6.Bölüm-Hastane

75 7 8
                                    

Oy ve yorumlarıyla yanımda olan sdkilic ve AsliStonequeen'e teşekkür ederim .-yaza yaza adlarının yazılışlarını ezberledim,elim alıştı- Tekrar söylüyorum kapak yapabilen varsa seve seve kabul ederim.

Yavaş yavaş gözlerim kapanıp yere yığılırken acı dolu bir haykırış duydum.Benim adımı bağırıyordu ne kadar kendi tutmaya çalışsamda daha fazla kendimi tutamadım ve göz kapaklarım ağırlaştı.Olduğum yere yığılırken bilincimin kapanmasına izin verdim...
---------------
Uyandığımda hastane odasındaydım.Kalkmaya çalıştığımda kolumda keskin bir acı hissettim.Acı dolu bir inlemeyle yatağa tekrar uzandım ve düşünmeye başladım ne olmuştu da gözlerimi hastanede açmıştım?Yaşadıklarım teker teker aklıma gelirken onları hiç aklıma getirmemeyi diledim.Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım aklıma gelenleri geri göndermek için ama nafile sanki düşüncelerim bana savaş açmıştı.Bu sefer ağlamadım ağlamayacaktım asla hastane köşelerinde ağlamamalıydım benim huyum değildi.Hemen kendime gelip bir savaşçı edasıyla gözlerime gelen yaşları savuşturdum.O sırada kapının açılıp kapanma sesini duydum.Bu sesi duymamla başımı kapıya çevirdim.Kapının pervazına yaslanmış bir adet sırıtan Ekin gördüm.Dur bir dakika Ekin sırıtıyordu ben bu çocuğu düşününce hiç gülerken görmemiştim.Diğer taraftan baktığımda ben burda acı çekerken o gülüyordu bunu düşününce içimi tuhaf bir öfke kapladı.Düşüncelerim sesiyle bölündü"Biraz geç de olsa uyandın"dedi.Söylediklerini kafamda tartarken geç sözcüğü aklıma takıldı.Sorarcasına "Geç?"dediğimde "3 günden beri komadasın Aras'ı görmen lazımdı inanılmaz telaş yaptı.Arada bende nasiplendim bu telaş ve öfkesinden"Bütün bu iğrenç hastane kıyafetiyle hastane kokan bir yerde-zaten hastanedesin gerizekalı hastanenin hastane kokması çok mu anormal-olmamın tek sebebinin o olduğunu hatırladım."Senin o aptal sorun olmasaydı sence şu an burda yatıyor olur muydum?"Aniden gelen sorum karşısında afallasa da çabuk toparlandı"Ha birde o konu var Aras'a sordum ama tek kelime etmedi.Neler oluyor?"bu sorusu karşısında bende biraz şaşırmıştım.Bir şey söylemek istercesine ağzımı bir kaç kere kapatıp açtım ona güvenemediğim için tek laf edemiyordum. Kurtarıcım olan Aras'ın sesiyle kendime geldim.En azından şimdilik Ekin'in sorgularından kurtulmuştum fakat gözlerine baktığımda bunu aklının bir köşesine not edip daha sonra soracak bir Ekin gördüm.Telaşla bana doğru geliyordu en azından bu sefer azar yemeyecektim çünkü Aras olayı biliyor."Şükürler olsun"diye mırıldanıyordu."Ayh tamam iyiyim ben "dedim isyan edercesine Aras bu lafıma gülümsemekle yetindi.2-3 dakikaya odam çiçeklerle dolup taşmıştı tabi burda edindiğim herkes de burdaydı.Aras'ın sıkıntılı hali gözümden kaçmamış bir ara sıkıştırıp ne olduğunu sorsamda beni sanin hastanede olduğuna üzülüyorum deyip başından savmıştı.Beni kandırabilir mi:hayır ama şu an odamda gülüşenleri görünce bu konuyu rafa kaldırıp evde konuşmak üzere erteledim.Sağolsun doktorum Kurtuluş Bey bu kadar sevenimin olduğunu görünce ve ısrarlarıma dayanamayarak yataktan kalkmama izin vermiş fakat başım dönerse veya herhangi bir rahatsızlık hissedersem onu çağırmamı istedi.Dilara çocukmuşum gibi odayı balonlarla donatmıştı.Vee bam bir patlama sesi içeriyi silahli adamlar kuşattı neyse şaka şaka Dilara'nın aldığı pepeeli balonlardan biri patladı.Vee yine evet aldığı balonlar pepeeli ben diyorum bu kızın içindeki çocuğu en fazla 2 saat daha kalacağım hastane odasını süslerken kullanmış.Sayılı saatler çabuk geçti.Dilara bana kıyafet getirmişti,erkekler aşağı inip çıkış işlemlerini hallederken bende üstümü giyiniyordum.Sonunda tüm işlerimi halledip odadan çıktık merdivenlerden inerken başım dönünce hafif sendeledim fakat kendimi hemen toparladım ve Dilara'ya gözükmeden merdivenleri hızlıca indim.Nasıl olsa Kurtuluş -kendisi bey lafını dedirtmiyor yaşımız neredeyse aynıymış ondan- bunların olabileceğini kendimi fazla yormamamı söylemişti.Aşağı indiğimizde erkekler bizi bekliyordu beni görünce Aras hemen gelip belimden destek verdi ve arabaya bindirdi.Yol boyu ağaçları izledim,evimizin daha doğrusu Aras'ın evine geldiğimizde arabadan inip kimseyi beklemeden eve geldim bazı olaylardan sonra kendime bir tane anahtar yaptırmıştım.Eve girdikten sonra kendimi kanepeye atmıştım bu evi özlemişim herkes oturunca içime bir enerji ve neşe doldu."Ee napıyoruz twister falan oynayalım"dedim herkes bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı.Ekin'in kısık bir sesle"Sanki komadan bugün çıkan benim"diye mırıldanınca Aras uyarır bir ses tonuyla Ekin'in adını söyledi."E hadi ama bir şeyler-"derken sesimi zilin o iğrenç zırlaması böldü.Ben kalkmaya yeltenirken Aras ayağa kalktı ve kapıya doğru yürüdü.Kapıyı açtığını kapı sesini duyduğumdan anladım çünkü burdan dış kapıyı göremiyordum.Aradan 2-3 dakika geçtikten sonra tam Aras'a seslenecektim o sırada salona yüzü bembeyaz olmuş bir Aras girdi.Arkasından gelen kişiye baktığımda tek bir şey gördüm.8 yılın eskitemediği, ona kapılmamı sağlayan yakışıklılığı ve masmavi gözleriydi...

Bölümler kısa farkındayım fakat elimden bir şey gelmiyor.Burda şu an bölüm 660 kelime ama işte wattpad sayfasında en fazla 10 sayfa oluyor.Bu sıralar biliyorsunuz deniz sezonu açılıyor ve ben alişveriş falan yapıyorum o yüzden gecikti bu bölüm.Geç gelen bir karne hediyesi olarak düşünün.İnşallah karneleriniz güzeldir.Bu yaz oruç tutarken bol bol yazmaya vaktim olacak diye düşünüyorum.Hepinize bol deniz kum güneş üçlüsünü tavsiye ediyorum.Bol erkek kesmeler size.

Dengesiz ÖküzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin