AHPO - 26. BÖLÜM

1.3K 182 139
                                    

Selam! Nasılsınız?

Bölüm; 2800 kelime!

Yorum canavarı olarak yorumlarınızı istiyorum! Bol bol yorum yapın hemi kuzucuklarım 😁

Yorum ve Vote atmayı unutmayın!  

Umarım bölüm hoşunuza gider!

Yorum yapmayı unutmayın!


İyi Okumalar! 



"...Anlamıyorsun. Kimse" derken elimle göğsüme vurmadan edemedim. Karşımdaki barmene başımdan geçenleri anlatıyordum ama o benim on beş bardaktan sonra sarhoş olduğumu sanıyordu. Oysa içimi dökmek istiyordum. Ben on yedi yaşında, on birinci sınıf okuyan bir gençtim. Ne üniversite sınavı umurumdaydı ne de geçim derdi. Tek derdim eğlenmek ve yaşamakken, bir anda ölmüştüm. Annem akşam yemeği ne yapmıştı ki? Arkamdan çok üzülmüş olmalıydı, Muhteşem Yüzyıl'da Beyazıt'ın ve çocuklarının ölümüne sabaha kadar ağlayan kadının kendi çocuğunun ölümünü kaldırabileceğini düşünemiyordum. "Beni anlayamaz!" Barmenin göz devirdiğini görünce gülüp tezgâha koyduğu dolu bardağı kafama diktikten sonra cebimdeki bin TL'yi çıkarıp tezgaha koydum.

"Ben kime ne anlatıyorsam... Üstü kalsın!" ayağa kalktığımda dönen başımla tezgâha tutunup biraz beklemek zorunda kalmıştım.

Bardaki müzikte zaten anca dubst dubtstı. Yavaşça yürürken gözlerimle etrafıma bakmadan duramıyordum. Valla filmlerdekiyle aynıydı, herkes birbirine sürtüne sürtüne dans ediyordu.

Hızla bardan çıktığımda, ciğerlerim de bayram etmişti ki, yüzüme vuran soğuk havayla kendime gelmiştim bile. Deniz'de benim gibi zar zor sarhoş oluyor gibiydi. Bilincimin yerinde olmasının başka açıklaması olamazdı.

"Eee, Deniz Efendi sarhoş bile olamıyorsunuz!" Cebimdeki araba anahtarını çıkarıp tuşa bastığımda, kenardaki otoparka park ettiğim arabanının ışıkları yanmıştı. Sarhoş olamamıştım bile. Bir umut sarhoş olur diye gelip daha çok sadece su içmiş gibi olmuştum.

Hem polis çevirmesi olsa bile pek umurumda değildi. Birkaç gün kimseyle etkileşime geçmek istemiyordum. Arabaya bindikten sonra hızla arabayı otoparktan çıkarıp aynı hızla yola koyulmuştum. İstanbul'u doğru düzgün bilmeden böyle kör bir şekilde gitmek beni güldürüyordu.

Yabancısı olduğum şehirde, yabancı bir bedendeydim.

"Siktir be!"

Deniz'in dertlerini de sikerdim! Karaoğulları'nı da sikeyim he mi! Lan oğlum ben gelemesem bile, bu altın gibi çocuğun başına gelenleri nasıl bilmezdiniz!

"Bir de mafya babasıyız diye geziniyor itler!" Arabayı sahile doğru sürerken kızgınlığımı bağırarak atmaktan başka çarem kalmamıştı.

"Yok lan bunlar mafya babası değil ya okeyde masa kuramazdı bu itler!" Bende hataydı ama, Wattpad hikayesi dedim. Eğlenücük dedim ama yine kendi kaleme gol atmıştım.

Sarhoş olmak istiyordum ben!

Bu kadar şeyi unutmam gerekiyordu benim!

Beynim artık mavi ekranı vermişti... ben bu kadar zeki biri değilim gardaş!

Ben depresyona girmek istiyordum!

Gördüğüm tekel bayiyle arabayı durdurup, arabadan inmiştim. Adımlarım sersemdi ama beyin uyanıktı işte. Öyle bir sarhoş olmak istiyordum ki, telefonumu ve odamda olmak istiyordum.

Aile Hikayesinin Piçi Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin