Siz çokça yorum yaparsanız ben de size her gün bölüm atarım tamam mı yavru kurtlarım 🤗
Neyse bir şey diycem kimse Beyza ile ilgili bir detayı farketmemiş püü.
Yakında fark edersiniz diye umuyorum. Hadi öptüm iyi okumalar <333
Sınır: 40 yorum.
×××××
Uykudan uyanıp gözlerimi etrafta gezdirdim. Uyku sersemi olduğum için nerede olduğumu anlamak biraz zor olmuştu. Ama televizyonun yanındaki dolabın üzerinde Alisa ve Eren'in fotoğrafını gördüğümde nerede olduğumu anlamıştım.
Dün gece film şeridi gibi gözümün önünden geçerken biraz doğruldum. Muhtemelen saat 6-7 radeleriydi. Güneş daha yeni doğmaya başlıyor, aynı zamanda dışarıda yağan yağmur pencerelere temas ettikçe rahatlatıcı sesler çıkıyordu.
Esneyerek koltukta doğruldum. Eren ve Alisa'dan beni koltuğa yaptırmalarını istemiştim. Çünkü başka bir odada rahat yatamazdım ve fazla sıkıcı olurdu.
Gece geldiğimizde bizi gören Murat amca ve Mine ablayla işler daha da karışmıştı. Ama ikisi de beni sevdiği için evlerinde kalmama izin vermişlerdi. Ama elbette ki bir sürelik. Bunu onlar söylemedi tabii ki ama öyle olması daha doğruydu.
Benim bu dede kişisiyle de temasa geçmem gerekiyordu. Yoksa böyle beş parasız dolanamazdım. Ayrıca babam tüm mirası bana bıraktığını söyledi. O zaman bundan faydalanabilirdim.
Ama onu hiç görmedim. Ben bildim bileli akrabalarla pek bir aramız yoktu. Bize gelip giden pek akraba da görmedim zaten. Fakat, duyduğuma göre babamın bir ağabeyi vardı. Görüşmedikleri zaten ortada. Ama neden?
Cevapsız sorular vardı elbette. Ama bunları ben değil, onlar cevaplandırmalıydı. Annemle iletişime geçebilirsem belki dedeme de ulaşabilirdim. Şimdilik bunu düşünmeye ara veriyorum.
Merdivenlerde adım sesleri duyduğumda oraya baktım. Murat ağabey ve Mine abla bir şeyler konuşarak aşağı iniyorlardı.
İndiklerinde gözleri koltukta yatan beni buldu. İkisi de gülümseyerek bana doğru geldi.
"Esir, günaydın tatlım, iyi misin?" Mine abla yanıma gelerek elini alnıma koydu. Gülümseyerek ona kafa salladım.
"Günaydın Mine abla, iyiyim teşekkür ederim."
Bana gülümseyerek kafa salladıktan sonra geri çekildi ve Murat amcanın yanında durdu.
"Eğer bir şeye ihtiyacın olursa söylemekten cekinme tamam mı?"
"Teşekkürler Murat amca, zaten beni kabul etmeniz bile yeterliydi."
Gülümseyerek kafa sallasa da, hemen ardından kaşları çatıldı. Gözlerini bana çevirdiğinde gerginlikle ona baktım.
Yanlış bir şey mi söyledim?
"Mine'ye abla diyorsun bana niye amca diyorsun?" Sorduğu soruyla biraz rahatladım. Gözlerimi ikisi arasında gezdirdim.
"Ama Mine abla çok genç." Murat amca yanındaki karısına baktığında Mine abla gülerek kafasını çevirdi.
"Kızım, biz aynı yaştayız." Gözlerim hafifçe genişlerken sessiz kaldım. Tamam, Mine abla baya genç görünüyordu ama Murat amca da oldukça yaşlı duruyordu. Aralarında en az on yaş falan var sanıyordum.
"Ah, öyle mi?" Hafif bir şekilde mırıldanarak kafamı indirdim.
"Murat, uğraşma kızla." Mine abla onun koluna vurarak güldü. Onun yanından geçerek televizyonu yaktı ve kumandayı yanıma bıraktı.