is it like the ocean?

353 34 33
                                    


bolum sarkisi - yanki, simge.
(bununlaokuyuncidden😭😍)

sergen'den,

mutfakta tarif çalışmaya çalışıyordum, ama arka masamda oturan eren ve hasan sinirimi daha da körüklüyordu.

"ya bi sussanıza, ne çene varmış sizde."

"dua et bizde sadece çene var kardeşim, millette neler neler varmış."

"ne saçmalıyorsun sen? hem siz neye bakıyorsunuz iki saattir?"

"yok birşey mertle tahsin date yapmış sadece."

"date?"

"ya birlikte tekne turu falan yapmışlar da işte de ben aşırı ciddili date havası aldım, bak bak bak.

instagram.

chefmert, ⛴️🤍 w/tahsinkucuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

chefmert, ⛴️🤍 w/tahsinkucuk

tahsinkucuk, kulakliklarimizi taktik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

tahsinkucuk, kulakliklarimizi taktik. deniz seyri. @ chefmert ❤️‍🩹

@ foodieeeee, bizde dinleseydik sarkiyi??
@ chefmert, kafam senden bile guzel. e ancak bu yakisirdi @ tahsinkucuk

" sıçarım havana, normal arkadaşça geziniyorlar işte. gerçi ne işleri var otursunlar yemek çalışsınlar, aman banane, yararıma olur."

"ayneen kardeşim. lan sergen alnında damar falan çıkmış, kıpkırmızı olmuşsun, hasan bak lan iron man'e falan dönüşecek şimdi allah korusun."

"başlarım ama."

"hiç birşeye başlayamazsın kankacım, çocuğa ima yapıp kapıları kapatan sensin."

"krema tutmuyor bir türlü ona söyledim ben hasancım, canım kardeşim. hem defolun gidin mutfaktan artık odaklanamıyorum bir türlü."

"mal bu çocuk ya, kıskandığımı belli etmeyeceğim diye dönüşüme giriyordu, hala umrumda değil ayakları yapıyor. böyle devam edersen mert havada kapacak çocuğu sergencim, abi tavsiyesi. "

"adam haklı kardeşim."

erenin son dedikleriyle daha da gerilmiştim ve çok rahatsız hissediyordum.

"odamda kestireceğim biraz ben, toparlarsınız buraları." dedikten sonra mutfakta çıkıp odama doğru yürümeye başlamıştım.

uykusuz kaldın o yüzden sergen, uyuyunca geçecek sergen, yat uyu.

...

2 3 saat geçmişti ben odaya geçeli. akşam olmuştu artık. ben hala yatağımdaydım ve asla uyuyamamıştım. tahsin ve mert aşırı aklıma takılmıştı.

ikimizde birbirimizi yanlış anlamıştık. onunla konuşmak istiyordum ama o merte kaçıp duruyordu, onu haklı bulmaya başlamışken onları arka bahçede o kadar yakın gördüğümden beri yeniden haklı olduğumu düşünmeye başlamıştım. normalde tahsin ve mertin arkadaşlığını asla kıskanmazdım. ama şuan tahsinle aram aşırı bozuktu ve mert ona çok yakın davranıyordu. artık mertin tahsine, hatta tahsinin de merte karşı birseyler hissettiğini düşünmeye başlamıştım. elime telefonu alıp instagrama girdim. fotoğraflara bilmem kaçıncı kez bakacaktım.

kafam senden bile güzel? ne demeye çalışıyordu bu salak çocuk? resmen algılarım kapanmıştı ve fotoğrafı incelerken kendi kendime konuşuyordum.

ne güzeli, ne teknesi hayır yani, nedir?
kalp falan.

fotoğrafa baktıkça gerildiğimi hissediyordum. o yüzden telefonu kapattım ve yataktan kalktım. aşağıdan sesler geliyordu. mert ve tahsinin seslerine benzetmiştim. odanın penceresine koştum. hafiften yağmur başlamıştı. gözlerimi kısıp dikkatlice bahçeye bakmaya başladım.

mert tahsinin ceketinin üstüne bide kendi ceketini koymuştu. sumo güreşçisine çevirmişti çocuğu. tahsin ve mert gülüşerek ilerliyorlardı. tahsin biraz daha öndeydi ve yürürken arkasına bakıp bakıp duruyordu. mert biraz hızlanıp tahsin'in bir kolunu tuttu ve kendine doğru çekti. tahsin kafasını mertin göğsüne doğru koymuştu. mertte ellerini tahsinin kafasına koymuş, yağmurdan koruyormuş gibi yapıyordu.

gerizekalı o koruyacak zaten yağmurdan. cidden gördüklerime dayanamıyordum pencereden çekilmiştim ve odada volta atıyordum. fazla yakındılar ve gerçekten canımı çok sıkacak dereceydi.

sakinsin sergen. iyisin oğlum.
kendi kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. ellerim sakallarımı bulmuştu, yanağımı sertçe kaşıyordum.

tamam sergen sadece yakın arkadaşlar ve temas seviyorlar, olabilir.

allahım sen bana sabır ver.

ya ben ona düşün demiştim düşün.

olanı söyledim. haklıydım da. o yine saçma sapan havalara girdi, sadece kendini düşündü.

demekki sevmiyordu .ben ona bana boşlukta tutunduğunu düşündüğümü söylerken bana "yanılıyorsun." diyebilirdi?

demek ki kendinden emin değilmiş. mert daha cazip gelmiş. neden bu kadar olay çıkarmak yerine düzgünce söylemedi?

derin bir nefes alıp kendimi yatağa bıraktım. sinirden ağrılar gitmişti başıma, ellerim uyuşmuştu.

bir an önce başka bir çocuğu tercih eden bir adamı aklımdan çıkarmam gerekiyordu.

bolum sonu.

sizce kim hakli?

ve sergenin kafada kurmasi biraz abartili olmak zorundaydi senaryo icin🫠🫠

bölümlerim normalde 800 kelime falan oluyor. bu 600 oldu, nasil devam ettirecegimi bilemedim. bir dahaki bolum telafi edecegim💗💗

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

how deep is your love, tahser (devam etmiyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin