~TANITIM~

Son yumruğumuda suratına geçirirken içimdeki hırsın, kırgınlığın, üzgünlüğün, pişmanlığın karmaşası içindeydim.

"Kırgınlık" 9 harf ve 3 heceden oluşan ama milyonlarca hatta milyarlarca kalbin harabesini içinde bulunduran bir kelime benim için.

Alp önümde yere yığılırken loş bir ışık yağan sokak lambasına baktım. Hiç kimsenin geçmiceği uzun, karanlık, ve eski bir çıkmaz sokaktı. Sokakta sadece Ben ve yüzü kanlar içinde yatan Alp vardı. Asfalta yediğim yumruk yüzünden ağzıma gelen kanı tükürdüm. İçimden hala gitmeyen nefret yüzünden yerde yatan şerefsize bir tekme daha savurdum. Arkamı dönüp son model spor arabama doğru yürümeye başladım. Sürücü tarafındaki kapıyı açıp yolcu koltuğuna uzandım ve üzerindeki su şişesini alarak geri çekildim. İlk önce ağzımdaki metalik tadın geçmesi için biraz içip ağzımı çalkaladım. Sonta ellerimdeki kan geçene kadar yıkadım ve şişeyi sokağa fırlatarak arabama bindim.

Geri vitese alıp sokağın başına kadar sürdüm ve ileri vitese alıp döndüm. Dar sokaktan ayrılarak caddeye çıktım ve gazı kökledim. Spor araba hiç zorlanmadan son sürat hızlanırken aklımdaki düşüncelere küfürlerimi savuruyordum. Büyük beyaz renkte VURGUN yazısını görünce frene yüklendim ve tekerlerin çığlığı boş alanda yankılandı. Girişin önünde bekleyen korumalardan Mert'e anahtarları fırlattım ve içeriye girdim.yoğun duman ve ter kokusu burnuma dolarken yüzümü belli belirsiz buruşturdum. ve 3-4 basamak inerek birbirlerine sürtünerek dans edenler, işin sonunun yatakta biteceği belli olan bir şekilde öpüşenler, kalçaaını zor kapatan şort, etek giyen kızlar, kaslarını göstermek için tişörtünü çıkarmış terli erkekleri ittirerek ilerlemeye başladım. Bugün biraz daha kalabalıktı sanki bu bar. ve Barmenin önündeki boş bar taburesine oturarak ağır bi viski söyledim 3. 4. 5. bardak derken yanıma birinin oturduğunu fark edememiştim bile. Konuştuğu an 7. bardağımı fondipliyordum ve tam yutkunacağım sırada konuşınca ağızımdaki tüm içkiyi barmenin suratına püskürterek ayağa fırladım ve ağzımı koluma silerek önümdekileri ittirerek çıkışa doğru yürümeye başladım.

Bana bu kadar şey yapmasına rağmen hala ondan nefret edemiyordum. Tamam sevmiyorum belki ama nefret etmem gerekirdi.

Beni bu SİS KUŞAĞINA hapsetmesine karşı ondan nefret etmem gerekirdi...

☆☆☆☆☆☆

Merhaba! Ben yazarınız Berfin. Bu benim ilk hikayem. Daha önce deneme olarak yazmıştım ama hiç yayınlamamıştım. Yaz tatiline girince yazmaya başlamak istedim. Bölüm aralıklarının fazla olmaması için. Dediğim gibi ilk kitabım olduğu için yazı hatalarım olabilir. Bu yüzden hepinizden özür diliyorum. okuyanlar lütfen beğenme tuşuna bassınlar emeğe saygı olarak ♡♥♡♥
(bu hikayenin yayınlanma tarihi 11/06/2015 22:39)