördüm. Oradan alıp Sefer'e doğru salladığımda "Abi bu gece davet var." dedi.
"Ne daveti lan, hayırdır?"
"Afşin Konak. O veriyor bu daveti."
Vay piç.
"Beni de davet mi ediyormuş yani?"
"Aynen abi. Herkes orada olacak."
"Hangi cesaretle beni davet ediyor lan bu?! Ne zaman geldi bu mektup?"
"3 gün önce abi."
Derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Utanmamış, bir de beni de davet etmişti. Şerefsiz.
"Abi bu senin şansın. Kendisi davet verip, en büyüğü benim havası yaratacak. Ama sen bu havayı dağıt."
Hayır, bence bu böyle olmayabilirdi.
"Afşin salak değil. Beni de çağırdıysa bir şeyi yapmamam için engelleyecektir. Bir şeyler düşünmüştür o pezevenk"
Üstüme bir gerginlik çökmüştü.
Bir şey yapmayacak olsa da kendimi baskı altında hissetmiştim.
Elinde bana dair kozu yoktu, bir şey yapamazdı. Ama nedensiz gerilmiştim işte. Şuan ki durumu kimseye belli edemezdim. Kendime de gerildiğim belli etmemeliydim.
Ne de olsa o davetin altını üstüne getirecek olan bendim.
"Abi, gideceksin değil mi?"
"Takım elbiselerimi aldığım yeri ara, geceye uygun bir smokin bulsunlar. En pahalısını al."
"Tamam abi.
Sefer odadan çıktığımda mektubu elime alıp açtım.
İçinden davetiye çıkmıştı.
Herkese ayrı ayrı bastırılmış bir davetiye olmalıydı ki üstümde özenli bir şekilde ismim yazılıydı.
Mektubu salladığımda içinden bir şıkırtı gelmişti. Halbuki davetiyeyi de içinden çıkarmıştım.
Davetiyeyi bir kenara bırakıp mektubu araladım. İçinden küçük bir kağıt parçası ve küçük zincirli bir kolye çıkmıştı.
Benim boynumda hep zincir kolye olurdu, kendimin parçası bellemiştim artık onu. Mektubtan çıkanı Afşin'in yolladığını düşününce gülümsemiştim. Kim bilir ne saçmalığı vardı da yollamıştı bunu.
Çalan kapı ile içeriye, orta uzunlukta bir kutu ile, Sefer girdi.
"Abi bu sana gelmiş."
Başımı iki yana sallayıp "hayırdır?" diye sordum.
Sefer ise omuz silkerek kutuyu masama koyup odadan çıktı.
Elimde tuttuğum kolye ve kağıdı kenara koyacakken kağıdın içinde ne olduğunu merak edip açtım.
"kargon geldi mi? Sana onu yeniden kargolayacağımı söylemiştim. Keyfini çıkar."
Kağıdın içinde yazan şey ile bütün şalterlerim attı ve hızla ayağa kalkıp masanın ön kısmına dolaştım.
Sefer'in getirdiği kutuyu elimde bir kac kere sallayıp yirtarcasına actigimda, geçen gün malların içinde bulduğum dildoyu gerçekten yeniden bana kargolamıştı.
Buna ne kadar sinir olsam da sinsi bir şekilde güldüm.
Bunu yaptığı için pişman olacaktı.
"Ona küçük sürprizler yapın" Cümlesini yanlış anlayan insanlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman [b×b]
Novela JuvenilAfşin Konak × Eriz Balpak İkisi de herkesin saygı duyduğu, yer altı dünyası insanlarıydı. Ve herkes bilirdi ki, ikisi birbirinin ezeli düşmanıydı.