Mutlu Son

141 16 14
                                    

Son kez, en sevdiği kuzenine sarılmıştı Soobin. İkisi de birbirini bırakmak istemiyordu, ancak kendi krallıkları onların sorumluluğu altındaydı. Orayı bırakamazlardı. Buranın güvenliğini ele almışlardı, şimdi ise kendi şehirleri, krallıkları vardı. Oranın da sağlam olduğundan emin olmalılardı. Yeonjun ve Kai, Soobin'in hemen yanında onlarla vedalaşırken, Wooyoung sormuştu.

"Beomgyu Hyung ve Taehyun hyung nerede?"

Soobin gülümsemişti.

"Muhtemelen şuan aşklarını tazeliyorlardır."
dediğinde hepsi şaşırmıştı.

Evet, Beomgyu ve Taehyun, ufak konuşmalarla aralarını yapmış ve Soobin ve Yeonjun'un aksine gerçek birer eş olmuşlardı. Mutlulardı, en önemli olan da buydu.

"Çocuklar, yardımlarınız için çok teşekkür ederiz. Sizin sayenizde bu savaşı sadece biz değil, hepimiz kazandık. Artık insanlar huzuruna geri döndü. Bu bizim için çok önemliydi. Ve bunu hep birlikte başardık. Beraber.."

Yeonjun'un sözüne Kai ve Soobin de katılmıştı.

"Jongho, her zaman söyledim, her zaman da söyleyeceğim. Sen çok iyi bir eşsin biricik kuzenime. Sizler iyiki varsınız. Hepiniz. Eğer ki birşey olursa, içinizden birine ya da krallığınızdan birine. Hiç çekinmeden, onu buraya getirebilirsiniz. Onu burada sonsuza kadar koruyabiliriz. Aynı şey sizin için de geçerli, burası sizin eviniz. İstediğiniz zaman gelebilirsiniz. Bunu sakın unutmayın.." dediğinde hepsi son kez vedalaşmış ve herkes kendi evine dönmüştü. Olması gerektiği gibiydi..

Herkes sarayda kendi odasına çekilmişken, sarayın içinde yoğun bir sessizlik oluşmuştu. Soobin aklına gelen şeyle beraber koşarak Sienna'nın yanına inmişti. Bugünün, önemini sadece o ve kendisi biliyordu. Kapıyı çakmadan girdiğinde ikisi de birbirlerine telaş içinde bakakalmıştı.

"Soobin, ben de seni çağırtacaktım. Nerede kaldın?"

"Özür dilerim tamamen unutmuşum, herşey hazır mı?"

Sienna başını salladığında Soobin kapıyı kapatmış ve Sienna'nın işaret ettiği koltuğa oturmuştu. Soobin'in 22000. Yaşına girmesine sadece saatler kalmıştı. Ve bundan önce her zamanki gibi bir test yapması gerekiyordu. Bu test bir element testiydi.

"Yapman gerekenleri biliyorsun zaten, element seni kabul ederse artık onların yarı tanrısı olacaksın Soobin. Tanrı Xei, seni bununla ödüllendirmek istemişti. Şimdi ilk ateşten başla. Ateş, çok kibirlidir. Her istediğini alır ve yapmak istediğini yapar. Ondan korkma, dokun ve onu kendi zihnine hapset."

Sienna'nın sözü biter bitmez, Soobin elini ateşin içine daldırmıştı. Eğer ki çekinseydi ateş onu istemeyecek ve onun elinin yanmasına neden olacaktı. Bu esnada kapı çalmış ve içeriye diğer üyeler de girmişti. Onların da öğrenmesi lazımdı gerçekleri. Sienna hepsine sessiz olması gerektiğini söyleyince herkesin gözü elementlere odaklanmıştı.

"Nasıl hissediyorsun Soobin?"

Soobin eli hala ateşteyken konuşmuştu.
"Canım acımıyor, sanki birinin yumuşacık olan saçlarını tarıyormuş gibi bir hissi var. Bu...bu çok güzel."
Ateş'in ışığı gittikçe sönerken mavi bir renk almıştı. Bunu gören Sienna da gülümsemişti.

"Ateş seni kabul etti Soobin. Şimdi sırada toprak var. Elini toprağın altına koy eğer ki üzerinde çiçek açarsa, toprak seni kabul etmiş demektir."

Soobin elini ateşten çıkartıp toprağın altına koyduğunda elinde hissettiği soğukluk ile beraber Sienna'ya sormuştu.

"Çok soğuk, neden?"

After Dark | TXT ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin