Başlamadan önce yıldıza basmayı unutma 😁
İyi okumalar
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
AlperdenŞuan hastanedeydik. Keremime sakinleştirici verip uyutmuşlardı. Toygar bize baştan sona kadar herşeyi anlatmıştı.
Normalde keremin arkadaş ortamına karışmazdık, ama okuldakilerin hepsi kereme farklı bir açı ile bakıyordu.
2 ay önce Kerem okuldakiler yüzünden kriz geçirmişti. 12/C'nin erkek grubu keremimin yanından geçerken hepsi o iğrenç sesleri ile bağırarak keremime 'seks objesi' diyip alay etmişlerdi.
Sırf bizim dışımızda kimseyle konuşmadığı için insanlar 'o üç adamın altında mı yattın, kaça satıyorsun vücudunu...' gibi şeyler söyleyip eğlenmek için keremimle uğraşıyorlardı.
Bu olaydan sonra onların korkulu kâbusları olmuştum. Hepsini doğduklarına pişman etmiştim. Kimse bizim olana bulaşamaz!.
Yazardan
Kerem 2 saat önce uyanmış, gözleri ağlamaktan şişmiş ve yorgunluktan halsiz düşmüştü.
Şuan sedyede kolunda olan serumla aksel'in kucağında oturmuş, Aksel ise saçlarını öpüp okşuyordu. O sırada içeriye giren Toygar ve alper kereme doğru yürüdüler.
"Benim bebeğim uyanmış mı nasılsın keremim?."
"İyiyim Alper. Ama çok yorgunum."
Kerem Toygara küsmüştü yüzüne bakmıyordu. Toygar ise bunu farketmiş hafiften üzümleye başlamıştı.
Toygar kereme yaklaşarak "bebeğim neden yüzüme bakmıyorsun?." Dedi
"Ben sana küsüm."
"Ama bebeğim biz senin iyiliğin için söylüyoruz."
"Ama sudenin bana bir zararı yokki" dedi Kerem sesini hafif yükselterek.
"Böyle olmayacak artık sana açıklamak zorundayız yoksa anlamayacksın."
Kerem Alpere garip bakışlar atarak olayın ne olduğunu anlamaya çalıştı.
Alper ise söze başladı.
"Neden sudeden ve okuldakilerden uzak durmanı istiyoruz, çünkü onlar seni arkadaş olarak görmüyor. Özelliklede sude."
"Ne olarak görüyorlar beni?." Dedi Kerem alaycıl sesi ile.
"Sude sana takıntılı. İnstagram'da okulun itiraf sayfasında senin hakkında erotik şeyler yazıyor. Sana aşık olduğunu zannediyor ama takıntılı sana zarar verebilir." Dedi Alper
Keremin ağzı şokla açıldı.
"Söyle bakalım daha önce sudenin evine gittin mi?" Diye sordu Aksel.
Kerem olayın şokundan çıkarak kendini toparlamaya çalıştı ve aksel'in sorusuna cevap verdi.
"Evet kaç kere gittim."
"Peki... Geceleri kaldın mı sudede?."
"Her gittiğimde kalıyordum."
"Sude hakkında bilmediğin şey ise onun evinde her kalmaya gittiğinde vücudunun her yerinden fotoğraf çekiyordu. Hatta o fotoğrafları kız arkadaşlarına göstermişti. Vee o fotoğraflarla kendini tatmin ediyordu. Dedi Toygar
Kerem sanki başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordu. Kız kardeşi yerine koyduğu kişi müstehcen fotoğraflarıyla kendini tatmin ediyordu. Böyle bir şeye inanmak istemiyordu.
"Y-yalan söylemiyorsunuz dimi b-bizim sudeyle a-aramızı bozmak i-için yalan söylemiyorsunuz d-dimi." Kerem bunları söylerken gözlerinden yaşlar akıyordu.
Toygar keremin göz yaşlarını eli ile silerken Aksel ise söze başladı.
"Bebeğim biz niye öyle bir şey yapalım aksine mutlu oluruz arkadaşın olur diye. Ama okuldakiler ve Sude sana uygun değiller, okuldakilerden aklı fikri seks ve eğlencede."
Aksel sözünü bitirir bitirmez Alper konuştu.
"Ve okulda kimse senin iyiliğini istemiyor okul dışında biz sana çok güzel arkadaşlar buluruz, ama lütfen rica ediyorum bebeğim, keremim şu Sude denen kızdan uzak dur o çok tehlikeli biri."
Keremin gözyaşları artarken başını sallayıp, akselin boynuna sokuldu.
Kerem durmadan ağlıyordu. Kendine yediremiyordu. Sudenin böyle birşey yapmış olması gururunu incitiyordu.
Anlaması lazımdı sudenin bakışlarından, hareketlerinden, dokunuşlarından, sürekli kereme yakınlaşmayı istemesinden anlamalıydı. Kerem kendine küfürler savunuyordu, 'neden hep bu kadar salak ve saf olmak zorundayım' diyerek kendine saydırıyordu.
Ve ağlaması daha da şiddetleniyordu.
Toygar daha fazla keremin ağlamasına dayanamayıp yanına gidip, çenesinden kavradı ve yüzüne bakmasını sağladı.
"Bebeğim yeter artık hırpaladın kendini zaten sabahtan beridir ağlıyorsun. Öyle bir insan için değmez ağlama artık." Diyerek göz yaşlarını elinin tersiyle sildi.
Keremin yeşil gözleri kan çanağına dönmüştü. Toygar sırtını okşayarak sakinleştirmeye çalışıyordu ama nafileydi...
****
Saatler geçmişti Kerem sakinleşmiş toygarın kucağındaydı. Toygar ise odanın içinde yavaş yavaş gezip keremin sırtını pışpışlıyordu.
Aksel ve Alper ise çıkış işlemlerini halledip odaya giriş yapmışlardı. Kaç saate keremden ayrılacaklardı. Kerem kendi evine onlar ise kendi evlerine gideceklerdi.
"Hazırsanız gidelim. Kerem ise evine bırakalım." Alper son kelimeleri söylerken biraz üzülmüştü çünkü hafta sonuna gideceklerdi ve keremi 2 gün görmeyeceklerdi.
"Evet, hazırız gidelim hadi!."
Tam çıkacakları sırada Kerem onları durdurmuş
"Şeyyy"
"Noldu keremim."
"Şey Uraz evde değil. 1 aylığına iş için şehir dışına gitti. Bende sudede kalacaktım, malum gidemiyorum bunca olaydan sonra sizde kalabilir miyim?." Diye sormuştu Kerem
Bu adamların evindeyken aşırı utanıyordu ama mecburdu çünkü kalacak başka kimsesi yoktu. Okuldan birkaç kişiyi tanıyordu ama bu üç adamın anlatıklarından sonra kimseye güvenmiyordu.
Kerem bu sözünü söyler söylemez üç adamın yüzünde kocaman bir sırıtış eklendi ve Alper sırıtarak konuştu.
"Hmm demek Uraz 1 aylığına yok."
Hemen ardından Aksel konuşmaya başladı.
"Tabi bebeğim istediğin kadar kalabilirsin bizde yarın akşamda annemler gelecek misafirliğe."
Akselin konuşmasından sonra Kerem mutluluktan ellerini birbirine çırptı.
"Yaşasın çok özlemiştim onları."
Kerem bu üç adamın ailelerine bayılıyordu, çünkü kereme aşırı ilgi gösteriyorlardı. Keremin ailesi onunla ilgilenmedi sadece odak noktaları kendisinden 3 yaş küçük olan kardeşindeydi.
2 yıl önce keremi bırakıp başka bir ülkeye taşınmışlardı her ay düzenli olarak kereme para gönderiyorlardı. Ama keremin İhtiyacı para değil sevgiydi.
Ve bu sevgiyi bu üç adamın ailesi veriyordu kereme. Özellikede toygarın annesi.
Üç adam keremin bu tatlı haline gülüp hastaneden çıktılar ve evin yolunu tuttular.
Üç adam Kerem daha fazla korkmasın diye Sude hakkında daha fazla birşey anlatmadılar. Kerem Sude hakkında daha hiçbir şey bilmiyordu.
Sude sandığından daha kötü biriydi.
Devam edecek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözler Yalan Söylemez (BxBxBxb)
Novela JuvenilBir insanı kazanmak zaman meselesi, Kaybetmek an meselesi... (Açıklamadaki yazı ileri bölümlerden ufak bir spoi!!) bxbxbxb