17. BÖLÜM

69 7 0
                                    

"Biz boşanma kararı aldık!"

17. BÖLÜM 💔

Zümra'dan
Tüm gece dikiş yerlerim sızladığı için uyuyamamıştım. Yatağımda geriye yaslanıp pencereden içeri vuran ayı izlemeye başladım. Olan bitenleri gözümün önünden geçirdim. Adamların dağ evine baskın yapması, depoda adamlarla büyük bir mücadele vermem, pencereden atlamam, uçurumun kenarında Mirza'yı öpmem, Rana'nın yanına gitmem, orada Mirza ile evliliğinin sonunu getirecek derecede kavga etmem , adam tarafından vurulmam , hastaneye gelişim, saatlerin geçişi sanki bir kum saati misali kum diğer tarafa dolana kadar bir sürü olay yaşanmıştı. Bu anların içinde Mirza ile Kavgamız canımı yakmıştı ama neden bilmiyordum ona karşı kendimi mahcup hissediyordum ama nedenini anlayacak bir fikir yürütemiyordum. Ay ışığı yavaş yavaş odadan çekilince dikişlerimin sızısı biraz dinmiş gözlerim uykudan geriye gidiyordu.

ERTESİ SABAH
Başımda poşet seslerini duyunca gözlerimi açtım hemşire başımda pansuman malzemelerini hazırlıyordu. "Keşke uyanmamı bekleseydiniz" dedim. "Mirza'nın kesin emri var" dedi. Mirza'nın. "Nın derken Mirza senin askerlik arkadaşın galiba bu şekilde konuştuğuna göre" dedim. " kuzeniyim. Bu gereksiz kıskançlık krizlerini kenara bırak" dedi. " ÇIK DIŞARI HADSİZ" diye bağırdım hemşire bozuntusu irkilip geri çekildi. " çık dedim kıt beyinli kafan basmıyor herhalde" diye konuştum dişlerimi sıkarak. Hemşire çıktıktan sonra Mirza girdi içeri. Mirza'ya bakmadan konuştum. " Ayşini ara gelsin senin kuzenlikten bozma hemşireleri istemiyorum" dedim. " Zümra Ayşin ne yapabilir sana hemşire lazım" dedi. " SENİN KUZENİN HEMŞİRE DEĞİL KI AHLAK BEKÇİSİ GELMİŞ BANA TERBİYE VERİYOR SAYGISIZ" diye bağırdım Mirza'ya dönerek Mirza kapıyı sertçe çarpıp kapattı. Pencerenin önüne gelip eliyle yüzünü kapattı ve derin derin nefesler almaya başladı. Ayak ucuma oturup konuşmaya başladı. "Sakın ama sakın senin iyiliğini düşündüğümü sanma bir an önce iyileş boşanalım bitsin bu iş bu arada bana sesini yükseltme senin Karşında kocan yok çünkü ex kocan var bunun söylemem ne kadar saçma ama bunu sen istedin. Seninle boşanacağız ve sen buralardan defolup gideceksin anladın mı beni?" Nefesim kesilmiş göz kapaklarım kitlenmiş vücut hareketlerim durmuştu. Dilimi kıpırdatamıyordum nefesim açılınca dilimden hah nidası çıktı.

Bu kadar ileri gitmezdi demi yok ya ben kabus görüyordum odada gözlerimi gezdirirken gözlerimin dolu olduğunu fark ettim. " bu kadar kırıcı olmanın ne manası var?" Diyebildim. " bu kırıcı yazık sana hafızanıda kaybetmişsin sen düşmanımızın yanında bana ettiğin hakaretleri unutacak kadar hemde yazık sana gerçekten yazık....seninle daha fazla muhatap olmak istemiyorum" dedi ve odadan çıktı kapının sesi gelince irkilip kendime geldim.

Mirza'dan
kapının önünde bekleyen hemşirenin karışsına geçip sertçe konuşmaya başladım "Karıma ne dedin" diye sordum ilk başta. "Size sen hitabıyla konuşunca sinirlendi bende
bu kadarına gerek yok abartma dedim o da bağırdı" dedi kafası öne eğip "Peki sen kim oluyorsunda benimle senli benli konuşuyorsun ha?" Dedim kaşlarımı kaldırarak. " ben çok özür dilerim" dedi ve hızla yanımdan uzaklaştı. Bende derin bir nefes alıp kapının önünde duran arabaya binip her zamanki yerime yol aldım.

Ormandaki yerime gelince Hacı dışarı çıktı. "Ağam misafirimiz var" dedi. Hacıya garip bir bakış atıp içeri girdim. Zümra'yı vuran adam buradaydı ama eli kolu bağlı değil gayet karşımdaydı. " canına mı susadın sen?" Dedim yavaş yavaş sertleşen sesimle. "Ne o yoksa beni de mi öldürürsün aynı Adamım gibi Mafya bozuntusu" dedi. Derin bir nefes alıp adamın yüzüne yumruğu geçirdim. "Piç kurusu tohumun bana karşı hata yapmayacaktı" dedim yerde yatan adama yumrukları savurarak en son ayağa kalkıp adamı da ayağa kaldırdım ve tam yumruk atacakken adam dur dedi. " Ama senin hanımın savcı ve onun mafya kocası ama bu çok iyi ya hayatının sonu karının elinden olacakmış gibi Hapislerde çürümenin sebebi o olacakmış gibi." Dedi. " Ne saçmalıyorsun lan piç açık konuş" dedim. Yumruğumu indirerek. Önce yakasını düzleltti saçını düzenledi ve karşımda ki koltuğa oturdu. "Adamımı öldürdüğüne dair kanıtlar var eğer karından boşanmazsan karına bu kanıtları atarım" dedi. Beni tehdit ediyordu hem de Zümra ile kanıtları Zümra'ya verecekti Zümra asla hata yapmazdı bunu bildiğim için korkmuştum. Belimden silahı çıkarıp adamın kafasına dayadım. " Ya sen benden önce ölürsen" dedim. Adam sinirlenmişti bunu hesaba katmamış demek ki. " Alın bunu eşşek sudan gelene kadar dövün aklı başına gelir belki" dedim ve mağaradan çıktım.

Ağa'nın Minik Savcısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin