0.1

8K 173 78
                                    

Medya: Aşkım Aksoy

Yazardan

Bir kadın daha kurtulmuştu, bir kadın daha özgür, bir kadın daha mutluydu ve hepsi Aşkım Aksoy sayesindeydi ünlü avukat kazandı sayısız dava ve bu davada özgür kalan kadınlar, hakkını bulan işçiler için onu gururlandırıyordu bunlar bu işin artılarıydı.

Eksileri ise sayısız düşmandı Aşkım' da bunları bilerek avukat olmamış mıydı zaten tehdit, şantaj, baskı hepsine hazırlıklıydı kazandı onca davadan ne kadar hayır duası alsa da bir okadar da beddua ve küfür alıyordu.

Bu seferki davasıysa bir kızın tecavüz edilmesiydi ve bu kızın daha 16 yaşında olmasıydı daha çocuktu tecavüz eden şerefsizde zengin, şımarık piçin tekiydi Aşkım' mı da bu sinirlendiriyordu birde mahkeme sırasın da takım elbise giymesi onu kurtulacağını sanması aşkımı güldürmüştü adam karşısındaki avukatı tanımadı için giyimine dikkat ediyordu çünkü takım elbise giyince kurtulacağını sanan aptallardandı.

Aşkım' da bu aptallara ders veriyordu onlara hak etikleri yeri gösteriyordu.

Davanın sonunda yine gülen yüzler görünce aşkım' da rahatlamıştı dava sırasında hepsi korkuyordu aşkımda bunun farkındaydı ne kadar korkmamalarını adamın hapse gireceğini söylese de onlar korkuyordu ama korktukları gibi olmamıştı ve davayı kazanmışlardı küçük kız aşkıma sarılırken konuştu

"Abla teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler çok teşekkürler sayende o adam hapse girdi sayende kurtuldum iyi ki varsın" aşkımın gözleri dolmuştu bir kızın daha böyle şerefsizler yüzünden böyle olmasına katlanamıyordu aşkım küçük kızın sarılmasına karşılık vererek konuştu "teşekkür etmene gerek yok ben gerekeni yaptım şimdi rahat ola bilirsin" kızın hala gergin olduğunu anlamıştı rahatlaması işin söylemişti zaten o kıza sarıldı an küçük kız rahatlamıştı.

Aşkım büroya gelmişti bir kaç işi vardı bur da ayriyeten görmesi gereken bir kişi vardı odasına çıkıp işlerini hallettikten sonra arkadaşının yanına geçti mesaiye kalacaktı aşkımda evde tek kalacaktı aşkım tek kalmakta şikayetçi değildi yalnızlığı severdi ama bu demek değildi arkadaşıyla olmayı istemiyor tam tersi arkadaşını daha çok sever kim çocukluk arkadaşını sevmezdi ki.

Aşkım kapıyı çalıp 'gel' sesini duyumca içeri girdi girdi oda çocukluk arkadaşı Berk Coşkunun odasıydı berk gördü arkadaşıyla oturdu yerden kalkıp ona hem sarılmış hem de davayla ilgili sorular sormuş istedi yanıtı alınca da gururla kardeşi bildi kıza sarılmıştı berk için aşkım kardeş gibidir aşkımın kırılan tek bir saç teline yakardı dünyayı.

Berkle biraz konuştuktan sonra kalkmıştı aşkım eve gitmesi gerekiyordu duş alıp dinlenmesi gerekiyordu yarına baya işi vardı ayriyeten bir davası daha vardı onun için hemen eve gitmesi gerekiyordu arabasına binip sürmeye başladı.

Askım eve vardığın da hemen duşa girmişti, duştan çıktıktan sonra üstüne geceliğini giyip mutfağa geçti acıkmıştı en son saba kahvaltısı yapmıştı son 3 gündür yoğundu onun için öğünlerine dikkat edemiyordu kendine ve berke sevdikleri yemeği yani makarnayı yapmıştı nede olsa bir zamanlar sadece makarna yerlerdi nasıl sevmezdi ki onu, onları açlıktan kurtaran tek şey o makarnaydı.

Yemeği yapıp kendine bir tabak ayırdı tencereyi de dolaba koymuştu diğerleri berkindi aşkım bir tabaklan doyardı hata fazla bile gelirdi ama berk tencereyi bitirirdi, bitirdi halde yetmezdi ona bazen düşünürdü aşkım 'acaba karnında kara delik mi var' diye ama böyle bir şeyin olmayacağını bildi için hızlı sindirdiğini bahane ediyordu kendince.

𝐴𝑣𝑢𝑘𝑎𝑡 𝐻𝑎𝑛𝚤𝑚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin