Uyandığımda ezberlediğim beyaz tavanla bakıştım bir süre. Lan ne zaman sabah oldu daha demin yatıyodum ben...
Kalkıp elimi yüzümü yıkayacakken odaya pat diye giren biricik ev arkadaşım Hyunjin'le yere yuvarlanmam bir olmuştu. Ya bu Hyunjin, ya bu Hyunjin niye böyle ya?
"PUAHAJBAKAKKSJSK LAN JISUNG YERDE NAPIYON?!"
"BAĞIRMASANA BAĞIRSAKLARINI SİKTİĞİMİN OĞLU!"
"SENDE BAĞIRIYON SİNCAP SURATLI ORANGUTAN!"
"YA HYUNJİN Bİ SİKTİR GİT BENİM SİNİRLERİMİ BOZMA YA!"
"Ya kanka niye kızıyon ki! Şey diyecektim ehe okula geç kalıyorsun."
Sırıtarak yerden kalktım ve önümdeki salak -but very handsome- bedene doğru yürümeye başladım. O da geldiğimi görünce geri geri gitmeye başladı. Dedim işte salak bu...
"Bebeğim, aşkım, birtanem, YA SALAK MISIN SANKİ BEN BİLMİYORUM AMINA KOYAYIM!"
"YA NİYE BAĞIRIYON Bİ ANDA!"
"UF DUR GERME BENİ YA!"
Hızlıca banyoya gittiğim sırada arkamdan kahkaha atan bedeni duymamla göz devirdim ve hızlıca yüzümü yıkadım. Kısaca bakım yaptım ve kirazlı dudak kremimi sürüp tekrardan hızlıca banyodan çıktım.
Üstüme bol siyah bi tişort giyip altıma yine siyah bol dizlerimin üzerinde biten bi şort giydim.
Beyaz çoraplarım ve converslerimle şık duruyordum. Hızlıca çantamı alıp saçımı karıştırarak beni bekleyen Hyunjin'in yanına gittim.
"Hyunummmm... Bebeğimmmm... Ya b-"
"Hiç uğraşma Jisung. Seni bu sefer kucağımda taşımayacağım. Felix kızıyo."
"Ya Felix niye kızsın ya! Felix bile beni kucağında taşıyor Hyunjin, kandıramazsın beni."
Gözlerini devirip beni kucağına aldığında yavaş yavaş okula doğru ilerliyorduk. Ben istediğimi alırım bebeğim...
Nedense hiç zorlanmıyordu Hyunjin. Sorduğumdada kahkaha atıyordu. Acaba acı hissetmiyor mu? Bence hergün kol egzersizi yapıyor beni taşımak için.
"Ya Hyun. Bişe sorucam ama kızma."
"Jisung çok hafifsin. Ağırlığın hissedilmiyo."
Nası lan... Ben hiç böyle hayal etmemiştim ama.
"Nası ya? Sen garip büyücü içeceklerinden falan içmiyor musun yani beni taşımak için?"
"PUAHAJKAKSS Hanji cidden bebek gibi bişeysin zaten. Çantam senden daha ağır."
Kilo almam lazım.
Acilen.
"Bende kilo alırım o zaman görürsün sen!"
"Uyumaktan zaman bulabilirsen alırsın Hanji."
Gözlerimi devirip kollarımı daha sıkı doladım. Biraz daha yürüdükten sonra zaten okula gelmiştik. -Gerçi ben yürümedim hizmetmarım yürüdü ama neyse-
İlk iki derse yetişemediğimiz için üçüncü dersi bekliyorduk. Bu sırada bi banka oturduk.
"Lan Hyunjin! Sen bi ara Felix'le beraber yaşıyacaktın noldu o iş?"
"Şimdi sincap suratlı. Sence ben seni o evde tek bırakırsam sen yemek yemek için kalkar mısın o yataktan? Hayırrr. Peki okul için uyanır mısın? Hayırrr. E o zaman benim Felix'e yerleşmem içim ne yapmamız gerekiyor?"
"Ne gerekiyor?"
"Ya salak mısın sinco! Ya sana bakıcı bulmamız lazım ya da bişeyleri artık senin yapman lazım amına koyayım!"
Dediklerini bi süre düşündüm. Cidden Hyunjin bakıcım gibiydi. Ama ben uyumak istiyorum...
"Ya bence, bana bakıcı tutalım. Ben hareket etsem yedi sülalem sikilir amına koyayım."
"Al işte, ben biliyorum malımı ya... Her neyse bunu diyeceğini tahmin ettiğim için sana önceden bi bakıcı tutmuştum."
Bi dakika...
Neeeeeeeeee?!?!?!
Zil çalmıştı ve öğrenciler sınıfları boşaltıyordu. Bu sırada Felix ve abisi de bize doğru geliyordu.
"Bakıcı mı tuttun? Kim? Kim? Kim?"
Boynumda hissettiğim nefesle hafifçe titredim ve arkamı döndüm. Ya bu Felix'in abisi Minho değil mi?
Bi dakikaaaaa
Lan bu adam ne ara benim arkama geçti?!?!
"Bakıcın benim güzelim."
__________
Yb icin 6 vote istiom bb 😻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mr.uykucu ^minsung^
FanfictionJisung uyumayı seven bi çocuktu. Minho ise onu kucağında uyutan biricik bakıcısı...