AŞK KIRINTILARI

Bölüm 9

Selin

Herşey hazırdı sadece Bora ve
ailesinin gelmesini bekliyorduk.

Kapı çalınınca hep beraber misafirlerimizi karşılamak için ayağa kalktık.

Derin bu gece için bana kırmızı bir elbise almıştı , ince askıları sırtında v şeklini alıyor , belinde kalın bir kemer gibi payet işlemeleri vardı.etekleri uçuş uçuştu ve en çok bu detayı hoşuma gitmişti .

Ali bey ve Semra hanım ardından Begüm ve Mert içeri girdi sonrada o..

Elinde kırmızı güllerle karşımda onu görünce istemsizce gülümsemiştim . Oldukça heyacanlı görünüyordu bu hali çok savunmasızdı ve bu beni ona yakınlaştırmıştı .

Belkide bu gece onu bekliyen zorlukları bildiğin için yumuşamıştım .

İçeri geçip hoş beş sonunda kahve faslı gelmişti . Derin saatlerce tembihlemişti ,hatta Begüm kahveler yapılırken yanımıza gelmiş bir tutam kırmızı biberi elleriyle atmıştı abisinin kahvesine. Başka neler koymadıkki biraz sirke ,biraz tuz , kırmızı biber , nar ekşisi , şekerde koyduk ama kolay kolay içilebilecek bir karışım değildi . Ben durun, dediğim halde olmaz bu dayanıklılık testi diyorlardı .

Özür dilerim Bora bana kalsa sadece tuz koyardım.

Ama eğlenmedim dersem yalan olurdu hele o kahveden alınan ilk yudum sonrasında yüzünün aldığı şekil tam bir işkenceydi .
Neyseki intikam soğuk yenen bir yemekti ve bu daha başlangıçtı değilmi ama......

Beni en şaşırtan şey babamın herşeye rağmen son sözü bana bırakmasıydı . Hayır desem ne olurdu acaba ?

Diyemezdimki bu sadece formaliteydi ve ben kabullenmek zorundaydım. Bora herşeye rağmen bana çok kibar ve içten davranıyordu , bu evlilikte sevgi olurmuydu bilmiyorum ama aşk bana göre değildi . Bunu acı bir tecrübeyle öğrenmiştim. Bu gece çok farklı bir ironi yaşıyordum . Mert ilk aşkımdı ve şu anda ben abisi Bora ile sözlenmiştim ve tebrikleri kabul ediyorduk . Hayat bazen bizimle iyi dalga geçiyordu...

Beni en çok şaşırtan Boranın benim için aldığı kolyeydi öyle çekinerek vermişti ki beğenmezsem çok üzüleceğimi hissetmiştim. Ama öyle zarif ve güzeldiki zevkine hayran kalmıştım . Beyaz altın zincirin ucunda bir sonsuzluk vardı bu sonsuzluğun sonunda ise iki tane üst üste kalp vardı biri yakut diğeri altındı ve sonsuzluğun üzeri pırlantalarla bezenmişti . Zarif ,şık ve değerli görünüyordu .

Teşekkür ederek boynuma takmasını istedim .
Boynuma taktıktan sonra beklemediğim tek şey boynuma değen belli belirsiz sıcak dudaklardı. Ona doğru döndüm ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum , elini tuttum.
"Hadi içeri girelim , merak etmesinler "dedim .

Elimi dudaklarına götürdü ve küçük bir öpücük bıraktı .
"Girelim bakalım "dedi.

İçeride bizi bekliyen meraklı bakışlar vardı .

Bizi görünce babam söze girdi "Çocuklarım bu hafta çok sıkı bir çalışma bizi bekliyor bu yüzden hafta sonunu iyi değerlendirin ,pazartesi sizi dinamik olarak şirkette bekliyorum . Genel kurulumuzu toplamamızın zamanı geldi . Herkes yeni görevlerine başlamalı değilmi dostum."

"Haklısın , bu hafta sonu Ayvalığa gitmek istiyoruz sizi orda ağırlamaktan zevk duyarız değilmi karıcım."dedi Semra hanıma dönerek Ali bey.

"Elbette ,gelirseniz çok memnun oluruz "

"Nedersiniz "dedi babam anneme ve bana bakarak.

"Bizi maruz görün "dedi Derin.
Annem olabilir deyince top direkt bende kalmıştı. Bora gözümün içine bakıyordu .