35

395 35 15
                                    

Merhabalar:) medya Pars beyimiz Yani evans nikopoulus, sürekli instaya kızlarla foto atıyo zalim adam!😬 bazen kimlik karmaşasına girip sen napıyorsun elin kızlarıyla püü yazasım gelse de kendimi durduruyorum.
Bölüme geçelim efenim. Ve Parsın karakterini de takip edin😬😬 lütfen yani

Cem Kısmet/ Yar yine bana haram geceler

İnsan yaşarken anlamıyordu bazen, yaşadıklarının önemini. Sonradan geçmişe dönüp baktığında farkediyordu yaşadıklarını.

Bir gece iki sokak ötedeki komşumuzun çocuğu hastalandığı için gittiğim evden dönerken görmüştüm onu. Aklım hasta çocukta kalmıştı o yüzden biraz endişeliydim. Aniden bir sokak lambasının altından geçerken sinir bozucu bir erkek sesiyle durmuştum yerimde.
Saçma sapan şeyler söylemişti, biraz da korkutmuştu. Fakat ben korkunun üstüne gidip üzerine yürümüştüm adamın.

Sonra birden ona ilişti gözlerim gecenin karanlığında. Kapkara geceye rağmen çakmak çakmaktı gözleri. Onun kötü birisi olmadığını anladım o an. Bana yapılan zorbalığa öyle bir karşı çıkmıştı ki, o an inandım ona.

Tabi ilk aşklar kavgayla başlar klişesine uyup tartışmaya başlamıştık. Ağır sözler söylemiştim ona. Sözlerin sorumluluğunu almadan çekip gitmiştim, biraz da korkmuştum tabi.
Nasıl insanlar olduğunu bilmediğim Kişiler gece gece karşımda pis laflar etmişti. Kim olsa öyle yapardı.

Üzerinden aylar geçtikten sonra da karşıma çıkmıştı o çakmak bakışlı çakır gözlü çocuk. Hiç izin almadan hayatıma bodoslama dalmıştı. Onu sevmeme ihtimalimi yıkıp geçmişti.

Yapmam dediğim her şeyi yapmıştım kısaca. Bir adamın her haline aşık olmuştum özene bezene. İlmek ilmek işlemiştim içime.

Parsla sözlenmemizin ardından üç ay geçmişti. Üç aydır birbirimizi uzaktan görüp bakışlarımızı kaçırmak dışında bir şey yapmıyorduk. O da anlıyordu çünkü yavaş yavaş. İslamın esaslarını, şartlarını, haramı işlemeyi bırak harama yaklaşmamayı bile öğrenmişti.
Ona bakınca bazen gurur duyuyordum. İlk günkü o asabi sinir bozucu günahkar kuldan, bugünki bakışlarını benden kaçıran adama dönüşmüştü. Gururlanmamak elde değildi.

Bu üç ayda hayatımda çok da bir şey değişmemişti. Stajım bitmişti, Abim Parsla arasını düzeltmişti, ve ben Parsa bakıp iç geçiren bir kızı dövmüştüm. Evet ya gerçekten hiçbir şey olmamış!
Aklıma dolan anlarla yüzümde tebessüm oluşmuştu.

Bir ay önceydi. Ben Nehir ve mahalleden birkaç kız mahalle parkındaki çardakta oturuyorduk.
Havadan sudan; okuldan dizilerden bahsediyorduk. Marketten çikolata cips filan da almıştık. Hazetmediğim bir kız da vardı aramızda, Nurgül. Sarı saçlı yeşil gözlü boylu poslu güzel bir kızdı. Sevmeme sebebim pek yoktu aslında, sadece kız samimi değildi. Bugün yüzüne güler yarın dedikodunu yapardı. Bazı kızların arasını açmışlığı bile vardı. Yakın olmazdık bizde Nehirle. Sadece denk gelmiştik bugün.

Neyse, ben kızlara hastanede bir teyzeyle yaşadığım komik olayı anlatırken Nurgülün sesiyle muhabbet kesildi. "Oha şuna bakın kızlar! Markete giren adamı gördünüz mü çok yakışıklıydı!"

Park marketin hemen karşı kaldırımındaydı. Bu yarım saattir yolu mu dikizliyordu yani?

"Boşver kızım yakışıklıysa Allah sahibine bağışlasın bize ne?"

Bu cümleyi kuran Nehirin alnından öpmek istedim. Bize ne yani?

"Olur mu kızım, kısmetin nerde karşına çıkacağı belli olmaz. Bak çıksın marketten gösteririm."

Yeşil Gözlü KuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin